Paylaş
Kaddafi yerine dün televizyon ekranlarında oğlu SaifEl İslam Kaddafi’yi gördük.
Libya liderinin çocukları arasında en eğitimlisi ve ülkenin geleceğinde en iddialısı olan Saif El İslam’ı görünce tam altı yıl önce Davos’taki karşılaşmamız aklıma geldi.
2005 yılıydı veSaif El İslam Kaddafi Dünya Ekonomik Forumu’na Libya’nın ekonomik reformlarınıanlatmak için Davos’a gelmişti.
Aralarında benim de olduğum bir grup gazeteciyle, artık yerinde olmayan Rinaldi Oteli’nin lobisinde onunla sohbet imk^anı bulmuştuk.
Sohbetimizde,dün ekranlarda, ülkedeki ayaklanmadan yabancıları suçlayan, “sivil savaş çıkabilir” tehdidini savuran kişiden oldukça farklı bir portre çizmişti.
Viyana’da mimarlık, Londra’da ise ekonomi okuyan Saif El İslam,Libya’daki ekonomik reformlar için Harvard’dan ünlü profesör Michael Porter ile çalıştıklarını söylemişti.
Porter’ın yanı sıraPulitzer ödüllü ekonomist Daniel Yergin Libya’nın liberal ekonomiye geçişine destek verecek bir başka isimdi.
Saif El İslam “Libya için modernleşme süreci başlamıştır” diyordu.
SORUMA NE CEVAP VERDİ?
Sohbetin bir yerinde Saif El İslam’a “10 yıl sonrası için Libya vizyonunuz nedir” diye sormuştum.
Kaddafi’nin oğlu bu sorum üzerine kelimesi kelimesine aynen şunları söylemiş:
“Modern ve rekabetçi bir ekonomiye kavuşmuş, vatandaşları Batı standartlarında yaşayan, Afrika Birliği’ni kurmayı başarmış bir ülke düşlüyorum”.
Altı yıl sonra Libya’nın geldiği nokta Saif El İslam’ın düşlediği ülkeden fersah fersah uzak.
Televizyonlardaki görüntülerde Tunus’tan, Mısır’dan, Bahreyn ve Yemen’den çok daha kaotik, kanlı bir durum var ortada.
Saif El İslam’a ve altı yıl öncesine dönersek kendisine “Ekonomik reformlar iyi de siyasi reformlar ne olacak” sorusunun yöneltildiğini hatırlıyorum.
HALKIN NABZINI TUTAMAMIŞ
Peki Kaddafi’nin entelektüel oğlu bu soruya ne cevap vermiş?
“Aşiret geleneğinden gelen ve halen bu geleneğin sürdüğü Libya’da halkın henüz böyle bir talebi yok”.
Bu şaşırtıcı cevap üzerine bendeniz “Libya ekonomik reformlara evet, siyasi reformlara hayır diyor” şeklinde bir başlık atmışım.
40 yıl boyunca ülkeyi demir yumrukla yöneten baba Kaddafi’yi hadi bir yana bırakalım.
2005 yılında henüz 32 yaşında olan genç bir adam “halkın siyasi talebi yok” diye bir iddiada bulunması tuhaf değil mi?
Ayrıca Libya halkının hiç nabzını tutamadığının da bir göstergesi.
“Siyasi reform talebi olmayan” halkın nasıl bir öfkeyle sokaklara döküldüğünü gördük işte.
Baba istedi, oğlu interneti kesti
MISIR’da ayaklanmanın ilk günü internet bağlantıları kesilmişti.
Ancak Mısır’ın dünya ile bağlantısının kesilmesi uzun sürmemişti.
Libya’nın internet bağlantısı yok.
Zira Kaddafi’nin en büyük oğlu Muhammed Kaddafi aynı zamanda ülkenin Telekom şirketinin başında.
Cep telefonları ve uydu bağlantısı sadece bu şirket üzerinden yapılabiliyor.
Libya’daki gelişmeleri izlediğim yabancı televizyonlardan birinde şöyle bir yorum dikkatimi çekti “Baba istedi. Oğlu interneti kesti”.
Kaddafi klanının kolları belli ki ülkeyi ahtapot gibi sarmış.
Armutlu’daki gençlerin en önemli istihdam kapısı
FRANSA’nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emie, Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin ziyaretinden hemen sonra yeni görev yeri Londra’ya uçuyor.
Cumartesi gecesi, Ekvator fahri konsolosu, Lübnan asıllı işadamı Fadi Nahas’ın Büyükelçi Emie’nin onuruna verdiği davetteydim.
Davet Armutlu’daki Dükkan Steakhouse’da.
Armutlu’daki bu mek^an Büyükelçi Emie’nin İstanbul’da en çok sevdiği yerlerden biri.
Davete oldukça erken bir saatte vardığımdan Dükkan’ın kurucu ortağı Emre Mermer ile uzun bir sohbet imkanım oldu.
Mermer’in geçen hafta bizim ekonomi sayfalarında yer alan haberini mutlaka gördünüz.
İşini büyütmek, önüne yeni bir vizyon koymak için dünyanın en ünlü üniversitelerinden MİT öğrencilerinin danışmanlığına başvurmuştu.
Yaklaşık 1 ay İstanbul’da kalan MİT öğrencileri Emre Mermer’in önüne büyümek için üç senaryo koymuşlar.
Ya kendi olanaklarıyla büyüyecek.
Ya yeni ortaklıklara başvuracak ya da franchising sistemine başvuracak.
Sağlıklı bir büyüme için henüz bu senaryoları kafasında ölçüp biçme aşamasında olan Emre Mermer ile sohbette Armutlu’daki gençlere önemli bir istihdam
kapısı sağladığı ortaya çıktı.
İstanbul’daki iki Dükkan Steakhouse ve 10 Dükkan Burger’larda çalışan 150 gencin tümü Armutlu’dan.
Emre Mermer “Kimini kasap, kimini ızgaracı ya da garson olarak yetiştirdik” diyor.
Uzun yıllar boyunca eylemleriyle medyanın gündeminde olan Armutlu’nun dönüşümünde büyük payı olan Dükkan sancılı günlerini geride bırakmış olan bölgenin işsizliğine de çare olmuş.
Paylaş