Paylaş
Anadolu’nun çeşitli üniversitelerinde sessiz başarılara imza atmış kadın araştırmacılarımızdan hangisini tanıyoruz?
Unesco ve Fransız kozmetik devi L’Oreal Türkiye’nin 12 yıldan beri düzenledikleri burs programı sayesinde ancak fark edebiliyoruz bazılarını.
Dünyada bilim çevrelerinin en prestijli ödülü olan “L’Oreal-Unesco Kadın ve Bilim” programının yerel ayağında her yıl Türkiye’de 6 bilim kadınına 15 bin dolarlık burs veriliyor.
Bu yıl kimlerin burs aldığını L’Oreal Bilim Direktörü Fügen Soykut ile konuştuk.
Soykut “Bu yıl beni en fazla Bilecik ve Muğla üniversitelerinden başvurular sevindirdi” diyor.
Burs için projeleriyle başvurunlar daha çok İstanbul, İzmir, Ankara gibi şehirlerden.
Soykut “Başvuruların farklı illerden gelmesini istiyoruz. Karadeniz’den de gelsin, Doğu’dan da” diye konuşuyor.
Bu bölgelerdeki üniversitelerimizde hayatlarımızı değiştirecek araştırmalar yapan kim bilir ne cevherler vardır?
Soykut “Amacımız ülkedeki tüm bilim kadınlarını yüreklendirmek, neler yaptıklarını duyurmak ve rol model olmalarını sağlamak” diyor.
İşte bu yüzden ben de hemen hemen her yıl L’Oreal-Unesco bursunu kazanan bilim kadınlarımıza kısacık da olsa değinmeye gayret ediyorum.
Bakın bu yıl 15 bin dolarlık ödüle kimler hak kazanmış?
Ankara Üniversitesi’nden Yrd.Doç. Dr. Bala Gür Dedeoğlu.
Dedeoğlu, meme kanseri tedavisinin etkinliğini arttıracak bir yöntem üzerinde çalışıyor.
Hacettepe Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr.Eda Çelik Akdur kanser tanısında kullanılan yeni nesil mikroçipleri araştırıyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniveritesi’nden Yrd. Doç. Dr. Derya Burcu Hazer, hastaların bel ve boyun ameliyatlar sonrası normal hayata dönmelerini sağlayacak titanyum sistemiyle ilgili çalışmalar yapıyor.
Ege Üniversitesi’nden Doç. Dr. Şule Erten Ela güneş pillerinin verimliliği, Bilecik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nurcan Çalış Açıkbaş seramik ürünlerin hijyeni, Marmara Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Asuman Çelik Küçük uzun ömre sahip elektrolit malzemeleri geliştiriyor.
Bu bilim kadınlarımızın tümü 40 yaşın altında.
Kazandıkları burslar onları tabii ki gelecek için cesaretlendiriyor.
Uluslararası tarihi peyzaj ve kültürel miras çalıştayı düzenleyen vali neden gider?
ŞÖYLE bir vali düşünün..
Mississippi Üniversitesi Peyzaj Bölümü, Unesco temsilcileri, İTÜ ve Trakya üniversiteleriyle “Uluslar arası Tarihi Peyzaj ve Kültürel Miras” çalıştayı düzenliyor.
Sözünü ettiğim vali geçtiğimiz hafta merkeze çekilen Edirne Valisi Hasan Duruer.
İstanbul’umuz 3. Köprü güzerg^ahında ortaya çıkan müthiş arkeolojik buluntularla kültürel mirası bir kez daha har vurup, harman savururken Edirne Valisi’nin yaptığına bakın!
Osmanlı’ya 92 yıl başkentlik yapmış bu güzel şehri “nasıl korurum, nasıl mücevher gibi parlatırım” diye çalmadık kapı bırakmıyor.
Şehrin nasıl olması gerektiğiyle ilgili tespitlerde bulunan Mississippi Üniversitesi Peyzaj Bölümü öğretim üyesi Profesör Dr. Sadık Artunç’un yolu Edirne’ye böyle düşüyor.
Duruer’un Edirne’de görev yaptığı 21 ayda, Osmanlı olsun, şehre ismini veren Hadrianus döneminden olsun proje geliştirmediği kültürel miras yok gibi.
Türkiye’nin en güzel sinagoglarından birini açmaya hazırlanıyordu.
Duruer’i restorasyonuna büyük emek harcadığı Mardin’den tanıyorum.
27 ay görev y aptığı Mardin’de hala sevgiyle anıyor.
Geçen yıl Edirne’yi ziyaret edip Duruer’in yeni heyecanına tanık olduktan sonra “Edirne’nin Yıldızı Parlıyor” diye yazmıştım.
Duruer’in bu güzel şehirde başlattığı işler umarım yarım kalmaz.
Paylaş