ÜNİVERSİTEYE, yüksek meslek okullarına devam eden öğrencilerin iş kurma hayalleri nelerdir?
Kendilerine girişimcilik eğitimi ve belli bir kredi verilse bunları nasıl değerlendirirler?
Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile Avea’nın iki yıldan beri sürdürdükleri "HayatımınFikri" Projesi’nde jüri üyesi olunca hem bu soruların yanıtını aldım.
Hem de bu ülkede geleceğe ilişkin umutlarım arttı.
TOG ile Avea’nın projesinin hayata geçtiği 2006 yılından bu yana 9 üniversitede toplam 3 bin 900 gence girişimcilik eğitimi ve danışmanlık verilmiş.
Bu gençlerden bazıları aldıkları eğitimle kendi iş fikirlerini projeye dönüştürmüş.
Bunlar arasında hayata geçebilecek projeler için ayrılan fon 713 bin YTL tutarında.
Geçen yıl 10 projeye 200 bin YTL verilmiş.
Kredi alan gençled İstanbul, Çanakkale, Batman, Şırnak gibi Türkiye’nin çeşitli illerinde iş hayatına atılmış.
Kimi yazılım şirketi, kimi yoğa-pilates salonu kurmuş.
Bu yıl ise 19 projeye ayrılan miktar 513 bin YTL.
Yani "Hayatımın Fikri" iki yılda Türkiye’ye 30 kadar genç girişimci kazandırmış durumda.
İki yıl gibi kısa bir sürede hem proje sayısı ikiye katlamış hem ayrılan fon miktarı.
YILDIZLI PROJELER
513 bin YTL’lik fon bu yıl 31 projeden hangilerine dağıtılacak?
Hangisine ne kadar verilecek?
Jüri üyeliğinin en zor yanı bu.
Karar vermeden önce genç girişimci adaylarının hazırladıkları projelerin ne olduğunu kendi ağızlarından dinledik.
Jüri üyeliğinin en zor yanı fonu dağıtmak ise en zevkli yanı bu gençlerin hayallerine yelken açmak.
Kimi projesini anlatırken heyecanlı, kimi tutuk.
Hangisinin başarılı girişimci olacağını da zaten karakteri de ele veriyor gibi.
Ben kendi payıma, genç girişimciler arasında topluma da bir şeyler kazandırmak çabasında olanlara daha fazla kulak verdim.
Notlarımda, onların isimlerinin yanına bir yıldız iliştirdim.
Örneğin Dicle Üniversitesi’nde psikoloji bölümü öğrencisi olan Ferhat Şen’in zihinsel engelliler için özel eğitim ve rehabilitasyon projesi yıldızıma hak kazanmış bir projeydi.
Nitekim jüri bu projeye 50 bin YTL vermeyi uygun gördü.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Hasan Yıldız fizik bölümü öğrencisi.
Onun da hayali fen bilimlerini sevdirmek, çocukların öğrenmesini kolaylaştırmak.
Bunun için bir "deney seti" oluşturmayı tasarlamış.
24 yaşında gencecik bir insan düşünün ki, fen bilimlerini sevdirmek ve yaygınlaştırmak için kolları sıvamış.
Nasıl yıldız hak etmez?
Hasan Yıldız’a aldığı kredi 35 bin YTL.
VAN’DA ÇİLEK
Çilek narin bir meyve.
Gündüz ile gece arasında ısı farkının hayli yüksek olduğu Van’da çilek yetişebileceği kimin aklına gelirdi?
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nde öğrenci olan Sinan Akyüz ile Cafer Taşdemir Van’da nasıl çilek yetiştireceklerini broşürlerinde pek güzel anlatmışlar.
Van’da hangi türün daha verimli olabileceğini, iklim koşullarını nasıl avantaja dönüştürebileceklerini tek tek saymışlar.
Van’da "çilek yetiştirerek" bölgede bir ilki gerçekleştirme hayalini kuran Akyüz ile Taşdemir’e bunu gerçekleştirmek için verilen kredi 30 bin YTL tutarında.
Kapari üretimi için projesini hazırlayan Anadolu Üniversitesi, İşletme Bölümü’nden Ekrem Şenol Balcıoğlu ise jürinin değerlendirmesine göre 40 bin YTL alacak.
Mersin’de baba mesleği balık ağı üretimini cezaevlerine kadar yaymak isteyen Mersin Üniversitesi’nden Yusuf Şen 30 bin YTL ile hayalini gerçeğe dönüştürebilecek.
Aynı şekilde Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesiöğrencisi Birim Ömer Erol almaya hak kazandığı 25 bin YTL ile Çanakkale’de bir sanat evi açabilecek.
Kredi alan 19 projenin hepsine burada yer vermemem imkan yok.
Ancak dediğim gibi, sadece bu projelere kulak vermek, gençlerin heyecanını paylaşmak yarına ilişkin umutlarımı arttırıyor.
Yandaşlığın kör ettiği birileri var elbet
BİLEN bilir.
Günlük siyasetle ilgili yorum yapmam, polemiğe asla girmem.
Yazılarım genellikle bir tek şeyi amaçlar: Okura bilgi aktarmak.
25 yılı aşkın gazetecilik hayatımda seçimim bu yönde.
Gelen okur mektuplardan da bu "bilgi aktarımının" ne denli kıymetli bir şey olduğunu fark ediyorum sevinerek.
Böyle bir girizgahın nedeni Yeni Şafak’tan bir meslektaşımın benim "AKP’nin gündemindekadın istihdamı yok" yazıma da atıfta bulunarak kaleme aldığı "Yandaşlık Kör Eder" yazısı.
Hürriyet’in CHP yandaşlığını iddia ederken benim de bu yazımın "yandaşlık" yaptığını savunuyor.
Nasıl yandaşlık yapmışım?
TÜSİAD ile KAGİDER’in geçen hafta kamuoyuna duyurdukları son derece önemli "KadınRaporu"na iktidar yanlısı Yeni Şafak gibi gazetelerin hiç yer vermediğini yazmışım.
Yani bu gazetenin kadın istihdamının yüzde 24.9 düzeyinde olmasını, kadın ile erkek arasındaki ücret eşitsizliğini önemsemediğini yazmışım.
CHP yandaşlığım bu yüzden.
Meslektaşım diyor ki: "Kadın istihdamının yüzde 24.9’luk bir oranla cumhuriyet tarihinin en düşük düzeyde olduğunu iddia eden bir rapora nasıl itibar edebiliriz?"
Raporun, kadın sorunlarında uzman Türkiye’nin önde gelen dört bilim kadını tarafından kaleme alınmış olmasının hiçbir önemi yok meslektaşımın gözünde.
Peki o halde bu yazımın yayınlandığı aynı gün AKP milletvekili Fatma Şahin’in beni arayarak AKP’nin kadın istihdamını iyileştirmek için aldığı önlemleri anlatmasına ne demeli?
Demek ki AKP’li kadın milletvekilleri durumun ciddiyetinin farkında.