İngiltere ile Türkiye arasında KOBİ Caddesi

İngiltere dışındaki dünyadaki en eski ikinci İngiliz Ticaret Odası’nın Başkanı 2010 yılından Jonathan Beard.
Beard, 1846 yılında İstanbul’a yerleşmiş, deniz taşımacılığında faaliyet gösteren  bir İngiliz ailesinin ferdi.
Onunla tanışıklığımız Turmepa Deniz Temiz Derneği’nden.
Türkiye’nin en eski denizcilik şirketlerinden biri Catoni Denizcilik A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Jonathan Beard’un Turmepa’da da faal olması anlaşılabilir
bir şey.
Denizlerin sağlığı öncelikleri arasında.
Beard, İngiliz Ticaret Odası’nın başkanlığını devraldıktan sonra fena halde İngiliz-Türk ticari ilişkilerine takmış durumda.
İki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmenin ötesinde, Türk KOBİ’lerine İngiltere’deki olanakları tanıtmak amacıyla ekibiyle birlikte Anadolu yollarına düşmüş.
2011 yılında ekibiyle birlikte 16 ticaret odasını ziyaret etmiş.
Gittiği her şehirde KOBİ’lerin kapısını
çalmış.
Eskişehir’de örneğin, kriko imal eden bir KOBİ’ye İngiliz teknolojisiyle işbirliği önermiş.
ODANIN GİZLİ SİLAHI
Bu yıl ise gündeminde İngiltere’de 17 tane Ticaret Odası ziyareti var.
Beard, “İngiliz KOBİ’lerine Türkiye’deki yatırım imkanlarını anlatacağız” diyor.
“İngiltere ile Türkiye arasında bir KOBİ Caddesi açmak istiyoruz” diye ilave ediyor.
Avrupa’da rüzgarın Türkiye lehine döndüğüne inanan Jonathan Beard, Türk KOBİ’lerine taze kana ihtiyaç duyan İngiliz şirket-lerini satın almaya teşvik ediyor.
Dediği gibi İngiltere teknolojide ileri bir ülke.
“İngiltere 1 milyon patentin sahibi. Türk şirketlerinin en iyi yapacakları şey İngiltere’den bir Ar-Ge şirketi satın almak olacaktır” diyor.
Jonathan Beard, İngiltere ile Türkiye arasında “KOBİ Caddesi” açmak için bir web sitesi geliştirmiş.
“Bu bizim gizli silahımız” derken gülüyor.
Bendeniz gizli silahı hemen ele veriyorum:
www.bcct.org.tr
İşte bu sitenin amacı Türk ve İngiliz KOBİ’leri buluşturmak.
Karşınıza çıkan sayfada hangi sektörde, nasıl bir partner aradığınızı yazdığınız takdirde gerekli bilgiler kısa bir süre elinizde oluyor.
Beard sırf bu KOBİ Caddesi için önemli bir ekip oluşturmuş İngiliz Ticaret Odası’nda.
Bir avuç
genç insan iki ülkenin KOBİ’lerini buluşturmak için gece gündüz çalışıyor.

Türkiye’deki Bizans uzmanlarının çağrısı

SULTANAHMET’te Bizans Sarayı’nın kalıntıları üzerine yükselen beş katlı otel skandalı Türkiye’deki bir avuç Bizans uzmanını hareket geçirmiş.
Bizans tarihi, sanatı, mimarisi, arkeolojisi uzmanları bir araya gelerek bir bildiri kaleme almışlar.
Boğaziçi Üniversitesi’nden Yardımcı Doç. Koray Durak’tan e-postama düşen bildiride, Prof. Zeynep Ahunbay,  Prof. Nevra Necipoğlu gibi önde gelen bilim insanları dahil 51 Bizans uzmanının imzası var.
Bildiride, İstanbul’un Tarihi Yarımadası’nda Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait yer altı ve yerüstü kalıntıların Dünya Mirası listesinde olduğu hatırlatıyor.
Sultanahmet sadece Türkiye’nin değil dünyanın göz bebeği.
“Tarihi Yarımada’ya Sahip Çıkalım” çağrısında bulunan Bizans uzmanları denetimsiz inşaat faaliyetlerinden haklı olarak kaygılı.
Özellikle Fatih Belediyesi bu çağrıya kulaklarını tıkamamalı.

Avrupalı zengin servetini korumak, bizimki büyütmek peşinde

AVRUPALI bir zengin ile Türkiyeli bir zenginin servete bakışlarında bir fark var mı?
Soruyu geçenlerde ING Bank Servet Yönetimi Direktörü Dr. Markus Slevogt’e yönelttim.
“Servet Yönetimi” özel bankacılıktan farklı bir şey.
Bir kere ancak 1 milyon doların üzerinde bir paranız olduğunda “Servet Yönetimi” Direktörü’nün kapısını çalabiliyorsunuz.
Yıllarca hem Avrupa’da, hem Türkiye’de Deutsche Bank’ta “Servet Yönetimi” yaptıktan sonra ING Bank’a geçen Dr. Slevogt, zenginlerin tutumlarını en iyi takip edebilecek konumda.
Soruma verdiği yanıt ilginç.
“Türkiye’de servet birikimi henüz çok yeni, henüz olgun değil. Avrupa servetlerin geçmişleri daha eski ve bu durumda Avrupalı zengin için servetini korumak ön planda geliyor”.
Türkiye’de ise yeni servet sahibi girişimciler daha cesur, daha riskli kararlar alabiliyorlar.
Dr. Slevogt’u Türkiye’de şaşırtan şey şu:
Servet sahipleri paralarını büyütmek için ne yapılması gerektiğini, en sofistike araçları bile iyi biliyorlar.