İstanbul için güçlerini birleştirdiler

Tarih sırasıyla belirtmek gerekirse önce Sakıp Sabancı Müzesi 12 Eylül’de çağdaş sanat dediğinizde dünya meselelerine en fazla kafa yoran, Çinli muhalif sanatçı Ai Weiwei’yi ağırlıyor.

Bu başlı başına büyük bir sanat olayı.

Ardından Contemporary İstanbul bu yıl ilk kez İstanbul Bienali’ne yakın bir tarihte 14-17 Eylül arası kapılarını açacak.

16 Eylül’de ise Koç Holding sponsorluğunda, Elmgreen-Dargset ikilisinin küratörlüğünde 15. İstanbul Bienali “İyi Bir Komşu” temasıyla açılıyor.

Ai Weiwei’yi konuşmak üzere Sabancı Müzesi’nde, öğle yemeğinde bir araya geldiğimiz Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı, “Her şey İstanbul’un tanıtımı, Türkiye’nin imajı için” diyor

“ Ve tabii amacımız sanatseverlere en kaliteli işi sunmak, dünyanın en ünlü sanatçılarını buraya getirmek” diye ekliyor.

Dünyanın önde sanat merkezlerinde açtığı sergiler büyük ses getiren Ai Weiwei’yi sanatseverlerle buluşturacak olan Sabancı Müzesi’nin, Akbank’ın sponsorluğundaki Contemporary İstanbul’un ve İstanbul Bienali’nin birlikte hareket etmeleri kuşkusuz zor günler geçiren turizme de, ülke imajına da doping etkisi yapacak.

İYİ SERGİ SEYAHAT ETTİRİR

Dünyadaki varlıklı sanatseverlerin, ses getiren etkinlikleri izlemek için seyahat etmekten kaçınmadıklarını unutmayalım.

Nitekim bu yıl 30. yaşını kutlayan İstanbul Bienali’ni Newsweek  “2017 yılında uğruna seyahate çıkılmaya değecek beş sanat etkinliğinden biri” olarak göstermiş.

Aynı şekilde şimdiye kadar düzenlediği sergilerin en büyüklerinden birini İstanbul için hazırlayan, İstanbul için Çin’deki atölyesinde özel eserler porselen tasarlayan Ai Weiwei için mutlaka hem yabancı ziyaretçi gelecektir, hem Sabancı Müzesi’ndeki sergi yabancı basında geniş yer tutacaktır.

Daha önce büyük ilgi çeken Picasso, Dali, Anish Kapoor gibi sanatçıları ağırladıklarını hatırlatan Suzan Sabancı “Bu sergilerle ilgili çıkardığımız kitaplar dünyanın önemli kütüphanelerinde yer alıyor” diye hatırlatıyor.

Akbank olarak aynı dönemde hem Ai Weiwei Sergisi’ne, hem Contemporary İstanbul’a destek olduklarını vurgulayan Sabancı “Weiwei Sergisi İstanbul Bienali’ne ünlü İngiliz sanatçı Damian Hirst’in Venedik Bienali’ne yarattığı pozitif etkiyi yaratacak” diyor.

Sabancı Müzesi Direktörü Nazan Ölçer ise her şeyin sanatçıyla yazışmakla başladığını ve Çinli sanatçının İstanbul’da bir sergiye büyük bir ilgiyle yaklaştığını söylüyor.

MÜLTECİ DRAMI İLGİ ALANINDA

Ölçer, Weiwei’nin Beyoğlu’ndaki saldırı sırasında İstanbul’da olduğunu buradan da Gaziantep’e mülteci kamplarını ziyarete gittiğini hatırlatıyor.

Suriye iç savaşından sonra ortaya çıkan büyük mülteci dramı en başından beri,  instagramdan izlediğim Çinli sanatçının projektörü altında.

Ai Weiwei, 2015 yılında Ege Denizi’ndeki mülteci dramlarını yerinde izlemek için Midilli Adası’na gitmiş ve belgesel tadında foto ve videolar paylaşmıştı.

Bir yıl sonra Midilli Adası’nda bir stüdyo kuran sanatçı, bu adanın sahillerine vuran kurtarma yelekleriyle Berlin’deki Konzerthaus’un beş sütununda geçici bir enstalasyon çalışması yapmıştı.

Hatta Bodrum açıklarında hayatını kaybeden Aylan Kurdi ile aynı pozu vererek şimşekleri üzerine çekmek pahasına olsa da mülteci dramına dikkat çekmek istemişti.

Çin’deki porselen atölyesinde İstanbul için özel yaratılacak eserler Şanghay’dan 3 milyonu aşkın Suriyeli mülteciyi ağırlayan bir ülkeye doğru yola çıkıyor.

Dolayısıyla bunların mülteci dramına atıfta bulunması elbet kaçınılmaz.

Öte yandan 15. İstanbul Bienali’nin de “İyi Bir Komşu” teması çerçevesinde, savaşın yerinden edilenlere yani mültecilere etkisinin, çok kültürlülüğün gündeme gelecek olması Weiwei Sergisi’yle örtüşecek.

İstanbul’da peş peşe düzenlenecek sanat etkinliklerinin, Suriyeli mültecilerle aynı havayı soluyan ama bu konuya fazla kafa yormayan İstanbullara keyifli bir zaman geçirtmesi kadar düşündüreceğini de umut ediyorum.