Nakkaştepe’de ‘deniz’ zirvesi

Geçen hafta CHP lideri Deniz Baykal da bir sohbet sırasında değinmişti Akdeniz kıyılarındaki deniz kirliliğine.

Özellikle Antalya, Kundu çevresinde altyapı eksiklikleri nedeniyle turistlerin hastalandığından söz etmişti Baykal.

Dün Koç Holding’in Nakkaştepe’deki binasındaki ‘deniz’ zirvesinde, konu işte bu endişe verici boyutlara ulaşan kirlilik.

Zirveyi düzenleyen Rahmi Koç’un kurucusu ve Onursal Başkanı olduğu Deniztemiz Derneği ya da diğer adıyla TURMEPA.

Rahmi Koç, TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Eşref Cerrahoğlu ve aralarında İstanbul Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, işadamı Asaf Güneri, reklamcı Jefi Medina, Özal’ın danışmanlarından Can Pulak, akademisyen Vera Bulgurlu gibi isimlerin bulunduğu yönetim kurulu üyeleri bu kez seslerini duyurmaya kararlı.

‘Temiz bir deniz için herkesin seferber olması şart...’

TURMEPA’ya dün en büyük destek TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan geliyor.

TOBB Başkanı yanında yardımcısı Halim Mete olduğu halde Ankara’dan İstanbul’a iner inmez soluğu Nakkaştepe’de alıyor.

Hisarcıklıoğlu’na öneri Metin Kalkavan’dan geliyor.

‘Başkanım deniz kirliliğinde ciddi sinyaller alıyoruz. TOBB deniz için sürdürdüğümüz mücadeleye sahip çıksın. Size bağlı tüm odalar TURMEPA’ya üye olsun’.

Hisarcıklıoğlu öneriye sıcak bakıyor. ‘Odaların derneğinize üye olmasını teşvik edeceğim. Hatta ilk aidatlarını ben yatıracağım’ diyor.

Ancak bu noktada küçük bir pürüz var.

Odaların bir derneğe tabi olmaları izne bağlı.

TOBB Başkanı ‘İzni halledebiliriz. Deniz kirliliği turizme en büyük darbe’ diyor.

Dış ticaret açığının 15 milyar doları turizm geliriyle kapatılmış.

Turizm Türkiye’nin önümüzdeki yıllardaki en büyük gelir kaynağı.

Oysa biz ne yapıyoruz?

Alt yapı tamamlanmadan binaları dikiyoruz.

Denizlerimizi akıl almaz bir hoyratlıkla kirletiyoruz.

ÜRKÜTÜCÜ RAKAMLAR

Eşref Cerrahoğlu’nun verdiği rakamlar ürkütücü.

Türkiye’de 3 bin 250 belediyenin yaklaşık üç bininde arıtma yok.

Turistik tesislerin yüzde 80’inde yine arıtma yok.

Sanayinin yüzde 98’i atığını denize atıyor.

Karadeniz’deki belediyelerin hemen hemen tümü çöplerini denize atıyor.

TURMEPA bu yüzden acil önlem peşinde.

Kampanyalarını yaygınlaştırmak çabasında.

2006’da Antalya, İzmir, Zonguldak, Bodrum’da şube açılacak.

Deniz kirliliğini ölçen 6 istasyon devreye girecek.

Türkiye turizmi açısından en önemli 1200 km’lik kıyı şeridi seçilmiş.

İlk ölçümler orada yapılacak.

Milli Eğitim Bakanlığı’yla protokol imzalanmış.

5 yılda 6 milyon 590 öğrenci, 300 bin öğretmen, 13 bin aile ‘temiz deniz’ konusunda bilinçlendirilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı’yla sürdürülecek bu kampanyanın sponsoru Koç Finansal Hizmetler A.Ş.

1.5 milyon dolarlık bir proje bu.

Konuşulan diğer bir konu balık çiftlikleri.

Turizm tesislerinin hemen yanlarındaki balık çiftlikleri nasıl engellenecek?

‘Kıyı Master Planı’na ihtiyaç duyulduğu konusunda hemen herkes hemfikir.

‘Turizm Master Planı’ bile ortada yokken bu nasıl olacak?

Neticede, TURMEPA sayesinde denizlerimiz için seferberlik düğmesine basıldı.

Hepimizin katılması gereken bir seferberlik.

AKP’den Hillary Clinton’a davet var

İSTANBUL önümüzdeki ocak ayında dünyanın önde gelen kadınlarını ağırlamaya hazırlanıyor.

