Paylaş
Geçen seçimlerde “bıyıklı kampanya” ile “meclise girmek için bıyıklı olmak şart mı” mesajını veren KA.DER’in oranın yüzde 4.5’tan yüzde 9’lara çıkmasında payı büyük.
Şimdi yeni slogan “Meclise 275 kadın milletvekili”.
Yani meclisin yarısı.
Hayal bile olsa kulağa hoş geliyor.
KA.DER’in bu kampanyasına destek verenleri biri hariç iyi tanıyoruz.
Vuslat Doğan Sabancı, Ümit Boyner, Sertab Erener, Ayşe Kulin, Gülben Ergen, Ayşe Özgün, Nihal Bengisu Karaca, Nil Karaibrahimgil.
Kampanyanın dokuzuncu kadını Nebahat Alanç adında engelli bir terzi.
Dün sabah gazetelere göz atarken, KA.DER’in bu kampanyasının muhafazakar basının kimi gazetelerinde hiç yer almadığını üzüntüyle fark ettim.
Oysa önceki sabah yukarıda saydığım isimlerin de katıldığı bir basın toplantısı yapıldı ve televizyonların önünde “Meclise 275 Kadın Milletvekili” mesajı açıkça verildi.
Demek ki, kadının siyasette temsili bazı gazeteleri hiç ilgilendirmiyor.
Kadın istihdamı da öyle, hatta kadın cinayetleri bile.
KADIN İSTİHDAMI – MUHAFAZAKLIK İLİŞKİSİ
Aile içi şiddeti, çocuk gelinleri hiç saymıyorum.
Daha dün 12-13 yaşlarında evlenip hamile kalan küçük kızlarla ilgili bir haber gözüme ilişti..
Çocuk gelinlerin dramları ancak hamile kalıp hastanelere başvurduklarında ortaya çıkıyormuş.
Türkiye’nin kadın sorunları öylesine büyük ki, başlıkta “275 kadın milletvekili bile bu tabloyu değiştiremez” demem bundan.
Bugün karamsarlığımı daha çok pekiştiren şey elimin altındaki değerli bir araştırmadan “cımbızladığım” “Birlikte Yaşamayan Toplum” tespiti.
Araştırmanın konusu “Türkiye’de Kadın İstihdamı”.
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde Profesör Dr. Ayşe Buğra ve ekibi tarafından yürütülmüş.
TÜBİTAK destekli.
Dört dörtlük bu bilimsel araştırma belki ilk kez Türkiye’de “muhafazakarlık” ile kadın istihdamı arasındaki ilişkiyi sorguluyor.
Peşinen söyleyeyim.
Dünyadaki eğilimin aksine Türkiye’de giderek azalan kadın istihdamıyla artmakta olan “muhafazakarlık” arasında direkt bir ilişki var.
BİRLİKTE YAŞAMAYAN TOPLUM
Beş ilde İstanbul, Denizli, Sinop, Kayseri ve Gaziantep’te işçi, işveren temsilcileri, kamu görevlileri ve STK’larla yapılan yüz yüze görüşmelerde “muhafazakarlığın” iki koldan kadın istihdamını etkilediği tespit edilmiş.
Birincisinde, kadınlarla erkekler bir arada bulunmaya, sosyalleşmeye alışık olmadıklarından “taciz”, “dedikodu” gibi sorunlar var.
İkincisi ise kadının yerini ev, en önemli işlevini çocukların ve yaşlıların bakımı diye tanımlayan geleneksel dünya görüşü.
Araştırmanın “Birlikte Yaşamayan Toplum” bölümünde bildiğimiz bir gerçek bir kez daha yüzümüze vuruyor.
Bu toplumda “kadın-erkek yan yana yaşamaya” alışkın değil.
Bir erkeğin serviste kadının yanına oturması bile taciz sayılabiliyor.
SSK kuyruğunda bile kadınlarla erkekler ayrı ayrı bekliyor.
KADINSIZ DEMOKRASİ OLMAZ
Sözünü ettiğim bölüm şöyle bir tespitle sona eriyor:
“Hakim dünya görüşü çocukluktan ve okuldan başlayarak kadınla erkeğin yan yana gelmesine karşı bir görüş olduğu ölçüde kadınların iş hayatına katılmasını engelleyen kısır bir döngüye yol açabiliyor”.
Ben bu tespiti bir adım daha ileriye götürerek böyle bir görüşün kadının aşağılanmasında, taciz edilmesinde ve hatta şiddete kurban gitmesinde bile payı olabileceğini düşünüyorum.
Çocukluktan beri karşı cinsle kaynaşmayan, oyun oynamayan, okulda şakalaşmayan, gençliğinde sinemaya gidemeyen bir erkek çocuğunu düşünün.
Nasıl sağlıklı bir şekilde gelişebilir?
Kadınla nasıl sağlıklı bir ilişki yürütebilir?
Yürütemediğinden siyasette, iş hayatında, sokakta görmek istemiyor ama bilmiyor ki “kadınsız demokrasi demokrasi değil”.
Kadın istihdamında Sinop ile Gaziantep farkı
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Sosyal Forumu’nun araştırması pek çok yönden tartışılmayı hak ediyor.
Araştırma dediğim gibi beş ilde yürütülmüş.
Ayrıca bizim gibi Akdeniz ülkesi İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan’da kadın istihdamıyla karşılaştırmalara yer vermiş.
Yukarıdaki ülkeler bizim gibi kırdan şehre göç anlamında benzer süreçler yaşamış.
1970’li yıllardan itibaren bizde kadın istihdamı şehirleşmeyle düşerken diğer ülkelerde yükseliyor.
Tarımda kadın istidamı Türkiye’de h^al^a önemli.
Hizmet sektöründe kadın istihdamında sözü geçen ülkeler bizim hayli önümüzde.
Türkiye’de mercek altına alınan şehirlere bakarsak kadın istihdamında yüzde 36 ile Sinop önde.
Denizli yüzde 35.6 ile ikinci sırada.
Üçüncü sırada yüzde 22.6 ile İstanbul geliyor.
Kayseri’nin oranı yüzde 16.4, Gaziantep ise en sonda yüzde 14.5.
MARKA ŞEHİR GAZİANTEP’İN DURUMU
Marka şehir diye övünen Gaziantep’e bu oranı hiç yakıştıramadım.
Gaziantep Sanayi ile Ticaret odalarının artık kadın istihdamı konusuna eğilmelerinin vakti geldi, geçiyor.
Araştırmanın bir yerinde Sinop ve Denizli’de görüşülen kişilerin “kadın iş bulursa çalışır, burada buna kültürel bir engel yoktur” dedikleri aktarılıyor.
Kayseri ve Gaziantep ekonomik gelişme olarak Sinop ve Denizli’nin önünde ama “muhafazakarlık” olgusunun ağır basması nedeniyle bunun kadın istihdamına katkısı olmamış.
Paylaş