Haydi kadınlar eve

CİNSİYET Eşitliği’nde “Dünya Mersin’e, Biz Tersine” serisine devam ediyorum.

Haberin Devamı


Araya 19 Mayıs tatili girdiği için TİSK’in bir çalışmasının gözden kaçmış olması yazık.


Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun OECD ve TUİK verilerinden yararlanarak gerçekleştirdiği önemli bir çalışma tabloyu net ortaya koyuyor:


Türkiye’de 15 ve 29 yaş aralığında okumayan ve çalışmayan genç kızların sayısında artış var.


Dolayısıyla kadınların giderek eve kapandığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.


TİSK’in çalışmasına göre, 2013 yılında yüzde 45 oranında olan okumayan ve çalışmayan genç kadın oranı bir yıl zarfında 1 puanlık artış gösterdi.


Eve kapanan kadınlara 92 bin kişi daha eklendi.


Sivil toplum kuruluşlarının iş dünyasıyla el ele yıllardır genç kızların eğitimi, istihdama katılımları ve girişimcilikleri için canla başla sürdürdükleri kampanyalara rağmen acı gerçeğe bakar mısınız?


Bunca kampanya, kadınları güçlendirecek bunca proje boşuna mıydı?


TİSK’in yaralandığı OECD’nin “Bir Bakışta Eğitim 2015” raporunda yer alan istatistiğe göre, 2014 itibariyle Türkiye’de ne okuyan, ne de çalışan genç
kızların oranı yüzde 46.



TÜRKİYE AÇIK ARAYLA BİRİNCİ


Türkiye 39 OECD ülkesi arasında açık arayla birinci.


Neredeyse her iki genç kızdan birinin durumu “eve kapanma”.


Ekonomi, sosyal yapı, gelir uçurumu gibi kalemlerde sıklıkla Türkiye ile karşılaştırılan Meksika’da bile söz konusu oran yüzde 35.1 yani aramızda yüzde 10.9’luk bir fark var.


OECD ülkelerinin ortalaması ise yüzde 17.9.


145 ülke arasında 130. sıraya yerleştiğimiz DEF’in 2015 Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda Türkiye ekonomik katılım ve fırsatlar kaleminde 131. sıradaydı.


Kadınlarımızın yaşamlarını giderek evle sınırlamaları bu kalemde daha da geriye düşeceğimizin işareti.


TİSK açıklamasında, resmi politikaların gençlerin ve kadınların eğitimine ve istihdama daha fazla katılmasını öngörmesine rağmen bu olumsuz eğilimin incelenmesini talep etmiş.


Resmi politikalarla gerçekler ayrı.


Bu yıl Davos’ta sohbet imkânı bulduğum Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ne demişti oysa?


“Küresel ekonomiyi kadınlar rayına sokar. Kapsayıcı büyüme, kadınların çalışma hayatına katılımıyla, kadın girişimcilerin desteklenmesi, kızların eğitimine kaynak aktarılmasıyla olur”.


Doğru ama gerçekler ayrı işte.

 

Haberin Devamı

Haydi kadınlar eveKen  Loach

Haberin Devamı

BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN VE GEREKLİ

 

BİR zamanlar Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos toplantılarına alternatif olarak düzenlenen Dünya Sosyal Forumu’nun sloganıydı şöyleydi:


“Başka Bir Dünya Mümkün.”


Brezilya’nın Porto Allegre kentinde ilk düzenlendiğinde büyük ses getiren Dünya Sosyal Forumu küreselleşme rüzgârına dayanamadı ve sesini kıstı.


Forumun pek sevdiğim o sloganını yıllar sonra Cannes Film Festivali’nde “Ben Daniel Blake” filmiyle “Altın Palmiye”yi kazanan İngiliz yönetmen Ken
Loach’un ağzından duymak iyi geldi.


Cannes’daki konuşmasına kulak verdiğim Loach, Avrupa’da sosyal yardımların kırpılmasını eleştirirken neo-liberal politikaların insanları uçurumun eşiğine getirdiğini söylüyor.


Son yıllarda derinleşen gelir uçurumuna dikkat çekiyor.


Konuşmasını bitirirken de hem İngilizce hem Fransızca “Başka bir dünya mümkün ve gerekli” diyor.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları