Gazetecinin cep telefonunu bir bardak suya atan CEO
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
SIEMENS’in ocak başında göreve başlayan 47 yaşındaki yeni CEO’su Klaus Kleinfeld hızlı çıktı.
Siemens, Almanya’nın devlerinden.
Tramvaydan cep telefonuna, ampulden beyaz eşyaya geniş ürün yelpazesiyle yılda 75 milyar Euro’luk satış gerçekleştiriyor.
Kárı ise 3.4 milyar Euro.
Siemens son iki çeyrekte cep telefonları sektöründe zararda. Klaus Kleinfeld neden hızlı çıktı meselesine dönersek... Bir İtalyan gazeteci, bir toplantı sırasında Kleinfeld’e ‘Cep telefonları sektöründeki zararı kapatmak için ne yapmayı tasarlıyorsunuz’ sorusunu yöneltmiş.
Kleinfeld soruya direkt yanıt verecek yerde ne yapmış?
İtalyan gazetecinin elindeki Nokia marka telefonu kaptığı gibi su dolu bir bardağın içine atmış ve ‘işte böyle yapacağım’ demiş.
Yani Siemens’in, sektörün en büyüğü durumundaki Nokia’yı ‘bir kaşık suda boğmak’ stratejisine yöneleceğinin işaretini vermiş...
Hikayeyi okuduğum Fransız Le Point Dergisi’ne göre, Nokia’yı su bardağına atan Kleinfeld bu eylemiyle Siemens’i ‘demir yumrukla’ yöneteceğinin de işaretini vermiş aynı zamanda.
Zaten Alman sendikaların kaygısı da bunu gösteriyor.
Sendikalara göre, Bremen’in işçi mahallelerinde büyüyen yeni CEO, ABD’deki Siemens’in başında iken 10 bin işçiyi işten çıkartmış.
Siemens cep telefonlarının Türkiye direktörü Ali Yılmaz’dan aldığım bilgiye göre, Siemens’in Türkiye’deki pazar payı yüzde 17.
Nokia’nınki ise yüzde 60 civarında.
Siemens cep telefonları Türkiye’de son üç yılda büyümüş. Dördüncü sıradan ikiye yükselmiş. Üstelik Türkiye’de zararda değil, kárdaymış. Şükür...
Demek ki, Siemens Türkiye cep telefonları Klaus Kleinfeld’ın gazabına uğramayacak.
Bu arada Nokia’sı su bardağının dibini boylayan İtalyan gazeteciye ne oldu diye merak ediyorsanız iki tane Siemens cep telefonu sahibi olmuş.
Ermeni sorunu çözülmezse Türkiye AB’ye giremez
YİNE Fransa, yine Ermeni sorunu...
Geçen akşam Fransız TV5 Kanalı’nda, ne yazık ki sonuna yetişebildiğim programın başlığı ‘Türkiye, İslam ve Avrupa’.
Aynı kanalı izleyen arkadaşlarımdan öğrendiğime göre, programın başında Türkiye’de kadınların durumuna da değinilmiş.
Benim yetiştiğim bölümde Ermeni sorunu tartışılıyordu.
Ekranda kimler vardı?
Türkiye’nin AB üyeliğini savunan ‘Bağımsız Türkiye Komisyonu’ üyelerinden, Fransa eski başbakanı Michel Rocard, Fransa’da yaşamakta olan yazar ve editör Levent Yılmaz, (son kitabı Modern Zaman Fransa’da yeni piyasaya çıktı) Türkiye aleyhtarlığı yapan ‘Büyük Türk ve Venedik Cumhuriyeti’ kitabının yazarı Sylvie Goulard, Ermeni olaylarını, piyasaya yeni çıkan kitabı ‘Belleğimin Belleği’nde anlatan Gerard Chaliand.
Az kalsın unutuyordum...
Fransa’da ‘Türkiye’yeHayır’ kampanyasını başlatan politikacı Phillipe de Villiers de oradaydı.
Temmuz ayında İstanbul’a gelen ve yaz boyunca Avrupa başkentlerinde Türkiye’nın lobisini yapan Michel Rocard’ın benzetmesi ilginç. ‘ Fransa Cumhuriyeti’nin Vichy Hükümeti’nın yaptıklarını kabul etmekte zorlanmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’yle Ermeni sorununa bakışı arasında parallelik var’ diyor.
Fransa’nin, Nazilerle işbirliği yapan Vichy Hükümeti’ni suçlaması için ‘dışardan’ gelen baskılara ters tepki gösterdiğini söylüyor. Türkiye’nin de tepkisinde haklı olduğunu ima ediyor.
‘Ancak’ diyor, ‘Türkiye Ermeni sorununu çözemezse AB’ye üye olamaz’...
Bunları niye yazıyorum?
Çünkü Ermeni sorunu yurtdışında bizim sandığımızdan çok fazla tartışılıyor ve bu tartışmalardan çoğunlukla haberimiz dahi olmuyor...
35 büyükelçi Kars’a gidiyor
TÜRK-Ermeni İş Konseyi eş Başkanı Kaan Soyak’ın Fransa’da süregelen Ermeni sorunu tartışmalarına getirdiği yorum şöyle:
‘Fransa, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini sabote etmek için Ermeni kartını oynuyor. Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın, Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşmaya sıcak bakmadığını iyi biliyorum...’
Soyak’a göre, iki ülke arasındaki ilişkiler bir süreden beri ‘yumuşama’ trendine girmiş.
Türk-Ermeni İş konseyi TABDC önümüzdeki günlerde iki önemli projeyi hayata geçirme hazırlığında.
25 Şubat tarihinde, Kars Belediyesi’nin de işbirliğiyle Ankara’daki 35 büyükelçi Kars sınır kapısına götürülecek.
18-20 Şubat tarihlerinde ise, Ankara’daki 2 bin 430 bölge Rotary Kulübü, Ermeni ve Azeri Rotary kulüplerinin katılımıyla bir ‘Barış Konferansı’ düzenliyor.
Bu projenin bir organizatörü de New York Rotary. Konferansa, ABD’den Ahmet Ertegün gibi isimler ve Ermeni diasporasından gazeteciler davet edilmiş.
Kaan Soyak’a önerim, özellikle Fransa’dan isimlerin çağrılması.
‘Büyümek için yatırım zamanı’ dedi ve gitti
ABD’nin en güçlü kadınlarından ve CEO’larından biri olan HP CEO’su Carly Fiorina’nın işine önceki gün sürpriz bir şekilde son verildi.
2002 yılında Hewlett-Packard’ı Compaq ile evlendiren Fiorina’yı,Davos’un son gün toplantılarından olan ‘Global Ekonomiye Bakış’ta dinlemiştim.
O gün panele deri siyah bir pantolon ve uzun beyaz ceketiyle katılan Carly Fiorina, her zamanki gibi kendinden emindi.
Global ekonomiye, geçtiğimiz yıllara oranla daha güvenle baktığını söyledi.
‘Birkaç yıldan beri şirketler masraflarını kısma stratejisine yönelmişti. Ancak şimdi büyümeye odaklanmalıyız. Büyümek için yatırım yapma zamanı geldi bana kalırsa’ dedi.
Zamanında, Compaq evliliğine şiddetle karşı çıkmış olan HP’nin üst düzey yöneticileri ve hissedarlar acaba Fiorina’nın ‘büyümek için yatırım’ sözlerine mi takıldılar dersiniz?