Japonlar 150 dolar için çocuk yapar mı

JAPONYA’nın uzun saçlı, rockçı eski Başbakanı Jonichoro Koizumi’nin, ABD eski Cumhurbaşkanı George Bush’u Tokyo’da ağırladığı “Gonpachi” adındaki lokantadayız.

Haberin Devamı

Çimsa’nın “atık gazdan elektrik üretme” projesindeki ortağı Marubeni Şirketi Türk tarafını ağırlamak için aynı lokantayı seçmiş.
Japonlarla sohbetin oldukça zor olduğunu itiraf etmeliyim. Dillerinin İngilizceye döndüğü pek söylenemez.
Allahtan “Gonpachi”deki küçük localarda kurulmuş yer masasında yanımda oturan Marubeni genç yöneticilerinden Nişimura 2000’li yılların başında Türkiye’de kalıp Türkçeyi sökmüş.
Onunla Japonya’nın güncel sorunlarını konuşuyoruz.
Nişimura’ya bakarsanız, Japonya küresel krizden ABD ve Avrupa kadar sarsılmamış.
“Bankacılık sektörü o kadar ağır darbe almadı” diyor.
Ancak işsizlik oranı geçen yıla göre bir puan artmış.
2009 yılında yüzde 4 iken bu yıl yüzde 5 civarında.
Masa komşum “En büyük sorunumuz azalan nüfus” diyor.
300 DOLAR SÖZÜ VERİLMİŞ
Doğurganlık oranı 1.3 ve böyle giderse ülkenin nüfusu 2050’ye kadar 128 milyondan 100 milyona düşecek.
Azalan nüfus IMF eski baş ekonomisti Kenneth Rogoff’un da üzerinde önemli durduğu bir mesele.
Japonya iş gücünün giderek azalması karşısında ne yapacak?
Emeklilerinin parasını nasıl ödeyecek?
Rogoff’un ortaya koyduğu iki önemli soru.
Nişimura, son seçimlerde iktidara gelen Demokratik Parti’nin seçim kampanyası sırasında çocuk başına 300 dolar vaat ettiğini söylüyor.
Ne ki iş ciddiye binince rakam düşmüş.
Hükümet şimdi çocuk başına 150 dolar ödüyor.
Nişimura’nın iki çocuğu varmış.
Dolayısıyla 300 dolar alıyor.
“Japonya’da ortalama maaşın 4 bin dolar olduğunu ve bunun üçte birinin kiraya gittiğini düşünürseniz aileler hükümetin çocuk parasından hoşnut” diyor.
ÜST DÜZEY KADIN YÖNETİCİ YOK
Ama kendisi nedense çocuk parası veren Demokratik Parti’ye değil de Türkçeye “Herkes İçin” diye tercüme ettiği yeni partiye vermiş oyunu.
Söylediğine göre, Komünist Partisi’nin oyları da sürekli düşüşte.
Hayli farklı tatlarıyla tanıştığımız “Gonpachi” Lokantası’nda bizi ağırlayan Marubeni ve Kawasaki ekibinde bir tek kadın yok.
Aynı şekilde bir gün önce Çimsa ile Marubeni arasındaki imza töreninde de çay ve kahve servisini yapanların dışında kadın görmemiştim.
Japonya’da kadın istihdamı Türkiye’nin üstünde ama kadın yönetici oranı bize göre çok düşük.
Japonya yıllarca önce çıkarttığı “Eşit İstihdam İmkanı Yasası” pek işe yaramadığını görünce kadını güçlendirmek için 10 yıllık hedef ilan etmişti.
Ne kadar yol alındığını merak ediyorum.
Marubeni Grubu kadın çalışanlarını yüzde 10’lardan yüzde 30’lara çıkartmayı başarmış.
Ağır sanayi dalında faaliyet gösteren Kawasaki’de oran neredeyse yüzde 5’in altında ama masa komşum bu yıl grubun projeler koordinatörlüğüne bir kadının getirildiğini söylüyor.
“Adı Miki Matsuki” diyor gururla.
Allah bilir parmakla gösteriliyordur Japonya’da.
BOTİCELLİ TABLOSUNA SAHİP
Peki acaba Japonlar hâlâ gazete okumaya meraklı mı?
Yıllar önce biz gazeteciler, tirajı 10 milyon dolayında olan Asahi Şimbun gazetesini ne kıskanırdık...
Nişimura hemen tirajları veriyor.
Japonya’da son dönemlerde en çok satılan gazete tirajı 10 milyon olan orta sağdakı Yomiuri Şimbun.
Efsane gazete Asahi Şimbun 8 milyona düşmüş, iş çevrelerinin gazetesi diye bilinen Nikkei’nin tirajı ise 3 milyon.
Türk basınında fazlasıyla kıskançlık yaratacak bir durum söz konusu.
Başka kıskançlık yaratacak bir durum Türk şirketleri açısından.
Japon şirketleri dünyanın en ünlü ressamlarının dahil olduğu inanılmaz sanat koleksiyonlarına sahipler.
ÇİNLİLERDEN BEKLİYORUZ
Marubeni binası müze gibi.
Koridorlarında Bernard Dubuffet, Maurice Utrillo, Vlaminck, Rouault gibi ressamları görünce şaşırmadım değil.
Ne ki şaşkınlığım, Boticelli’nin en güzel tablolarından biri “Güzel Simonetta”yı karşımda görünce daha da arttı.
Gece boyunca her türlü soruma sabırla cevap veren Nişimura, “20 yıl önce Japon şirketleri New York ve Londra’daki müzayedelerde görürdünüz. Bugün Marubeni gibi bir şirketin bile Boticelli alacağını sanmıyorum” diyor.
Bu satırları yazarken Çin’in dünyanın “ikinci ekonomisi” olarak Japonya’nın önüne geçtiğini öğreniyorum.
Boticelli ve diğer ünlü ressamları dahil edecek koleksiyonları artık Çin şirketlerinden bekliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları