Müslüman ‘business’in başkenti Konya

YUKARIDAKİ başlık Fransız Le Point Dergisi’nin son sayısından.

Derginin muhabirlerinden Olivier Weber Konya’ya gitmiş.

Üç sayfalık bir inceleme yazısı yazmış.

Şöyle diyor yazısının girişinde:

‘Mevláná’nın şehri aynı zamanda Başbakan Erdoğan’a yakın İslamcı işadamlarının laboratuvarı gibi...’

Konya, dergiye göre çelişkilerin şehri.

Hem Mevláná’nın izinden gidenler şehri.

Hem İslamcı iş çevrelerinin kalesi.

Yazıda, Konya Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in avukatlık yaptığı dönemde Atatürk’ün portresini asmayı reddettiği ayrıntısı dahi var.

Akyürek, ‘yeşil sermaye’ holdingleri sayesinde Konya’nın ‘Tayvan gibi olacağı’ iddiasında.

40 bin hissedarlı Kombassan’ın Kompen Şirketi’nin 2004 yılı cirosu 30 milyon Euro.

Kompen’in başındaki Ahmet Şan, Almanya’da Siemens’te çalışırken 1996 yılında Konya’ya dönmüş.

Konyaspor Başkanı aynı zamanda.

Olivier Weber’e ‘İyi Müslümanlar yatırımlarını sizde değerlendirmek istiyorlar’ diyor.

Konya Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez iddialı.

‘Anadolu Kaplanları ve Müslüman bankalar sayesinde Konya İstanbul’un önüne geçerek Türkiye’nin bir numaralı sanayi şehri olacak...’

Le Point
dergisinin yorumuna gelince...

Dergiye göre, Konya hoşgörülü sufi geleneğiyle siyasi İslam arasında bocalıyor.

Bunun nedeni, hem Müslüman moderniteyi, hem muhafazakarlığı yanyana barındırması.

Bir anlamda bu Türkiye’nin bugünkü imajı.

Demokrasiyle İslam arasında ‘tuhaf bir Anadolu evliliği’.

Derginin tanımlaması böyle.

Konya eskiden Avrupa basınında Mevláná’nın şehri diye anılırdı.

Şimdi ‘Yeşil Sermaye Başkenti’ olarak adı geçiyor.

‘Yeşil Sermaye’ Mevláná’nın önüne geçmiş.

Geçen ocak ayında İstanbul’da Konya’nın imajıyla ilgili bir toplantıya katılmıştım.

Şehrin imajının nasıl olması gerektiği tartışılmıştı.

Konya’nın ‘yeşil sermaye’yle özdeşleştirilmekten kurtulması gerektiğine karar verilmişti.

Belli ki bu imajın değişmesi pek zor.

Dora Bakoyannis, Beyoğlulu çocukları ağırladı

ATİNA Belediye Başkanı Dora Bakoyannis bir İstanbul aşığı.

Fırsat buldukça soluğu burada aldığı sır değil.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile arası iyi.

Dolayısıyla Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı ‘Beyoğlu Yerel-Sivil Güçbirliği’ Merkezi’nin ‘öğrenci değişim’ projesinde partner olmayı gözü kapalı kabul etmiş.

Projeyi Demircan’ın danışmanı Yasemin Çetin’den dinledim.

Beyoğlu’ndaki okullarda okuyan çocuklar iki yıldan beri bir ‘değişim programı’ başlatmış.

Yurtdışına öğrenci gönderip, İzmit’teki yaz kampında yabancı öğrenci ağırlıyor.

Bu yıl da Tunus, Brüksel, Atina ve Selanik’e 140 öğrenci gitmiş.

Beyoğlu’nda yaklaşık 35 bin öğrenci varmış.

Çoğu alt gelir grubuna ait ailelerin çocukları.

‘Değişim programı’yla dünyaya açılmak, değişik kültürleri tanımak gibi inanılmaz bir fırsat geçiyor ellerine.

Pasaport, vize gibi şeylerle ‘Beyoğlu Yerel-Sivil Güçbirliği Merkezi’ ilgileniyor.

Merkezin Beyoğlu’ndaki sivil toplum kuruluşları, konsolosluklarla sürekli ilişkide olması en fazla çocukların işine yaramış.

Çünkü onlar için proje üzerine proje üretiliyor.

Geçen hafta sonu Beyoğlu Belediye Başkanı Atina’daymış.

Dora Bakoyannis ile hem ‘değişim programı’nı, hem yeni projeleri konuşmuşlar.

Beyoğlu Belediyesi ile Atina Belediyesi’nin AB fonlarından yararlanarak ortak bir gençlik projesi çalışmaları var.

Kişisel ilişkileri sıcak tutmanın yararları bunlar.
Yazarın Tüm Yazıları