Paylaş
Vergilerimizle ne tür kamu harcamaları yapıldığını hepimiz merak ediyoruz haliyle.
Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Kuruluşları Eğitim ve Araştırma Birimi’nin çatısı altındaki Kamu Harcamalarını İzleme Platformu 5 yıldır harcamaları izliyor.
Gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) göre oranları hesaplıyor.
52 STK’nın üye olduğu platform dört yıldan beri verilerini milletvekilleriyle paylaşıyor.
Bu yıl milletvekillerine infografik olarak giden mektuplarda çarpıcı veriler var.
Kamu harcamalarında “gizli hizmet” kalemi hızla artıyor.
Öte yandan sağlık yetersiz, çocuk, genç, adalet harcamaları çok çok yetersiz
Fazla ayrıntıya girmeden (dileyenler www.kahip.org sitesinden verilere ulaşabilir) kalem kalem harcamalara değineceğim.
OECD ÜLKELERİNDE EN GERİDEYİZ
Sosyal Koruma Harcamaları:
Sosyal yardım, sosyal hizmet, sosyal güvenlik ve sağlık alanlarındaki harcamanın 2013 yılında GSYH’ya oranı yüzde 14.06. OECD verilerine göre, OECD ülkelerinin sosyal koruma harcamaları ortalama yüzde 28,1. Neredeyse Türkiye’nin iki katı. Bu kalemde OECD ülkeleri içersinde gerideyiz.
Sağlık Harcamaları:
Kamu sağlık harcamalarının GSYH’ya oranı sadece 2009 yılında yüzde 5’in üzerine çıkmış. 2013 yılında oran yüzde 4.68. Dünya Sağlık Örgütleri’ne göre, Türkiye’de sağlık harcamaları artmış olmasına rağmen hala en sondaki 7. ülke konumunda.
Askeri Harcamalar:
2013 yılı için askeri harcamaların GSYH’ye oranı yüzde 2.33. Türkiye 2011 yılında dünyada en yüksek askeri harcama yapan 14. ülke iken, 2012 yılında 9. ülke olmuş. Kamu Harcamalarını İzleme Platformu diyor ki “Askeri harcamaların yüzde 5 azaltılmasıyla devlet 12.5 milyon sigortasız vatandaşın genel sağlık sigortası primini verebilir ve 1 milyon yoksul haneye ayda 295 lira düzenli gelir bağlayabilir”.
ADALET HARCAMALARINDA AB İLE UÇURUM
Güvenlik Harcamaları:
2006 yılında GSYH’ya oranı yüzde 0.88 olan iç güvenlik harcaması 2013 yılında yüzde 1.36 olmuş. En hızlı artış İçişleri Bakanlığı personel harcamasında. Gizli hizmet gideri de hızlı artışta. Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT’te personel harcamaları da öyle.
Adalet Harcamaları:
Bu kalem harcamalar 2013’te yüzde 0.55 oranında. 2016 yılına kadar yüzde 0.49’e kadar düşürülecek. Oysa bugünkü oran zaten düşük. Avrupa Komisyonu 2012 verilerine göre, üye ülkelerin kişi başı mahkeme ve savcılık harcamaları 52.16 Euro iken Türkiye’ninki 15.9 Euro. Bir hakime düşen dosya sayısı Avrupa’da 200, Türkiye’de ortalama 780.
İNSAN KAYNAĞINA YATIRIM ÇOCUKTAN BAŞLAR
Çocuğa Yönelik Harcamalar:
İşte bu kalem çok önemli. Başbakan Davutoğlu önceki gün ekonomide yapısal dönüşümü açıklarken ne dedi?
İnsan odaklı kalkınma, insan odaklı teknolojik gelişme.
Böyle bir hedef için çocuklardan ve gençlerden başlamak gerekmez mi?
Oysa nüfusun yüzde 31’nin çocuk olduğu Türkiye’de çocuklara eğitim dışı harcamaları hem düşük, hem 2011 yılından itibaren şeffaf değil.
Bunun nedenini platform sözcüsü Profesör Dr. Nurhan Yentürk’e sordum.
2011 yılından sonra oluşan Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü elindeki verileri ancak “para” karşılığında paylaşıyormuş.
Dolayısıyla eski verilere göre, 2010 yılında çocuklara eğitim dışı harcamaların GSYH oranı yüzde 1.33 ve eğitim harcamaları eklendiğinde ancak yüzde 3.59’a ulaşıyor.
Adalet, emniyet ve çocuk işçiliğiyle mücadeleye ayrılan kaynak yok denecek kadar az.
KAMU HARCAMALARINDA KADININ ADI YOK
Gençlerin güçlendirilmesine yönelik harcamaların GSYH’ya oranı 2013 yılında yüzde 0.49.
Peki kadına yapılan harcamalar?
Prof. Yentürk “Kadınla ilgili veri elimizde hiç yok..Çeşitli bakanlıkların kadına yönelik harcamaları var ancak hiç biri ayrı ayrı bunları bildirmiyor” diyor.
Kamu harcamalarda “kadının adı yok”.
Hürriyet’in başını çektiği “Haklı Kadın Platformu” yıllardan beri “Cinsiyete Duyarlı Bütçe” diye boşuna çırpınmıyor!
Paylaş