Sanat sponsorluğu havuzu Ülker ile genişledi

İyi bir sanatseverseniz durumunuz oldukça zor.

Yarın başlayacak 12. İstanbul Bienali nedeniyle müze, galerilerdeki sergi açılışlarına katılmak, Lütfi Kırdar’daki çağdaş sanat fuarı ArtBeat’i ve şehirdeki diğer sanatsal faaliyetleri izlemek için dakikalarla yarışmak durumundasınız.

Bienal nedeniyle İstanbul’a binlerce yabancı sanatseverleri,  koleksiyonerlerin akın ettiği günlerde Boğaz kıyılarında yepyeni bir müzeye de kavuştuk.

Borusan Holding’in birkaç yıl önce taşındığı Perili Köşk hafta arası ofis, hafta sonları ise ziyaretçilere açık çağdaş sanat müzesine haline dönüştürüldü.

Belki dünyada ilk kez bir ofis-müze İstanbul’da kapılarını açtı.

Borusan Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık yaklaşık 30 yıldan beri biriktirdiği sanat eserlerini herkesle paylaşmak istedi.

600 eserlik Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu, Borusan Filarmoni Orkestrası, Beyoğlu’nda genç sanatçıları destekleyen ArtCenter’ı, Kocabıyık yayınlarıyla  ile Borusan yıllardır sanat- kültür hayatımızın önemli bir destekçisi.

İstanbul Bienali’ni 10 yıllık bir süreyle destekleyen Koç Holding’in yurt içinde ve dışında sanat-kültür adına yıllardan beri gerçekleştirdiklerini bu daracık yere sığdırmam asla mümkün değil.

Sabancı ve Eczacıbaşı ailelerinin katkılarını da öyle buralara sığdıramam.

YENİ BİR OYUNCU

Sanat-kültür sponsorluklarıyla ilgili, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nün Başkanı Nora Şeni’nin, İstanbul 2010 Ajansı’nın katkılarıyla yayınlanmış “İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri” kapsamında yazdığı kitabı öneririm.

Şeni “İstanbul’da Özel Kültür Politikası ve Kentsel Alan” kitabında şehrimizdeki özel kültür girişimlerini ele alıyor.

Sanat koleksiyonculuğundan söz ederken yeni bir aktör olarak  Murat Ülker’e değiniyor.

İki yıl önce ressam Burhan Doğançay’ın Mavi Senfoni tablosunu 2.2 milyon liraya satın alan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker şimdi çağdaş sanat fuarı ArtBeat’in sponsoru.

Yıldız Holding Kurumsal İletişim Müdürü Zuhal Şeker, Murat Ülker’in önümüzdeki yıl İstanbul Modern’de dünyadaki tüm Burhan Doğançay eserlerini bir araya getirecek retrospektif bir sergi hazırlığında olduğunu söylüyor.

Öteden beri Eczacıbaşı, Koç, Sabancı, Borusan gibi isimlerin dahil olduğu “sanat sponsorluğu havuzunun” genişlemesi gerektiğini söyler dururum.

Muhafazâkar kesimin zenginleşmesiyle, muhafaz^akar  bir burjuvazinin oluşmasıyla artık bu kaçınılmaz.

Murat Ülker’in son girişimleriyle artık havuzun genişlemeye yüz tuttuğunu rahatlıkla iddia edebilirim.

CEO’lar bu yıl karamsar

PricewaterhouseCoopers’in CEO’su Dennis Nelly şirketin Türkiye’deki 30. yıldönümü nedeniyle İstanbul’daydı.

PwC Türkiye Başkanı Cansen Başaran Symes geçen akşam Dennis Nelly ile iş dünyasının önde gelen isimlerini bir akşam yemeğinde bir araya getirdi.

Nelly ile sohbette PwC’nin her yıl Davos Dünya Ekonomik Forumu’nda açıkladığı “Küresel CEO Araştırması”nı sordum.

Geçen yılkı araştırmada CEO’ların iyimserlik düzeyi hayli yükseklerdeydi.

Nelly büyük oranda tamamlanmış olan araştırmaya göre bu yıl CEO’lar arasında büyük bir karamsarlığın hüküm sürdüğünü söyledi.

Dennis ile sohbette dikkatimi çeken iki önemli noktaya değineceğim.

Birincisi Amerikalılar Avrupa’daki ekonomik gelişmeleri büyük bir kaygıyla izliyorlar.

Nelly’nin iki sözünden biri Avrupa’daki krizle ilgiliydi.

Avrupa ile ilgili söyledikleri Alman Marshall Fonu’nun yeni açıklanan “Transatlantik Eğilimler Araştırması”nın önemli bir bulgusuyla örtüşüyor.

Buna göre, Amerikalılar artık Asya’yı Avrupa’dan önemli buluyorlar.

Tabii Nelly’ye Türkiye’yi de sorduk.

PwC’nin CEO’su Türkiye ve ekonomisi hakkında oldukça iyimser

Türkiye’nin Çin’den bile daha istikrarlı olduğunu söylüyor.

Bir de Brezilya’ya çok güveniyor.

Bu fuar sanayinin barometresi

TÜYAP İcra Kurulu Başkanı Serdar Yalçın ile geçen sabah kahvaltıda buluştuk.

Dün kapılarını açan Avrasya Ambalaj Fuarı’nı konuştuk.

17 yıl önce 500 metrekarelik bir alanla başlayan fuar şu anda 50 bin metrekareye yayılmış ve Avrasya çoğrafyasının en büyük fuarı.

Yalçın “Ambalaj fuarının her yıl yüzde 20’lik bir büyüme kaydetmesi,�Türkiye ortalamasının çok üzerinde büyümesi sanayimizin geldiği�noktayı gösteriyor” diye konuşuyor.

Fuara “sanayinin barometresi” gözüyle bakıyor.

Beyaz eşyadan, gıdaya, kozmetikten ilaca kadar sayısız sanayiyi buluşturan�“Ambalaj Fuarı” hem iç tüketimin, hem ihracatın sağlığına işaret ediyor.