Kadına seks ve süt objesi olarak bakanlar

GÜNLERDEN beri şu "kadınlar korkmalı mı" meselesini tartışıyoruz.

Tartışmasına tartışıyoruz ama gerçek bal gibi ortada.

Kadınlar korkuyor.

Yaşını başını almış kapı komşum bile soruyor: "Günün birinde çarşafa girer miyiz" diye.

Çevremdeki çoğu kadının psikolojisi böyle.

Korkular haklı mı, haksız mı işin başka bir boyutu.

Geride bıraktığımız hafta boyunca Bahçeşehir Üniversitesi’nde seminerler veren ünlü bilim adamı Profesör Vamık Volkan’a kulak verince kendi adıma bir kez daha "kadın korkusu" denen şeyin hiç de yersiz olmadığına inandım.

Çünkü bir şeylerin dengesi bozuldu mu bunun ilk cezasını çekenler kadınlar oluyor.

Uzun yıllardan beri ABD’de yaşayan Profesör Dr. Vamık Volkan, "politik psikolojiyi" uluslararası çatışmaların çözümünde ilk kez kullanmış bir isim.

Bu yüzden üç kez Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmiş.

Volkan’ın Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki seminerlerinden "Büyük Grup Kimliği Psikolojisi"nin yarısına yetiştim.

"Köktendincilik" seminerini ise baştan sonuna dek izledim.

Vamık Volkan, "köktendincilik" meselesiyle ilk kez 1995 yılında haşır neşir olmuş.

Arada İngilizce sözcüklerle renklendirdiği çok ama çok hoş Türkçesiyle anlatıyor:

"1995 yılı bir gün evde otururken telefon çalıyor. Arayan FBI. Örgüt beni Waco trajedisiyle ilgili oluşturmakta oldukları komisyonun başına getirmek istiyor."

HEM SADİST, HEM MAZOŞİST

Waco
, Teksas’ta bir yer.

1993 yılında orada yaşamakta olan bir tarikatın mensupları FBI tarafından kuşatılmış ve baskında 80 kişi ölmüştü.

FBI iki yıl sonra bizzat karıştığı Waco baskınını araştırmak istiyor.

Kurduğu komisyonun başına Profesör Volkan’ı getiriyor.

Ünlü bilim adamı böylece tarikatlarla, köktendincilerle tanışıyor.

Yıllarca sadece Hıristiyan değil, Yahudi ve Müslüman tarikatları da inceliyor.

Jim Jones, Molla Ömer gibi isimleri, İsrail’de Guş Emunim, Estonya’da Old Believers gibi tarikatları mercek altına alıyor.

Başına ilginç olaylar da geliyor bu arada.

Meselá Old Believers tarikatı "sizi illa vaftiz edeceğiz" diye tutturmuş.

"Suyunuz çok soğuk diyerek zor kurtuldum" diye anlatıyor.

Hangi dine mensup olursa olsun köktendinci tarikatların ortak özellikleri var.

Kur’an’ı, İncil’i ya da Tevrat’ı kendine göre yorumlayan liderlere sahipler.

Tek güç liderlerde.

Lider kendisine Tanrı’nın uzantısı gözüyle bakıyor ve bu yüzden en güçlü.

Ama diğer yandan "herkes beni kıskanıyor" psikolojisi içinde.

Dolayısıyla "mağdur" rolünü de benimsiyor.

Volkan’a göre, tarikat içerisinde hem sadist, hem mazoşist eylemler olması bu yüzden.

SADECE SEKS VE SÜT

Tarikatların etraflarına psikolojik bir duvar örmeleriyle yeni "ahlaki değerler" ortaya çıkıyor.

Ve işin en vurucu yanına geliyoruz:

"Ortaya çıkan yeni ahlaki değerlerin çoğu kadınlarla ilgili."

Profesör Vamık Vural’ın sözleriyle "kadınlara hemen hemen tüm köktendinci tarikatlarda sadece seks ve süt sağlayan insan-altı mahlûklar, objeler gözüyle bakılıyor".

Vural
’ın bu tespiti "köktendincilerle" ilgili.

Bizim tartıştığımız meseleyle alakası yok ama dediğim gibi bazı dengeler bozulduğunda, bazı kişiler ellerine güç geçirdiklerinde ABD’de, Ortadoğu’da ve her yerde kadınların nasıl harcandıklarını gösteriyor.

Şunu bilelim ki, kadınlar daima tehdit altında.

İnsanlık tarihinin başlangıcından beri bu böyle.

Dolayısıyla elbet korkacaklar, elbet tetikte olacaklar.
Yazarın Tüm Yazıları