Paylaş
5. ile 12. sınıflarda okuyan milyonlarca öğrenciye dağıtılacak milyonlarca tablet bilgisayardan söz ediyoruz.
Önümüzdeki eylül ayında 10 milyon öğrencinin tabletlerine kavuşacağı söyleniyor.
Türkiye, dünyanın en kapsamlı “eğitim teknolojisi” projelerinden birini yaşama geçirmeye hazırlanırken kafalardaki soru işaretleri az değil.
Tabletlerin içeriğinden, öğretmenlerine eğitimine kadar sayısız soru.
Sabancı Üniversitesi çatısı altındaki Eğitim Reformu Girişimi (ERG) FATİH Projesi’yle ilgili “FATİH Projesi
Eğitimde Dönüşüm İçin Fırsat Olabilir Mi?” raporunda bu sorulara cevap arıyor.
ERG, dün Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın ev sahipliğinde raporunu açıkladı.
Eczacıbaşı’nın dikkat çektiği gibi, FATİH Projesi bir “teknoloji projesi” olarak sunulması doğru değil.
İşin özünü yani “eğitimi” kaçırıyoruz.
En büyük baş ağrımız eğitim.
Türkiye, eğitimde OECD ülkeleri arasında en alt sıralarda.
Pisa araştırmasında, matematik formüllerini anlamada 65 ülke arasında 62. sırada.
Çocuklarımız kalabalık sınıflarda okuyor.
Bir tarafta öğretmen açığı, diğer yanda atanamayan öğretmenler.
Projenin sunumu için Ankara’dan gelmiş olan MEB Müsteşar Yardımcısı Doç.Dr. Asım Balcı eğitimdeki sorunları kabul ediyor.
“Eğitimde bilgi teknolojilerini
kullanarak bu sorunları çözebilir, en ücra
köye ulaşarak fırsat eşitliği yaratabiliriz” diyor.
Balcı’nın penceresinden FATİH Projesi eğitimde dönüşüm için fırsat.
Gerçekten öyle mi?
ERG, FATİH’i (Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknoloji İyileştirme Hareketi) incelemek için merkezi ABD’de Research Triangle İnstitute adında bir eğitim araştırma kuruluşuyla işbirliği yapmış.
FATİH Projesi’nin büyüklüğü, okul, öğrenci sayısı kuruluş yetkililerini oldukça şaşırtmış.
Zira dünyada bu ölçekte bir tablet bilgisayar ve etkileşimli akıllı tahta dağıtımı hiç yapılmamış.
ABD’nin bazı eyaletlerinde, Portekiz’de, Peru ve Uruguay’da tablet dağıtımıyla ilgili büyük ölçekli projeler de FATİH’e ulaşamıyor.
ERG bu ülkelerdeki örneklerden yola çıkarak FATİH’e yol gösterecek öneriler sunuyor.
Raporda çok hoşuma giden bir cümle var.
“Öğrenciler hazır, hazır olmayan yetişkinler”...
FATİH için ulusal düzeyde net ve ölçülebilir bir vizyon hazırlayacak olan öğrenciler değil yetişkinler.
Ortada böyle bir vizyon var mı?
ERG’nin raporu tam bu noktaya parmak basıyor.
“Bu önemli yatırım ( yatırımın ne kadar olduğu tam olarak bilinmiyor) ile ekonomik, toplumsal, siyasal ya da eğitimde dönüşüm arasında hangisinde odaklanıldığı net değildir”.
Türkiye FATİH ile
somut olarak neleri hedefliyor?
Kamuoyu öncelikle bu konuda aydınlatılsa ne iyi olur.
Eskiyen milyonlarca tablet daha sonra ne olacak?
ERG raporunda çok haklı olarak eskiyen, tamir edilemez hale gelen milyonlarca tabletin ne olacağı sorusunu ortaya atıyor.
FATİH ile ilgili resmi belgelerde e-atık konusunun nasıl ele alınacağına yer verilmemiş. 2012 yılı mayıs alında yayınlanmış olan Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği’ne göre, elektronik alet üreticileri ve ithalatçıları aletlerin geri dönüşümünden kısmen sorumlu.
FATİH kapsamında tablet üreten ve ithal eden firmalar buna uyacak mı?
Bu halen havada olan bir soru. Milyonlarca tabletle Türkiye’nin ilerde bir elektronik çöplüğe dönüşmesi işten bile değil.Rapor ayrıca FATİH Projesi’nin insan sağlığı üzerindeki etkisini sorguluyor.
Raporun sunumunu yapan ERG’den Yaprar Sarıışık, çocukların tabletle ilişkisini anlatıyor.
Bazı çocuklar tabletlerini yastığın altına koyup uyuyor.
Tabletlerini bırakmamak için teneffüse çıkmayanlar, sporu unutanlar var.
Aileler çocuklarını uyarmak için ne denli bilinçli?
FATİH projesinin çevre ve sağlık boyutları fazlasıyla önemli.
Paylaş