Sağlıkta 3 milyar dolarlık kayıp

KONUMUZ organ nakli.

Haberin Devamı

Türkiye’de ilk kez yüz nakliyle, kol bacak naklinin gerçekleştirildiği bir dönemde “organ naklinin” önemli bir ismi Prof. Alper Demirbaş ile bir araya geldik.
Halen Antalya’da MedicalPark’ta çalışmalarını sürdüren Prof. Demirbaş son 3 yılda dünyada en fazla organ naklini gerçekleştirmiş cerrah.
“Organ nakli”nin birçok boyutu var.
Tıbbi gelişmeden tutun, etik, felsefi ve tabii ekonomik boyutu.
Prof. Demirbaş ile bu işin ekonomisi üzerinde yoğunlaşacağımız için buluşmamıza elinde somut verilerle geldi.
En çarpıcı rakam şu: Türkiye’de böbrek naklinin yaygın olmaması yüzünden devletin yılda 3 milyar dolarlık kaybı var.
Prof. Demirbaş bu rakamın Türkiye’nin “koruyucu sağlık hizmeti” bütçesinin tam beş katı olduğunu vurguluyor.
13 BİN DİYALİZ MAKİNESİ
Bu rakam nereden çıkıyor derseniz:
Türkiye’de halen 350’si özel olmak üzere 792 diyaliz merkezi varmış.
Bu merkezlerdeki toplam makine sayısı ise 13 bin.
Türkiye’deki kronik böbrek hastası sayısı 60 bin. Bu sayıya her yıl 10 bin ekleniyor.
Bir diyaliz hastasının yıllık masrafı 30 bin dolar civarında. Hasta yaşadığı sürece bu masraf devam ediyor.
Prof. Demirbaş, “Masrafı bir yana bırakın haftanın 3 günü 4’er saat son derece zor bir tedavi. Hastanın yaşam kalitesi düşüyor. ABD’de yapılan bir araştırma her yaşta yapılan böbrek naklinin diyaliz tedavisine göre hastanın ömrünü 3.5 kat arttırdığını gösteriyor” diyor.
Böbrek nakli 25 bin dolara mal oluyor. Daha sonraki yıllarda masraf yılda 5 bin dolara düşüyor.
YILDA 2813 AMELİYAT
Sağlık Bakanlığı’nın geç olsa da böbrek naklini yaygınlaştırmak için harekete geçtiğini belirten Demirbaş, “Bu konuda ciddi bir çalışma var. Bakanlık böbrek nakline paket fiyat olarak 30 bin lira, karaciğer nakline ise 80 bin lira ödüyor” diye konuşuyor.
Bu arada aktardığına göre, böbrek naklinde MedicalPark’taki ekibiyle yaptığı çalışmalar neticesinde “doku uyuşmazlığı”, “kan uyuşmazlığı” gibi olumsuz şeyler bertaraf edilmiş durumda.
Artık herkes herkese böbreğini verebileceği bir durum söz konusu.
Neticeye gelirsek:
2002 yılında böbrek nakil ameliyatlarının sayısı 550 iken 2011 yılında bu sayı 2813’e ulaşmış.
Ne ki, 3 milyar dolarlık kaybı göz önüne alırsak yolumuz hayli uzun.

Haberin Devamı

Hastaların yüzde 30’u yabancı

Haberin Devamı

PROF. Demirbaş ile sohbette Antalya’ya Türkiye’nin her yerinden organ nakli için hastaların gittiğini öğrendik.
Her yerinden dedik ama
iki şehir hariç Edirne ve Bayburt.
Edirne’de böbrek hastası mı yok acaba diye merak etmedim değil.
Hastaların yüzde 30’u yabancı ve bunların arasında Amerikalı, Alman, Fransız, Kanadalı ve İngilizler var.
Hastaneye ve ameliyatla ilgili bilgilere internet üzerinden ulaşıyorlarmış. Antalya demek ki dünya çapında bir sağlık merkezi olma yolunda.
Son bir şey: Ancak “beyin ölümü” gerçekleşmiş birinden 24 ila 48 saat arası organ nakli mümkün.
Şu nokta da çok önemli.
“Beyin ölümüne 4 kişilik bir doktor ekibi karar veriyor. Organları biz alıyoruz” diyor Demirbaş.
3 bin ameliyatın büyük çoğunluğunu ise yaşayan donörler sayesinde gerçekleştirmiş.

Haberin Devamı

Neden Antalya?

PROF. Demirbaş, Hacettepe’den genel cerrahiden mezun.
Türkiye’nin ilk organ naklini gerçekleştiren Prof. Haberal’ın ekibinde asistanı olarak çalışmış.
Miami Üniversitesi’nde organ naklinde ihtisasını yapmış.
Bu üniversitede 4 yıl boyunca yaptığı organ nakil ameliyatlarına, dünyada çok nadiren yapılan karın bölgesindeki tüm organların (7 organ) nakli de dahil.
Çalışmalarını İngiltere ve Japonya’da da sürdüren Prof. Demirbaş 2000 yılından beri Antalya’da.
Akdeniz Üniversitesi’nde 2008 yılına kadar “Organ Nakli Merkezi” Başkanlığını yürütmüş.
Üniversitede Türkiye’nin ilk karaciğer nakil ameliyatını gerçekleştirmiş.
Profesör Demirbaş bugüne kadar 3 binden fazla böbrek nakli, 300’den fazla da karaciğer nakli yapmış.
2008 yılından beri Antalya MedicalPark’ta. Bir grup gazeteciyle buluşmak için İstanbul’a uçmadan önce iki böbrek nakil ameliyatına girmiş.
“Pazartesi günü de yaptığım bir karaciğer ameliyatında 30 yaşındaki bir genç kıza ağabeyinin karaciğerinin yüzde 70’ini taktım” diye anlatıyor.
Miami’den neden Antalya’ya sorusuna dönersek. Nedenleri şöyle sayıyor:
·  Antalya gelişmeye açık bir şehir. Bir yüzü dışarıya açık.
·  Çalışma ortamı son derece rahat.
·  Küçük bir metropolde olmasına rağmen başarılı olan Akdeniz Üniversitesi’ni ABD’den izliyordum.
·  Aynı bedende değişik kaynaklı organlar konusunda Akdeniz bu bölgesine mitolojide rastlıyoruz. Burada yaşayan “Kimera” aslan ve keçi başını aynı bedende barındıran, yılan kuyruklu bir yaratık. Amerikan Organ Nakli Derneği’nin logosu da zaten Kimera...

Yazarın Tüm Yazıları