Pek çok ünlü siyasetçi, bilimkadını, akademisyen, STK başkanına giden davet mektubunun altında kadından sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun imzası var.

Çubukçu, mektubunda İspanya ile Türkiye’nın başını çektiği ‘Medeniyetler İttifakı’ projesine dünya kadınlarının katkısını sağlamak istediklerini söylüyor.

İstanbul’da 28-29 Ocak tarihlerinde planlanan kongrenin adı da zaten ‘Medeniyetler İttifakında Kadın.’

Davet mektubuna iliştirilmiş programa göz attığınıza konuşmacılar arasında dikkat çeken isimlerden bazıları şunlar:

Amerikalı senatör Hillary Rodham Clinton, Bangladeş Başbakanı Begüm Khaleda Zia, Ürdün Kraliçesi Nur, ABD’nin eski dışişleri bakanı Madeleine Albright, Atina Belediye Başkanı Dora Bakoyanni, Türk medyasının çok yakından tanıdığı Avrupa Parlamentosu üyesi Emma Bonino, Uluslararası Af Örgütü Başkanı İrene Khan, İranlı İnsan Hakları Savunucusu avukat Şirin Ebadi, Nobel Barış ödülü sahibi Jody Williams, Mısırlı yazar Nevval Saddawi.

Bu saydığım isimler uzun listeden sadece bazıları.

Gerçekten dünya sahnesinde ağırlığı olan önemli kadınlar.

İlk dikkatimi çeken şu:

Neden Amerikalı önde gelen konuşmacılar Clinton Yönetimi’nin isimleri?

Oysa Bush Yönetimi’nde de güçlü kadınlar var.

Dışişleri Bakanı Rice gibi,

Ya da Bush Yönetimi’nin Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesini teslim ettiği Elizabeth Cheney gibi.

Her neyse, İstanbul’da yapılacak kongrede elbet Türkiye’den de çoğu işkadını önemli konuşmacılar var.

Telefonla ulaştığım Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’ya Hillary Clinon’ın katılıp katılmayacağını sordum.

Senatör Clinton programına uymadığı için İstanbul’a gelemeyeceğini bildirmiş.

Dışişleri bakanlığı görevinden ayrıldıktan sonra çeşitli vesilelerle İstanbul’u ziyaret etmiş olan Madeleine Albright’tan henüz bir cevap gelmemiş.

Nimet Çubukçu diyor ki ‘Davet ettiğimiz isimlerden yüzde 80’ine yakını olumlu yanıt verdi.’

Bu arada kongrenin açılış konuşmasının Başbakan Erdoğan tarafından yapılması planlanıyormuş.

Ancak tam o tarihlerde Başbakan’ın da katılacağı Davos Dünya Ekonomik Forumu var.

Çubukçu, Başbakan’ın Davos’u kısa tutup İstanbul’daki ‘Medeniyetler İttifakı’nda Kadın’ kongresinin açılışına katılacağı görüşünde.

‘Güldünya’ya sesleniş mektup yarışması

ÖNCEKİ günkü Hürriyet’te hatırlayacaksınız ‘Kadınlara işkence’ diye bir haber vardı.

Yanılmıyorsam, Dicle Üniversitesi’nden bir öğretim görevlisi özellikle Güneydoğu’da erkeklerin kadınlara burun kesme, saç kazıma, ahıra kapatma gibi çeşitli işkenceler yaptığını açıklamıştı.

Namus cinayetlerini biliyorduk.

Şimdi kadınlara işkence de eklendi.

‘Medeniyetler İttifakı’nda Kadın’ Kongresi ,Türkiye’de kadının parlamentoda en düşük seviyede temsil edildiği, kadın hakları ihlallerinin en fazla su yüzüne çıktığı bir döneme rastgeldi.

Umarım ki, kadın kotasına karşı çıktığı için kadın örgütleri tarafından eleştirilen Devlet Bakanı Nimet Çubukçu kongre vesilesiyle Türkiye’de kadın haklarını da gündeme getirir.

Bu arada kongre nedeniyle İstanbul’a gelmesi beklenen İrene Khan’ın başkanı olduğu Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye Şubesi 2004 yılında bir namus cinayetine kurban giden Güldünya Tören adına bir mektup yarışması düzenlemiş.

Amaç namus cinayetleriyle ilgili duyarlığı arttırmak.

‘Güldünya’ya Sesleniş’ mektup yarışmasına katılmak isteyenler www.amnesty-turkiye.org adresinden bilgi alabilirler.