Gözler ‘yazılı basını’ seviyor

ÖNCEKİ gün bizim ekonomi sayfalarındaki ilginç haber umarım gözünüzden kaçmamıştır.

Haberin Devamı

“En Güvenilir Reklam Yazılı Basın’da” başlıklı haber, Finlandiya Ekonomi Bakanlığı’nın inovasyon çalışmalarına destek veren VTT Teknik Araştırma Merkezi’nin araştırmasına dayanıyor.

Avrupalı tüketicinin günlük hayatında yazılı ve görsel basındaki reklama bakışını ele alan VTT’nin araştırmasını detaylı inceledim.

Sonuç: Tüketici yazılı basından asla vazgeçmiş değil.

Üstelik yazılı basındaki reklama, televizyon, internetteki reklamdan daha çok güveniyor.

Her 10 tüketiciden 7’si gazete ve dergilerdeki reklamdan daha çok yararlandığını belirtiyor.

Her 10 tüketiciden 9’ü ise kataloglardaki reklamlara internet reklamından daha fazla güveniyor.

“Reklam alacağım” diye yola çıkan internet siteleri için önemli bir uyarı bu.

Oranları ve rakamları bir yana bırakalım, VTT’nin araştırmasının satır aralarına serpiştirdiği tüketici görüşlerine bakalım.

İlginç ayrıntılar var.

Kimi “Dijital medyaya aradığımı bulmak için başvuruyorum. Gazete ve dergileri okuma zevki için tercih ediyorum. Gözler yazılı basını daha çok seviyor” demiş.

Kimi, “Gazetemi elime almak istiyorum, nokta” diye kestirip atmış.

Bazıları geçtiğimiz günlerde son 15 ayda 28 günlük gazeteye 344 milyon dolar ödediğini açıklayan, Forbes Dergisi’ne göre, dünyanın en zengin üçüncü kişisi
Warren Buffet’ı haklı çıkarmış.

Hatırlayalım... Ne demişti Buffet?

“İnsanlar habere ve bilgiye ne olursa olsun ulaşmak istiyorlar. Açık, detaylı ve derinlemesine habercilik okuru hala ilgilendiriyor. Dolayısıyla gazete insanların daima talep edeceği bir ürün olmaya devam edecek”.

VTT’nin görüşlerine başvurduğu tüketicilerin söyledikleri bu sözlerle örtüşüyor.

“Bilgisayarımla işimde çok vakit geçiriyorum. Kendime ait saatlerimde ise gazete ve dergileri tercih ediyorum. Zira el attıkları hik^ayeler daha uzun ve daha ciddi”.

Araştırmada, “Gazeteye daha iyi yoğunlaşıyorum. Bir kenara koyup sonra yeniden okuma şansım da var” diyenlere de, IPad ve akıllı telefon kullanıcısı olmakla birlikte “iyi dergiden” asla vazgeçmeyeceğini söyleyenlere de rastladım.

Biri de şöyle demiş: “Yazılı basın rahatlatıp, gevşetiyor. Dijital medya ise benim için iş ve aciliyet demek”.

VTT’nin aktardığı bu görüşler aslında yine bizim ekonomi sayfalarında yer alan Amerikan Pew Araştırma Merkezi’nin raporuyla da örtüşüyor.

Rapor, yazılı basının vazgeçilmez olmasının yanı sıra inovasyona yatırım yapan bazı gazete ve dergilerin son dönemlerde başarıyı yakaladıklarına dikkat çekilmişti.
Pew Raporu’nun da “yerel gazetelerle” ilgili saptaması yine Buffet’ı haklı çıkardığı söylenebilir.

Zira rapora göre, yazılı basınla ilgili “pozitif sinyaller” daha çok yerel gazetelerden geliyor.

Washington Post Gazetesi’nin hissedarları arasında olan, 44 milyar dolarlık bir servete sahip Buffet özellikle yerel gazetelere inandığını ve yerel gazete almaya devam edeceğini söylemişti.

Bu mesaj da yerel basını oldukça geriden gelen Türkiye’ye.

Haberin Devamı

Macaristan’a çorap, Türkiye’ye köfte

Haberin Devamı

TUZLA’da iki, Kız Kulesi’nin karşısında bir şubesi olan Filizler Köftecisi, Hürriyet’in başvurduğu gurme yazarlar tarafından 2012 yılının “En İyi Köftecisi” seçilmiş.

Filizler Köftecisi’nin sahiplerinden tekstilci Osman Şahbaz ile “Türk-Macar İşadamları Derneği” Başkanı şapkasıyla buluştuk.

Şahbaz, 20 yıl önce Macaristan’a yatırım yapan ilk Türk iş insanlarından biri.

Çorap ve iç çamaşırıyla Macaristan pazarına giren Şahbaz, Çinlilerin pazara girmesinden önce bu ülkeye yılda 23 milyon çift çorap sattığını anlatıyor.

Halen çoğu Budapeşte’de olmak üzere bu ülkede 20 toptancı mağazası ve gayrimenkul yatırımları olan Şahbaz fahri elçi gibi.

Hem Macaristan ile Türkiye arasındaki 2 milyar dolarlık ticaret hacmini arttırmak, hem kültürel ilişkileri canlı tutmak için çaba harcıyor.

Bu arada ticaret hacminde 1,5 milyar doların Macaristan lehine olduğunun altını çizelim.

“Macaristan’ın çorap kralı” diye anılan Osman Şahbaz anladığım kadarıyla Türkiye’de yeme-içme sektörüne ağırlık verecek.

Zira hesapta İstanbul’daki Filizler Köftecisi sayısı 3’ten 7’ye çıkarmak var.

Yazarın Tüm Yazıları