Mozart ile yumuşak, Vivaldi ile cesur şarap

Sevilen Magnesia Şaraphanesi’ne doğru yola çıkmadan önce, 70. yılını kutlayan Sevilen’in üçüncü kuşak sahiplerinden Enis Güner ile İsa Bey bağ evinde buluştuk.

Dedenin adını alan bağ evinde yetişen üzümlerden elde edilen Sauvignon Blanc şarabı geçtiğimiz aylarda İngiltere’de Marks&Spencer’da satılmaya başlanmış.

Londra Şarap Fuarı’ndan yeni dönmüş olan Enis Güner, birkaç gün sonra ABD’de Aspen’deki Yiyecek ve Şarap Fuarı’na gitmeye hazırlanıyor.

Londra fuarıyla ilgili ilginç gözlemi şu;

Fuar eskisine oranla çok daha az hareketli.

Zira Avustralya, Arjantin, Yeni Zelanda gibi ülkeler Londra yerine Çin’deki şarap fuarlarına odaklanmış durumdalar.

Küresel çağdaş sanat gibi şarapçılık da rotasını Doğu’ya çevirmiş.

SEVİLEN MAGNESİA ŞARAPHANESİ

Enis Güner, Aspen’den önce New York’a uğrayacak.

Hem Manhattan’da Sevilen şaraplarının 80’e yakın satış noktasını gezecek, hem geçtiğimiz günlerde New York Şarap Yarışması’nda “Yılın Şaraphanesi”
seçilen“Sevilen Magnesia Şaraphanesi’nin ödülünü alacak.

Dünyadaki şarap fuarları, şarap yarışmaları arasında mekik dokuyan Enis Güner “Ege, şarabın zeytinyağının memleketi. Bu topraklar benim için Sevilen markasının önünde. Ben önce Ege’nin tanıtımı için uğraşıyorum” diyor.

2011 yılında devreye giren Sevilen Magnesia Şaraphanesi, Ege’nin iklimine, bitki örtüsüne, tarihi dokusuna tam uygun bir şaraphane olmuş.

Dışarıdan bakınca da, içerisi de “özene, bezene yapılmış” derler ya aynen öyle.

Güner ailesine 20 milyon liraya mal olmuş Sevilen Magnesia 25 bin metrekarelik bir alana yayılmış.

Güner’in “şarapcılıkta 3. nesil teknoloji” diye adlandırdığı, üretim akışını A’dan Z’ye takip edebilen en modern teknolojiyle donatılmış.

Şarap mahzenlerini camlı bölmeden görmek mümkün.

Ayrıca tadım yerine ve kısa sürede açılması planlanan “Şarap Müzesi” için üst katta geniş bir alana sahip.

TURİZM DESTİNASYONU

Sevilen Magnesia’nın bir iddiası da turizm destinasyonu olmak.

Enis Güner, hem yerli, hem yabancı turistlere yönelik “şarap tadımı”na ağırlık vermekle haklı.  .

Türkiye’nin en fazla turist çeken bölgelerden Efes 15 kilometre ötede.

Ankara Üniversitesi’nden Profesör Orhan Bingöl başkanlığında kazıları devam eden ve Nedim Atilla’nın “antik çağların İsviçre’si” diye tanımladığı Magnesia kapı komşusu.

Şaraplı turizm yakından bağlantılı zira Enis Güner’in verdiği rakama göre Türkiye’de üretilen şarabın yüzde 70’i turizmde tüketiliyor.

Sevilen Magnesia’yı Enis Güner, amcası Gökhan Güner ve üretim sorumlusu Sibel Çoban ile tankların arasında gezerken klasik müzik çaldığını fark ediyorum.

Gökhan Güner “Klasik müzik şarabın ruhuna iyi geliyor” diyor.

“Yumuşak şaraplar için Mozart, agresif, cesur şaraplar için Vivaldi” diye ekliyor.

10 milyon şişeyle Türkiye’nin ikinci büyük üreticisi durumunda olan Sevilen markası şaraplarını müzikle dinlendiriyor.

Şarap üretimine kadın eli

SEVİLEN Şaraplarının üretim sorumlusu Sibel Çoban 16 yıldan beri Güner ailesiyle birlikte.

Ege Üniversitesi “fermantasyon” bölümünden mezun, ayrıca Anadolu Üniversitesi’nde işletme okumuş.

Sevilen ile başlayan çalışma hayatına sadece Londra’da iki yıllık ve Bordeaux’daki altı aylık eğitimi için ara vermiş.

Magnesia Şaraphanesi’ni ziyaret ettiğimde dev tankların arasında koşuştururken gördüm onu.

Çoğu Türkiye’de yaptırılmış olan tankların tasarımına katkısı olmuş.

Magnesia Saraphanesi’nde üretimin her safhasında olduğu için sorunları anında tespit edip, tasarımın ona göre yapılmasını sağlayabiliyor.

Sibel Çoban hayatının önemli bir bölümünü şaraphanede geçiriyor.

Üretim dönemlerinde evine bile gitmeyip, buradaki şahane misafirhanede kalıyor.

Sevilen’in Fransız şarap uzmanı Florent Dumeau ile birlikte harmanlamayı, tadımı yapıyor.

Bir şarap markasının kolay çıkmadığını, etiket aşamasına kadar kimi zaman bu sürenin 3 yıl aldığını söylüyor.

“Şarapcılık her yıl yeni bir heyecan, yeni bir sürpriz demek. İnsanı genç tutan bir şey” diyor.

Şarap blogcuları İzmir’de buluşuyor

EXPO 2020 için yarışan İzmir, şarap severlerin giderek daha fazla ilgisini çekiyor.

Enis Güner’in verdiği bilgiye göre Dünya Şarap Kongresi önümüzdeki günlerde İzmir’de toplanıyor.

Kasım ayında ise sosyal medyanın önemli şarap yazarları, şaraplarımızı tanıtmak için kurulan “Türkiye’nin Şarapları Platformu”nun girişimiyle İzmir’de buluşuyorlar.

Sosyal medya şarabın tanıtımında en önemli araçlardan biri günümüzde.