Mitterrand’nın acı kahvesi ve İstanbul Su Forumu

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ı, 1995 yılında Pekin’deki Kadın Zirvesi’nde, daha sonra Prag’da, 1999 yılında ise İstanbul’da da dinleme fırsatım oldu.

Herkesin kabul ettiği gibi etkileyici bir konuşmacı.

Yüzüne yansıyan müthiş bir ışıltı var.

Kimi zaman politikada ikilemleri olsa da -Irak Savaşı’nı desteklemek gibi- hayattaki başarı çizgisi hep tırmanışta.

Ancak bir gün sonra izleyebildiğim, "Haydi Gel Bizimle Ol" programında politik sorularda aşırı diplomatik, kişisel sorularda daha içtendi.

Zaten kişisel sorulara yanıtları New York Times Gazetesi’nın de daha çok ilgisini çekmiş olmalı ki, gazete programın fotoğrafını kullanarak siyasi sorulardan ziyade "en son ne zaman aşık oldunuz" ve "moda, giyim" sorularına yer vermişti.

Çiğdem Anad’ın kahvenizi "az şekerli mi, orta mı yoksa şekerli mi içersiniz" sorusuna "orta" cevabını veren Clinton şöyle devam ediyor:

"Her zaman ortada tercih ederim. Aşırı uçlarda olmak daha heyecan verici olsa da ortada olmak daha iyi."

"Ortada olmak"
politikada uzlaşmacı, özel hayatta "bağışlayıcı" olmak anlamında.

"Politikaya girmekle, halka hizmet etmekle hem çok şey kazandım, hem çok şey kaybettim" diyerek hayata daha bilgece bakmak anlamında.

Hillary Clinton’ın programından sonra televizyonda zapping yaparken Fransız Televizyonu’nda karşıma eski yıllarda basınımıza daha sıklıkla konu olan Fransa eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın eşi Danielle Mitterrand çıktı.

Fransa Özgürlükler Vakfı’nın kurucusu olan Mitterrand, Hillary Clinton’ın "heyecan verici" diye tanımladığı "aşırı uçların" kadını.

SU FORUMUNA GELMİYORUM

Kahveyi az şekerli ya da acı içecek biri.

Kendi inandığının peşinden gidiyor.

Nikaragualı Sandinistlerin, Kübalı Fidel Castro’nun, Venezüellalı Chavez’in dostu.

Başını kaçırdığım programda "su kaynaklarından" söz ediyor..

Suyun sınırsız bir özgürlüğe sahip olduğunu, kimsenin onu sahiplenemeyeceğini, fiyatı olmadığını anlatıyor.

"Nestle gibi şirketler suyu mal gibi sahiplenemez. Suyu ancak kamu kuruluşları hizmete sunabilir" diyor.

Program yapımcısı Mitterrand’a İstanbul’da tam bir hafta sonra başlayacak Su Forumu’na katılıp katılmayacağını soruyor.

"Hayır" diyor "Johannesbourg’daki birinci Su Forumu’na gitmiştim. Su Konseyi’nin örgütlediği bu forum son derece ticari bir olay. Gitmeyeceğim."

Danielle Mitterrand’ın İstanbul’daki Su Forumu’na katılmaması büyük bir kayıp mı bilemiyorum?

Ancak söz forumdan açılmışken ama krize rağmen hayli kalabalık olacağını söyleyebilirim.

Kriz öncesi 20 bin kişinin geleceği hesaplanırken şimdi bu rakamın 14 bin civarında olduğu söyleniyor.

Turizm çevrelerinden duyduğuma göre, hem kriz, hem turizm mevsiminin henüz açılmamış olmasından ötürü önce yüksek fiyat veren otelciler Su Forumu için şimdi fiyatları aşağıya çekmişler.
Yazarın Tüm Yazıları