Paylaş
Ancak dün CHP’nin Beyoğlu aday adayı Gülseren Onanç “Tarlabaşı’na gidiyoruz” diye arayınca anında Davos’u unuttum.
CHP’nin Beyoğlu’ndaki üç kadın aday adaylardan biri olan (diğer ikisi Aylin Kotil ile Leyla Ünver) Onanç elindeki verileri gösteriyor.
Nüfusu 248 bin olan Beyoğlu’nun seçmen profilini çıkartmış.
Nüfusun % 31’i ilkokul mezunu.
Yüzde %’6’sı ise okur-yazar değil.
Taksim’in birkaç adım ötesinden söz ediyoruz.
Onanç’ın çalışmasında seçmenler gruplara ayrılmış.
“Kentsel Dönüşüm” grubu % 34’luk oranla en büyük grup.
“Kasımpaşalılar” % 24’lük oranla ikinci grup.
“Tarlabaşı Mağdurları” % 18’lik oranla üçüncü sırada geliyor.
Diğer oranlar şöyle:
Haliç kıyılarındaki yeni mahallelerde oturanları işaret eden “Yeni Gelişen” (%9), “Geziciler (%8), “Esnaf” (%5) ve “Tophaneliler” (%2).
En büyük grup % 52’lik oranla kentsel dönüşümden mağdur olanlar.
Zaten Onanç şimdiden stratejisini bu kentsel dönüşüm mağdurları üzerine kurmuş.
Dediğim gibi Taksim’in hemen altı bambaşka bir dünya.
Suriyeli ve Afrikalı mültecilerden, Romanlara, Karadenizlilere, 20 yıl öncesi Doğu’dan kalkıp gelenlere kadar uzanan geniş bir yelpaze söz konusu.
Onanç, sahada gönüllü genç bir üniversiteli grupla çalışıyor.
Aralarında başörtülü kızlar da var.
Onanç’ın seçim broşürlerini dağıtırlarken AKP’li seçmenlerin sorgulayan bakışlarıyla karşılaştıklarına tanığım.
2011 genel seçimlerinde AKP’nin Beyoğlu’ndaki oy oranı % 51.
2009 yerel seçimlerinde ise AKP oyların % 38’ini, CHP %24’ünü almış.
GAP İnşaat’ın sürdürdüğü kentsel dönüşüm projesi nedeniyle çoğu binaların sadece ön yüzleri duruyor.
Sokaklar tiyatro sahnesi gibi.
Dört yanı çevrili inşaat alanlarında ise sessizlik hâkim.
Suriyelilerin de gelmesiyle yoksulluğun daha da artmış olduğu ortada.
Yol boyunca çıplak ayaklı Suriyeli çocuklara, Beyoğlu Belediyesi’nin taşeron rekabetinden yakınan kağıt toplayıcılarına ve “kentsel dönüşüm mağdurlarına” rastlıyoruz.
Onanç genç ekibiyle Tarlabaşı’nı sıkça ziyaret ediyor.
Daha önce dertlerine kulak verdiği insanlarla tokalaşıyor, esnafı ziyaret ediyor.
Hemşerileri Mardinlilerden büyük destek görüyor.
Sulukule’de olduğu gibi insanlar Tarlabaşı’nda da büyük haksızlıklarla karşı karşıya kalmış.
Evlerini küçük paralara satıp yıllardan beri yaşadıklarını mahalleleri terk etmek zorunda kalanlar çoğunlukta.
Tek göz eve 400-500 lira kira verenler ise “kentsel dönüşüm” nedeniyle diken üzerinde.
Onanç’ın çantasında, CHP tarafından aday gösterilip, seçimleri kazandığı takdirde Tarlabaşı’nı bu sefaletten kurtarmak için projeleri hazır.
Mimarlar, sosyologlar, şehir planlamacılarıyla sürekli toplantı halinde.
İstanbul’un göbeğinde vahşi bir kentsel dönüşümün kucağına düşen Tarlabaşı’nın Onanç gibi birine ihtiyacı var.
‘Ya İstanbul, ya Kanal’ diyen Hürriyet’e bravo
BİLİM insanları nicedir “Kanal İstanbul, İstanbul’un sonu olur” diye seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Bilgi Üniversitesi hafta başında “Hukuki, Kentsel ve Ekolojik Yönleriyle Kanal İstanbul” panelinde tehlikeye dikkat çeken bilim insanlarını ağırladı.
ODTÜ Deniz Bilimleri öğretim üyesi Profesör Emin Özsoy, İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi Profesör Naci Görür “ya İstanbul, ya Kanal” dediler.
Dikkat ettim.
Bu kadar önemli bir haberi çoğu gazeteler görmedi.
Haberi 3. sayfadan büyük veren Hürriyet’e bir alkış.
Paylaş