Gazprom bildiğiniz Gazprom değil

Ziyaretin Türkiye’nin doğal gaz faturasını hafifletmesi beklentisi de var.

Bilkent Üniversitesi öğretim görevlisi, enerji uzmanı Necdet Pamir’in dün bir televizyon kanalındaki söyleşisine kulak veriyorum.

“Dünyada bazı gelişmelerle birlikte Rus gazına talep düştü” diyor.

“Hem al ya öde koşullarında gevşeme, hem gaz fiyatlarında düşüş beklentisi var” diye ekliyor.

Doğal gazda durum, Uluslar arası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Fatih Birol’un aylar öncesinden öngördüğü gibi gelişiyor.

Ekonomik kriz bir yanda,�büyük tüketici ABD’nin yeni bir yöntemle gaz elde etmesi diğer yandan bugün dünyada doğal gaz fazlası var.

Dolayısıyla Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacının yüzde 60’ını sağladığı Rus Gazprom pazarlığa açık.

SÜNGÜSÜ FENA DÜŞTÜ

Başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın bazı ülkelerinin Gazprom’dan önemli fiyat düşüşleri elde ettiklerini biliyoruz.

Peki Türkiye ne yapacak?

30 milyar metreküp gaz alma yükümlülüğü altında olduğu Gazprom ile pazarlığa oturdu mu?

Oturduysa bunu nasıl sonuçlandıracak?

Medvedev’in ziyaretinin bu sorulara açıklık getirmesini beklerken, Gazprom ile ilgili Fransız Le Nouvel Observateur Dergisi’nin geçen haftaki sayısında yer alan bir yazıya dikkat çekmek istiyorum.

Dergiyi göre, Gazprom’un süngüsü feci düşmüş durumda.

Kriz nedeniyle borsa değeri yarı yarıya erimiş, 2009 k^arı de düşmüş.

Nouvel Observateur’e göre, Gazprom’un süngüsünün düşmüş olmasının önemli göstergelerinden biri, Baltık Denizi’nden Almanya’ya doğal gaz taşıyacak Kuzey Akım’ın oldukça “sönük” bir şekilde start almış olması.

GÜNEY AKIM HAVADA

“7.4 milyar euroluk Kuzey Akım Projesi Gazprom’un son büyük projesi olabilir” satırlarına yer veriyor dergi.

Bu durumda, Gazprom’un İtalyan ENİ ile birlikte Nabucco’ya alternatif olarak geliştirdiği 20 ila 25 milyar dolar maliyetindeki Güney Akım Projesi de sallantıda olabilir.

Yine dergiye göre, ABD’nin kayalardan çıkarttığı “konvansiyonel olmayan” doğal gazı da Gazprom’a önemli bir darbe vurmuş.

Zira Gazprom’un dünya rezervlerinin yüzde 2’sine sahip Sibirya’daki Chtokman’dan gaz çıkartıp ABD’ye satmayı planlıyordu.

Bu suya düşünce Chtokman’dan gaz çıkartma 2016 yılına sarkmış.

Neticede Gazprom’un bildiğimiz o eski güçlü Gazprom olmaması Türkiye’nin işine yarayabilir.

Medvedev’e illa baklavasını tattıracak

BUGÜNLERDE Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in yolunu dört gözle bekleyen biri var.

Enerjiyle değil ama insana müthiş enerji veren bir yiyecekle yakından ilgili.

Sözünü ettiğim kişi, Karaköy’de hepimizin bildiği meşhur baklavacı Güllüoğlu’ndan yıllarca ayrılıp kendi kanatlarıyla uçan Faruk Güllü.

Yeni hayata geçirdiği “Faruk Güllüoğlu İstanbul” markasıyla Faruk Güllü yurt dışında büyük projeler peşinde.

İlk aşamada Brüksel’de ve Estonya’nın başkenti Talinn’de iki dükkan açmış.

Avrupa’nın göbeğindeki Brüksel’de baklava ve benzeri Türk tatlılarını satmak anlaşılır gibi ama Avrupa’nın en kuzeyi Talinn nasıl aklına gelmiş?

Faruk Güllü soruma şöyle cevap veriyor.

“Oraları çok soğuk. Baklavanın enerjisine ihtiyaç var. Hem henüz Türklerin keşfetmediği bir yer. Kuzey Avrupa’ya da Talinn’den yayılmak daha kolay”.

Bence isabetli bir analiz.

Brüksel ile Talinn’e yaklaşık 600 bin dolarlık bir yatırım yapmış olan Faruk Güllü şimdi Almanya ve Rusya ve Yeni Zelanda’da dükkan açmak niyetinde.

Auckland’da dükkan arayışında ve hatta dediğine göre geçtiğimiz ay Türkiye’yi ziyaret eden Yeni Zelanda Başbakanı John Key’e baklavasını tattırmayı başarmış.

Şimdi sıra Dimitri Medvedev’de.

Anladığım kadarıyla, Lübnan baklavasının Türk baklavasından önce Rusya pazarına girmiş olmasına fena içerleyen Faruk Güllü bu konuda iddialı.

“Yönetim Kurulu üyeliği yapmış olduğum Tuskon’daki arkadaşlar sayesinde Medvedev’e baklavamı tattıracağım” diyor.

Demek ki, Medvedev yarın Ankara’da TOBB, DEİK, TİM ve TUSKON ile yapacağı ortak toplantıda Türk baklavasıyla tanışacak.