ALMANYA ile Türkiye arasında yılan hikâyesine dönmüş “Boğazköy Sfenksi” diye bir mesele var.
Hikâyenin özü şu: 1905 ile 1912 yılları arasında Hititlerin başkenti Hattuşa’da kazılar yapan Almanlar Hitit Kraliyet Arşivi’ne ait 10 binden fazla tablet ve iki sfenks buluyorlar. Bunlar Osmanlı tarafından 1917 yılında temizleme, restorasyon için Almanya’ya gönderiliyor. 1924-1942 yılları arasında tabletlerden 3 bini ve iki sfenksten biri iade ediliyor. Araya İkinci Dünya Savaşı’nın girmesi ve eserlerin Doğu Berlin’de kalmaları nedeniyle geri kalanlar bir türlü iade edilemiyor. Türkiye 1974 yılından itibaren tekrar 7 bin kadar tablet ile sfenksin peşine düşüyor. İkili görüşmeler bir işe yaramayınca çaresiz UNESCO’yu devreye sokuyor. UNESCO’nun bastırmasıyla tabletler 1987 yılında Türkiye’ye veriliyor. Ama “Boğazköy Sfenksi” diye bilinen eserden bir ses seda yok. UNESCO’NUN TAVSİYE KARARI Halen Berlin’deki Bergama Müzesi’nin Ön Asya Bölümü’nde sergilenmekte olan sfenksin onarım için Almanya’ya götürüldüğüne ilişkin onlarca belge var. Ancak Almanya, Türkiye’den izinsiz bir şekilde Bergama Müzesi’nin envanterine geçirdiği eser için Nuh diyor, peygamber demiyor. Türkiye “Boğazköy Sfenksi”nin iadesi için yıllardan beri gerçekten çetin bir mücadele veriyor. Sfenksin iadesi için önceleri Doğu Almanya ile sürdürülen temaslar iki Almanya’nın birleşmesinden sonra aralıksız devam etmiş günümüze kadar. Konu defalarca UNESCO Kültürel Varlıkların Ait Oldukları Ülkelere İadesi Komitesi’nin (İCPRCP) toplantılarında ele alınmış. Komite “Boğazköy Sfenksi”nin iadesi için tavsiye kararı almış. BU KEZ GÜNAY SORDU Gazetelerimizde defalarca “Sfenks bu kez iade ediliyor” diye başlıklar atılmış. En son geçtiğimiz ağustos ayında Almanya 2011 yılında Berlin’de gerçekleştirilecek “Helenistik Pergamon” sergisi için işbirliği talebinde bulununca Ankara yeniden “Boğazköy Sfenksi”nin iadesini gündeme getirmiş. Alman yetkililer Ankara’nın bu talebini de yanıtsız bırakmış. Nihayet ITB Fuarı nedeniyle geldiği Berlin’de temaslarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Alman Dışişleri Bakanlığı’nda bir araya geldiği Devlet Bakanı Cornelia Pieper’dan “Boğazköy Sfenksi”ni bilmem kaçıncı kez talep ediyor. Bakan Günay sohbetimizde “Bu konuyu çok önemsediğimizi ilettim” diyor. “Bergama’yi daha uzun vadeli bir tartışma konusu yapacağız. Ama Boğazköy Sfenksi’yle ilgili talebin yıl sonuna kadar sonuçlanmasını istiyoruz” diye ilave ediyor. TÜRKİYE’NİN KOZU VAR MI? Anladığım kadarıyla Ertuğrul Günay, muhatabına Türkiye’nin “Boğazköy Sfenksi” konusunda sabrının artık taşma noktasında olduğunu hissettirtmiş. Sfenks iade edilmezse Türkiye’nin Almanya’ya tavır koyabileceği bazı konular var. Örneğin Türkiye’nin dört bir yanında Alman arkeologlar tarafından sürdürülen kazılar. Bunların izinleri pekâlâ iptal edilebilir. Sanırım arkeolojik kazılar Türkiye için önemli bir koz olabilir. Onarım için gönderilmiş sfenkse el koyduğu yetmiyormuş gibi konuyu yıllardan beri duymamazlığa gelen Almanya’yı dize getirmenin çaresi vardır mutlaka. Kalabalık bir işadamı grubuyla önümüzdeki 29-30 Mart tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret edecek olan Başbakan Merkel’in gündeminde ekonomik ve kültürel konular ağırlıkta olduğu özellikle vurgulanıyor. MERKEL’İN GÖNLÜNDEKİ ASLAN İstanbul’un 2010 Avrupa Başkenti olması nedeniyle Ankara’daki resmi temaslarından sonra İstanbul’a geçecek olan Merkel, Sarıyer’de kurulacağı söylenen Türk-Alman Üniversitesi’ne ayrı bir önem veriyor. Almanya, Türkiye ile daha kapsamlı kültürel ilişkiler arzusunda. 2011 yılında Türklerin Almanya’ya gidişlerinin 50. yıldönümünde de çeşitli kültürel etkinlikler söz konusu. İki ülke arasında kültürel bir yakınlaşmaya hız verilecekse eğer bazı pürüzlerin halledilmesi gerekmez mi? Bu yüzden benim ricam Merkel’in gelirken beraberinde “Boğazköy Sfenksi”ni de getirmesi. Önce o gelsin, sonra izinsiz Türkiye’den Almanya’ya kaçırılmış diğer eserlere de sıra gelecek.