Paylaş
Generel Electric Türkiye CEO’su Canan Özsoy’un, daha çok yeni yaptırmış olduğu üniversitelerimizle ilgili bir araştırmanın sonuçları çarpıcı.
Buna göre, üniversitelerimizin mühendislik fakültelerinde okuyan kız öğrenci oranı ABD’de mühendislik eğitimi alan kız öğrencilerinin çok üzerinde.
“Mühendislikte kız öğrenci oranı en çok İTÜ’de yüksek. Bu oran ABD’de oranın en yüksek olduğu üniversiteden daha yüksek. İTÜ’nün bu rakamını ABD’deki hiçbir üniversite yakalayamamış” diyor Özsoy.
Mühendislik fakültelerinden yılda 70 bin öğrenci mezun oluyor ve bunun yüzde 38’ı kız.
Bunun nasıl bir açıklaması olabilir?
Özsoy “Bence Cumhuriyetin kuruluşuyla başlayan kadın hareketinin etkisi çok. Kız öğrenciler o dönemden beri kimya, fizik mühendisliği, hatta inşaat mühendisliği seçmiş. Aileler de bunu destekliyor. Mühendislik, doktorluk, avukatlık gibi makbuldür” diye konuşuyor.
Peki Özsoy üniversitelerde bu mühendislik öğrencileriyle ilgili araştırmayı neden yapmış?
10 YILDA 2 MİLYON MÜHENDİS
Aslında bu araştırmanın çıkış noktası ABD’de yapılmış başka bir araştırma.
Buna göre, dijital devrim, 4. Sanayi Devrimi derken çoğu iş kolunda teknolojinin başı çekmesiyle sadece ABD’de 10 yılda 2 milyon mühendislik işine gerek duyulacak.
Özsoy, “ Hesaplara göre ABD mühendislik fakültelerinde okuyanlar bu sayıyı karşılamaya yeterli değil. Öte yandan sadece erkekler de bu işgücü açığını kapatamaz” diyor.
Dolayısıyla GE bu açığın kapanması için 2020 yılına kadar dünya çapında 20 bin kadını mühendislik işlerinde çalıştırmayı taahhüt etmiş.
GE’nin şu anda 194 ülkede kadın mühendis sayısı 7800.
Orana vurduğunuz zaman bu yüzde 11 yapıyor.
Oysa GE Türkiye’de oran yüzde 22.
Bir kadının, Dr. Aybike Molbay’ın başında olduğu GE’nin Gebze’deki Türkiye Teknoloji Merkezi’nde örneğin kadın mühendis oranı yüzde 27. Aynı merkezlere sahip Polonya, Çin, Hindistan, Meksika’da bu oran ortalama yüzde 9.
İyi fark atıyoruz.
Canan Özsoy’un üniversitelerde yaptığı araştırmaya dönersek amaç “yetenek havuzunu” ortaya çıkarmak.
Mühendislik fakültelerindeki kız öğrenci oranımızla General Electric’in 20 bin sayısına ulaşması için Türkiye’nin yapacağı katkı önemli görünüyor.
Mesele yetenekleri yurtdışına kaçırmamak. Önemli bir açığı olan ABD’ye kaptırmamak.
Özsoy ile sohbete dönersem, önemli bir konuya değiniyor.
“Dijitalleşme, teknolojinin ürüne girmesi kadınların önünü açıyor bir anlamda. Yazılım mühendisliği, bilgisayar mühendisliği gibi meslekler esnek çalışma saatlerine imkân veriyor. Eskisi gibi sahaya inmek, beden gücü gerekmiyor” diyor.
Öte yandan Canan Özsoy bir araştırma daha yaptırmış.
General Electric’in dünya çapında 330 bin çalışanı arasında 470 Türk olduğunu ortaya çıkartmış.
“Bu çalışmayı da tersine beyin göçünü teşvik için yaptık” diyor.
8 MART’IN KAHRAMANI: GÖZDE AKPINAR
ÖNCEKİ gece İstiklal Caddesi’nde yapılan muhteşem kadın yürüyüşüyle, çeşitli etkinlik, kampanya ve ilanlarla bir 8 Mart’ı daha geride bıraktık. Boyner’in gazetelerdeki “Sesli Söylemesi En Zor Kelime Kadın” ilanını hepimiz çok sevdik. Filli Boya’nın, televizyonda izlediğim “Anca beraber, kanca beraber” reklamı ise sosyal medyanın kahramanıydı. “Dünyada kadın olmasaydı hayat olmazdı” “Kadının eli değmeyen hiçbir şeyin bereketi olmaz” ya da “Kadın elbet gülecek, sakız çiğneyecek, sokağa çıkacak” “Kadınlara değer vermediğiniz sürece o ülkede huzur olmaz” diyen o tatlı şiveli erkekler tabii ki Türkiye’nin gerçeği. Bu gerçeği bize gösterdiği için Filli Boya’nın genç kadın patronu Gözde Akpınar’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Daha önce Özgecan için simsiyah bir ilan veren Gözde Akpınar ilanın aynı zamanda “kreatif direktörü.”
Paylaş