GÖZLER Kanada, Toronto’daki G-20 Zirvesi’ne çevrilmişken karşıma ilginç bir araştırma çıktı.
Araştırmayı da yapan zaten Kanada’nın resmi internet sitesi canada.com ile araştırma şirketi İpsos. 24 ülkeyi kapsayan anketin amacı “küreselleşmenin” nabzını tutmak. Hangi ülke buna sıcak bakıyor? Hangisi soğuk? TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner önceki gün Yüksek İstişare Konseyi’ndeki konuşmasında da bu “küreselleşme” olgusuna değinmişti. TÜSİAD’a göre, tarihsel mirası ve ekonomik dinamikleri Türkiye’yi “küreselleşmenin” imtiyazlı ülkeleri arasına sokmuş durumda. TÜSİAD’ın inancı böyle ama halkımız ne düşünüyor? Canada.com/İpsos anketine göre Türklerin yüzde 71’i küreselleşmeye “evet” diyor. Küreselleşmenin en kazançlı üç ülkesi Çin, Hindistan ve Brezilya’da da “evet”ciler çoğunlukta. Çin’de insanların yüzde 92’si, Hindistan’da yüzde 87’si, Brezilya’da yüzde 84’ü “evet” diyor. İSTİHDAM SAĞLASA DA İSTEMİYORUZ Geçenlerde Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamy’nin G20 ile ilgili bir söyleşisini okumuştum. Lamy’ye göre, “küreselleşmeye” en sıcak bakan ülkeler en yoksul olanları. Ne ki, Pascal Lamy’nin bu iddiasını zenginler kulübü G8 üyesi İtalya doğrulamıyor pek. Zira yukarıda sözünü ettiğim canada.com/İpsos anketinde Çin, Hindistan ve Brezilya’nın ardından küreselleşmeye en sıcak bakan dördüncü ülke yüzde 83’lük oranla İtalya. Küreselleşmeye iyi gözle bakan Türkler iş yabancı sermayeye gelince “bir dakika” diyorlar. Yüzde 65’lik bir oranla Türkiye “yabancı sermayeye” karşı olan ülkeler arasında birinci sırada. Bu işsizlik ortamında yabancı sermayenin sağlayacağı istihdam olanaklarına rağmen nüfusun yarısından fazlası buna karşı çıkıyor. Yabancı sermayeye kollarını en fazla açan ülke ise dünya kupası nedeniyle gündemde olan Güney Afrika. Bu ülkenin sadece yüzde 15’i yabancı sermaye istemiyor. KORKMAZ’IN İŞİ NEDEN ZOR Canada.com/İpsos anketinde Türkiye’nin bir birinciliği daha var. Türklerin yüzde 85’i, yabancı şirketlerin ülke ekonomisinde fazla söz sahibi olduklarını, ekonomiyi gereğinden fazla kontrol altında tuttuklarını düşünüyorlar. Böyle düşününce yabancı sermayeye karşı olmak normal tabii ki. Yıllardan beri Türkiye’ye yabancı sermaya çekmek için çaba harcayan Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz’ın işi bayağı zor. Yabancı sermayeyi buraya gelmeye ikna etmeyi başarsa bile ülkenin genel iklimi buna çok da müsait değil. Pascal Lamy’ye göre, dünya ekonomilerinin birbirlerine kapılarını açmaları anlamına da gelen “küreselleşme”yle ilgili tabloyu verdikten sonra Toronto’daki G-20 Zirvesi’yle ilgili bir “hayal kırıklığı”na geçelim. G-20’ler arasında geçtiğimiz yıl İtalya’daki G-8 Zirvesi’nde, dünyada açlıkla mücadele için vaat edilmiş 22 milyar doların lafını eden yok henüz.