Paylaş
Öyle tabii de gündemimiz de kadar farklı, ne kadar başka yaşamsal gerçeklerle dolu olsa da yeryüzünün durumu ortada.
Daha dün AA, dünyanın en önemli iklim uzmanlarından Columbia Üniversitesi’nden Profesör James Hansen’ın iklim değişikliğinin insanlık için son derece tehlikeli sonuçlara yol açabileceğine ilişkin uyarısını haberleştirmişti.
Dikkatlerin Paris’teki İklim Zirvesi’ne çevrildiği bir sırada Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi’nin (EDAM), Türkiye’de yaptığı kamuoyu araştırmasında iklim değişikliğiyle mücadeleye pek umursamadığımız ortaya çıktı.
Araştırmada iklim değişikliğiyle ilgili nasıl bir politika izlememiz gerektiği sorusuna katılımcıların yüzde 28’i “fikrim yok” diye yanıt varmış.
Bu da şu demek:
Türkiye’de iklim değişikliği ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda kamuoyunun bilinçlenmesini sağlayacak tartışmalar yeterince yapılmıyor.
Her hangi bir fikir beyan etmeyenler bir yana bırakılırsa kamuoyunun yüzde 21 oranıyla en fazla tercih ettiği şık “hiçbir şey yapmama” politikası.
Yani araştırmaya katılan kişilerin beşte biri iklim değişikliğinin Türkiye’nin sorunu olmadığı ve karbon emisyonunu azaltması gerekmediğini düşünüyor.
GENÇLER DAHA BİLİNÇLİ
Gelişmiş ülkelerin ya da gelişmekte olan ülkelerin karbon emisyonlarını azaltmaları durumunda Türkiye’nin de böyle bir yol izleyebileceğini düşünenlerin oranı yüzde 34.
“Uluslararası gelişmelerden bağımsız olarak, ekonomiye yük getirse de iklim değişikliğiyle mücadele için karbon emisyonunu azaltmalıyız” diyenlerin oranı yüzde 17.
Kamuoyu araştırmasına verilen cevaplar yaşa ve partiye göre değişiyor.
Gençler kesinlikte yaşlılara göre, iklim değişikliği konusunda daha bilinçli, daha duyarlı.
Türkiye’nin sera gazı emisyonunu azaltmak için çaba harcaması gerektiği görüşüne HDP seçmeninin yüzde 41’i katılıyor.
Bu görüşe en az destek MHP seçmeninden gelmiş.
CHP ve AKP’li seçmenlerin farklı oranlarda da olsa birinci tercihi, Türkiye’nin herhangi bir adım atmaması yönünde.
Stiglitz’e göre, iklim değişikliği ekonomiyi yeniden düzenlemek için fırsat
ÖNÜMÜZDEKİ aralık ayında İklim Zirvesi’ne hazırlanan Paris’te geçenlerde aralarında ünlü ekonomist Joseph Stiglitz’in de katıldığı bir bilimsel konferans düzenlendi.
Bu vesileyle Le Monde gazetesine bir demeç veren Nobel ödüllü ekonomiste göre, iklim değişikliğiyle mücadele ekonominin yeniden düzenlenmesi için önemli bir fırsat.
Stiglitz konuyla ilgili bakın ne diyor?
“Günümüzde talepte bir daralma söz konusu. Bu ABD’de düşük büyümeye, Avrupa’da neredeyse durgunluğa, Asya’da ise yavaşlamaya yol açıyor. Eğer iklim değişikliğiyle mücadele için küresel ekonomiyi yeniden yapılandırma fırsatını yakalarsak büyüme, istihdamda yol alırız. Hatta eşitsizlikleri giderebiliriz”.
Peki daha çok enerji tüketimi anlamına da gelen büyümeyle iklim değişikliği arasındaki çelişki ne olacak?
Ekonomist işte bu noktada en can alıcı şeye vurgu yapıyor:
“Artık aynı ürünleri üretmeyeceğiz, tüketmeyeceğiz de. ABD’de vatandaşları dünyayı kirleten ürünler kullanmaya teşvik ediyoruz. Bana kalırsa, ABD’nin iklim değişikliğindeki sorumluluğu, üretirken neden olduğu karbon emisyonundan ziyade tükettiği ürünlerin karbon emisyonudur”.
Stiglitz haklı olarak, Çin’in yüksek karbon emisyonu pahasına ucuz mal üretmesinden hepimizin sorumlu olduğunu söylüyor.
Paylaş