Paylaş
Geçenlerde, Türk hazır giyim sektörünün global bir markaya dönüşmesinde önemli bir platform haline gelen konferansı TGSD Başkanı Hadi Karasu ile konuştuk.
İstanbul Moda Konferansı’nın bu yılki teması çok isabetli olarak “Sorumlu Moda” olarak seçilmiş.
İsabetli dedim zira “Sorumlu Moda” dünyada bir süreden beri konuşuluyor.
Hemen burada “büyük bir parantez” açarak, modanın ve özellikle az giyilip atılan ucuz giysileri tarif eden “hızlı modanın” petrolden sonra dünyayı en fazla kirleten ikinci sektör olduğunu hatırlatayım.
Bir tek tişört için 2 bin 700 litre su tüketildiği hesaplanmış.
Modanın en fazla kullandığı maddelerden biri olan polyester asla doğada çözülmüyor, okyanuslarda plastik oranının artmasına neden oluyor.
Çamaşır makinelerimizden, denizlere oradan da yediğimiz balıklara ulaşıyor.
Polyesterin yanında gayet masum gibi duran pamuk en fazla suyun ve pestisitin kullanıldığı ham madde.
İlgilenenler için, Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde pamuk üreticilerinin ve çocuklarının başlarına gelenler The True Cost adındaki belgeselde.
TGSD Başkanı Hadi Karasu
HIZLI MODANIN TÜKETİCİLERİ ARTIYOR
Şimdi “büyük parantezi” kapatıp Karasu ile sohbetimize döneyim.
Karasu diyor ki “Sektörde bilinç ve farkındalık için bir aradayız. Hazır giyimde Avrupa’nın 3. en büyük, dünyanın ise 5. en büyük ihracatçısı olan sektörümüz için markalaşma kadar sürdürülebilirlik de önemli. O yüzden bu yıl ki temamız “Sorumlu Moda”.
Nitekim konferansın ilk gününün ikinci yarısı tümden “sürdürülebilirliğe” ayrılmış.
Karasu, “Dünyada üretilen hazır giyimin yüzde 87’sinin geri dönüşümünün olmadığını biliyoruz. “Hızlı Moda”nın tüketicileri nüfus artış hızından daha hızlı artıyor. Çünkü farkındalık düşük” diye konuşuyor.
TGSD Başkanı’nın verdiği bilgiye göre, Türkiye’den tekstilde geri dönüşümde bir başarı hik^ayesine imza atan Gama Recycle Elyaf ve İplik San. A.Ş’nin sahibi Zafer Kaplan anlatacak.
Döngüsel ekonominin alanına giren tekstilde geri dönüşümü aynı zamanda konferansa katılan yabancı konuşmacıların ağzından da dinleyeceğiz.
Bunlardan biri de EURATEX (European Apparel & Textile Confedaration) Sürdürülebilir İşletmeler Direktörü Mauro Scalia.
Bu arada, okuduklarıma bakılırsa tekstilde geri dönüşüm “Hızlı Moda”ya çözüm getirecek en iyi seçeneklerden biri.
Chanel defilesi
HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜN BÜYÜME STRATEJİSİ
Hadi Karasu sohbetimizde TGSD olarak sektör için belirledikleri 5 yıllık büyüme stratejisinin üç ayağının olduğunu belirterek bunları şöyle sıralıyor:
Sıcak temas, markalaşma ve sürdürülebilirlik.
Konferansın da teması olan “sürdürülebilirlik” kavramını bir seçenek değil bir zorunluluk olarak gördüklerini belirten Karasu “sıcak temas” ı şöyle açıklıyor:
“Avrupa pazarı bizim için önemli. En büyük pazarımız. Bizim gibi STK’larla ilişkilerimizi geliştirmek için Almanya’dan başladık. Yönetim Kurulu olarak Almanya’yı ziyaret ettik. Hollanda, İngiltere, İtalya, İspanya, Fransa’ya da sıra gelecek”.
Markalaşmaya gelirsek Karasu’nun tespiti şöyle:
“Modayı, markalaşmayı bu kadar çok konuşup bu kadar az marka çıkartabilen başka bir ülke var mı? Sektördeki 36 bin işletme sabah akşam markalaşmayı konuşuyor”.
TGCD, “Mentorluk” projesiyle” tüm hazır giyimcilere markalaşmak için danışmanlık hizmeti verecekmiş.
Sanırım “Sorumlu Moda” anlayışı sadece çevre değil insan faktöründe de devreye girmeli.
Kayıt dışı işçilik ve çocuk işçiliğinin yanı sıra işçi güvenliği bu anlayışın kapsamında olmalı.
Denim Konfeksiyon ihracatında dünyanın üçüncüsüyüz ama “blucin taşlama” hastalığı olarak bilinen silikozisten ölen işçilerin sayısı 17’e ulaşmış, yüzden fazlası tedavi görüyor.
Paylaş