Paylaş
Azerbaycan Cumhuriyeti Ana Muhalefet Partisi Müsevat'ın Genel Başkanı İsa Kamber Türkiye'de.
Kulislerde dolaşan haberlere göre, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye'de bulunan İsa Kamber, sağlığı giderek bozulan Haydar Aliyev'in yerine cumhurbaşkanlık koltuğuna oturacak.
Peki ya Aliyev'in oğlu İlham Aliyev'i iktidara hazırladığı söylentileri?
Yine kulislere göre, Aliyev'in bu hayali boş çıkmış.
Çünkü İlham Aliyev, babasının tüm ısrarına rağmen siyasetten çok uzak biri.
Azerbaycan Aliyev sonrası döneme hazırlanırken, nedense Rus basınında oğul Aliyev ile ilgili iddialar yoğunluk kazandı. Bir iddiaya göre, İlham Aliyev'in İsviçre bankalarındaki hesabı milyarlarca doları bulmuş. Hatta Azeriler bankaların faizi ödemekten sıkıntıya girdiği yönünde şakalar yapıyormuş. Yani bundan böyle anlasılan oğul Aliyev İsviçre bankalarına para yatıramayacak.
Çocuk işçilere hayır
Hafta sonu, sanıyorum pazar günüydü, televizyon kanallarından birinde İLO'nun cocuk işçilerle ilgili son raporuna rastladım.
Çocuk işçiler çalıştırmakta Türkiye ne yazık ki dördüncü sıradaydı.
Rakamları hatırlamıyorum ancak sayıları krizden sonra daha da artmıştı.
Şimdi dünyadaki 250 milyon çocuk işçiyi dolaylı ilgilendiren yeni bir trendden söz etmek istiyorum.
Fransız L'Express Dergisi'nin geniş yer ayırdığı araştırmaya göre, Batı'da yayılmakta olan hareket etik ve kárlılığı ‘‘barıştırmayı’’ amaçlıyor.
‘‘Dürüst ticaret’’ diye adlandırılan hareket çerçevesinde, ağırlıklı olarak üçüncü dünya üreticileri şu koşullara uyuyorlar:
Çocuk işçi çalıştırmama,
Asgari ücret ödeme,
Şeffaflık,
Güvenlik,
Hijyen ve çevreye saygı gösterme.
Bu trend öylesine yayılmış ki, Avrupa'da, ABD'de, Yeni Zelanda ve Kanada'da birkaç yıl içersinde ‘‘dürüst ticaret’’ kurallarına uygun olarak üretim yapanlarla işbirliği içersinde olan 100'e yakın merkez açılmış. Fransa'da Carrefour, Monoprix gibi büyük mağazalar ‘‘dürüst’’ yollardan elde edilen ürünleri raflarında sunuyorlar. Mesela çay, kahve bu ürünlerin arasında. Bunların alıcıları arasında Avrupa Parlamentosu, bazı büyük kentlerin belediyeleri var.
‘‘Etik butik’’ler ise kumaş, elişi ev eşyalar gibi ürünler satıyorlar.
Çocuk işçi çalıştırdıkları için Nike, Reebook, Gap gibi şirketleri boykotla cezalandıran Amerikalı tüketiciler borsada da ‘‘etik hisselere’’ rağbet ediyorlarmış.
Wall Paper'cılar Bodrum'da
Geçen hafta sonu Bodrum'daydım.
Çarşı pazar turist doluydu ama bunlar esnafın deyişiyle ‘‘para harcamayan’’ cinsindendi.
Zaten herkesin bildiği gibi, Türkiye ‘‘elit’’ yani para harcayan turistlerden pek nasibini alamıyor.
Türkiye'ye gelen turistlerin sadece yüzde 5'i bu sınıfa giriyor. Oysa bu oran Yunanistan'da yüzde 18, İspanya'da ise yüzde 26.
Peki Bodrum'da bu trend tersine dönebilir mi?
Kasabanın en yüksek tepesine kurulu The Marmara Bodrum bu konuda iddialı.
Öncelikle, 1999 yılında hizmete giren otelin, oldukça prestijli ‘‘Dünyanın küçük lüks otelleri’’ kategorisine kabul edildiğini belirtmeliyim.
Otelin pazarlama müdürü Murat Tufan ile sohbetimizde, öğreniyorum ki, The Marmara Bodrum'un tanıtımına yurtdışından başlamak gibi bir strateji benimsiyor. ‘‘Bizim için önce yurtdışında özellikle ABD'de tanınmak çok önemliydi. Orada tanındıktan sonra iç pazar müşterisine yönelmeyi istedik’’ diyor Murat Tufan.
ABD'deki tanıtım kampanyasında The Marmara Manhattan üs olarak kullanılıyor. Travel&Leisure, Conde Nast Traveler gibi dergilerde yazılar peşpeşe geliyor.
Zaten bizim de otelde olduğumuz sırada, dünyadaki yaşam trendlerinin en iyi nabzını tutan İngiliz The Wall Paper Dergisi'nin 80 kişilik ekibi de orada toplantıdaydı. Yeni projelerini tartışmak için, daha önce hakkında yazı yazdıkları The Marmara Bodrum'u seçmişlerdi.
Otelin iç dekorasyonunu artık Türkiye'ye iyice yerleşmiş olan Fransız mimar Christian Allart'ın yapmış. Allart, İstanbul'daki Marmara Cafe'nin ve Mudo dükkanlarının da mimarı aynı zamanda. Tesadüfen aynı hafta sonu oradaydı ancak kendisiyle konuşma girişimlerimi nazikçe geri çevirdi.
Bodrum'un ‘‘çılgın kalabalıktan uzak’’ diğer yüzünü göstermek için bazı projelere girişen otel ‘‘weekend plus’’ programıyla çevreye kültür gezileri de düzenliyor.
Yaşam tarzının diğer adı
İngiltere'de yayınlanan Wall Paper, Time-Life grubuna bağlı. Yılda tam 10 kerer yayınlanan Wall Paper, dünyanın her köşesinden yaşam tarzlarıyla ilgili haberler veriyor. Mesela, geçenlerde İstanbul'a gelen Hollywood'un yeni gözdelerinden Cameron Diaz, Sıraselviler'deki Changa lokantasını bu dergiden keşfetmiş. The Marmara Bodrum'a da sayfalarında yer veren dergi, sonbahar sayısında otelden yeniden söz edecek. Derginin 80 kişilik ekibi bir hafta boyunca kapandıkları otelde, çıkaracağı yeni moda ve dekorasyon dergilerini planladı.
Paylaş