Paşabahçe mağazaları dünyaya açılıyor

Bırakın bizim memleketi eski ve yeni ABD başkanlarının da evlerinde Paşabahçe Tarih-Kültür-Cam koleksiyonlarının ürünleri var.
Geçen gün buluştuğumuz Paşabahçe Mağazaları Genel Müdürü Esra Tokel’den öğrendiğimize göre, ABD-Türkiye arasındaki resmi görüşmeler sırasında Başkan Obama’ya Gece Vazo, Bill Clinton’a ise Kamil Vazo hediye edilmiş.
Her iki vazo, Mevlana’ya gönderme yapan “7 Koleksiyonu”dan.
Hayatımızın vazgeçilmezlerini üreten Paşabahçe Cam fabrikası, Atatürk’ün cam sanayinin geliştirilmesi talebi üzerine Paşabahçe’de 1935 yılında kurulmuş.
Bugün Şişecam Topluluğu’nun bünyesinde olan Paşabahçe Cam, cam ürünlerde Avrupa’da ikinci, dünyada ise üçüncü sırada geliyor.
Dünyada 140 ülkeye ihracat yapıyor.
Gerçek bir gurur tablosu.
Paşabahçe Cam, perakendeciliğe 1957 yılında İstiklal Caddesi’nde açtığı ilk mağazayla adım atmış.
O gündür bugündür Paşabahçe mağazası aynı yerinde.
1990 yılına gelinceye kadar Paşabahçe mağazaları’nın sayısı 30’u buluyor.
“42. mağazamızı geçtiğimiz günlerde Zorlu Center’da açtık” diyen Tokel, Paşabahçe Mağazaları’nın beş yıllık yeni stratejisini önümüze koyuyor.
“Hem Türkiye’de yaygınlaşacağız, hem yurt dışına açılacağız”.
Halen 11 şehirde faaliyet gösteren Paşabahçe mağazaları’nın yedi şehirde daha açılması ve mağaza sayısının 65’e ulaşması planlanıyor.
Çok yakın bir gelecekte ise butik konseptindeki Paşabahçe Mağazaları’nı Avrupa, Ortadoğu ve Rusya’da görebileceğiz.
Esra Tokel ile buluşmamızdan birkaç gün önce Paşabahçe Tarih-Kültür-Cam koleksiyonlarının sonuncusu Zevk-i Selim raflardaki yerini almıştı.
Her biri sadece 2 bin parçayla sınırlı olan bu koleksiyonlar telkari, sedefkarlık, kakmacılık gibi geleneksel el sanatlarının günümüzde cam üzerinde yaşatılmasını sağlıyor.
Tabii bu el sanatlarının ustalarına istihdam sağlıyor.
Zevk-i Selim koleksiyonundaki Telkari Vazo dantel gibi öylesine ince işleniyor ki ayda sadece 5 adet üretilebiliyor.
Yine aynı koleksiyonda, sular altında kalmaya mahk^um Hasankeyf’e ithaf edilmiş vazo ve kasenin üzerine El Rızk Cami’nin taç kapısındaki bezemeler var.
Tokel’in verdiği bilgiye göre, Paşabahçe butiklerinde satılan Tarih-Kültür-Cam koleksiyonlarına ve diğer tasarım ürünlere yabancılardan talep o kadar fazla ki, turistlerin uğrak yeri Nuruosmaniye’de bir mağaza açılmış.

‘Türkiye’nin Köfteleri’ kitabına ilham vermişim

BAZILARI romanlara ilham verir, bazıları da benim gibi yemek kitaplarına.
Meğer P&G’nin Fairy markasıyla ürettiği bulaşık deterjanının sponsorluğuyla, gastronomi uzmanı ve yeme-içme danışmanı Osman Serim’in kaleme almış olduğu “Türkiye’nin Köfteleri” kitabına ilham vermişim.
Türk Mutfağı’nın tanıtımına takıntılı olduğum herkesin malumu.
Dönüp dolaşıp yazdığım mutfağımızla ilgili yazılardan birinde memleketteki 290 köfte çeşidinden sadece altısının “tescilli” olduğuna değinmişim.
Bu bilgi Osman Serim’in kitabının çıkış noktası olmuş.
Türkiye benzersiz bir köfte diyarı.
Hiçbir ülkede bu kadar zengin bir çeşide rastlamak mümkün değil.
Köftenin etlisi, balıklısı, bakliyatlısı, fıstıklısı, sulusu, tavası ve aklınıza gelecek her türlüsü var.
Şimdiye kadar “hamsi şenliği”, “kavurma şenliği” gibi şenliklere sponsorluk yapmış olan P&G’nin köfteye el atması isabet olmuş.
Osman Serim kitabında 7 bölgeden 50 köfteye yer vermiş.
Dediğine göre, köftelerimizin yedisi tescilliymiş ve 2 çeşidin daha tescillenmesi gündemde.
38 yıldan beri yeme-içme işinde olan Serim “tarihe köfte yazarı olarak geçeceğim” diyor.
Bendeniz de köfte kitabına ilham olmuş gazeteci olarak geçerim artık.
Bu arada P&G’ye önerim kitabın İngilizceye çevrilmesi ve yurt dışındaki tüketicilere de ulaştırılması.
Kitabın nereden temin edileceğini soracak okurlara peşinen söyleyeyim.
Kitap parayla satılmıyor, daha fazla bilgi www.mutlumutfaklar.com sitesinde.
Herkese mutlu ve huzurlu bayramlar.