İKSV konserleri sayesinde yine unutulmaz bir yaz geçiriyoruz.
Herkes gibi önümüzdeki hafta Venezüella’nın Simon BolivarGençlik Senfoni Orkestrasını heyecanla bekliyorum. Ünlü genç şef Gustavo Dudamel yönetimindeki orkestranın dahil olduğu El Sistema’nın hikâyesini geçtiğimiz mart ayında yazmıştım. Yeniden özetleyeyim. Venezüella’lı ekonomist, piyanist, kompozitör ve politikacı Jose Abreu Antonio, 1975 yılında gecekondularda yaşayan, suça bulaşmış gençleri müzikle tanıştırmak istiyor. Abreu yoksul kesimlerden gelen gençlerin müzikle kendilerini daha iyi hissettiklerine inanıyor. Müziğin hayatlarına bir anlam katacağına da. Neticede, gecekondudan çıkan çocukların da keman çalabileceklerini kanıtlıyor Abreu. Toplumsal dönüşüm için müziğin gücüne güveniyor. Venezüella’nın her eyaletinde, yoksul aile çocuklarının oluşturdukları senfoni orkestraları kurarak “El Sistema” Projesini hayata geçiriyor. El Sistema bugün Venezüella’da 200 kadar gençlik senfoni orkestrasını kapsıyor. Abreu’nun hedefi bugün 350 bin çocuğun dahil olduğu bu dev klasik müzik ağının beş yılda 1 milyon çocuğa ulaşması. Bu çocukların yüzde 75’inin de yoksul kesimlerden geldiğini not edin. GALATA MEYDANINDA BULUŞUYORLAR 8-9 Ağustos günleri İstanbul’da dinleyeceğimiz Dudamel yönetimindeki Simon Bolivar Gençlik Senfoni Orkestrası El Sistema’nın en ünlü orkestrası. Berlin Filarmoni Orkestrası’nın şefi Sir Simon Rattle’ın Nobel Barış ödülüne aday göstermek istediği için Abreu da İstanbul’a geliyor. İKSV, müzik dünyasının en çok konuşulan projesi El Sistema’yı getirtmekle kalmıyor, bu projeyi Türkiye’de uygulanması için çaba harcıyor. Bunun için iki şey yapıyor İKSV. Birincisi yarın, pazar ve pazartesi günleri yani 6-7-8 Ağustos tarihlerinde Galata Meydanı’nda Simon Bolivar Orkestrası ile bizim gençlik orkestralarını buluşturuyor. İKSV’den Ayşe Bulutgil’in göndermiş olduğu e-posta sayesinde fark ettim. Meğer İstanbul’da, özellikle yoksul kesimlerden gençlik orkestralarının sayısı hiç de az değil. Galata Meydanı’nda Venezüella’lı genç müzisyenlerle birlikte sahneye çıkacak orkestralara göz atalım. Beyoğlu Belediyesi Gençlik Orkestrası, engelli ve sosyal dezavantajlı gençleri bir araya getiren Düşler Atölyesi, Barış için Müzik-Çocuk Atölyesi, Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi, Genç Klasikçiler Festivali. Sulukule’nin dokusunu, Roman aileleri allak bullak eden “kentsel yenileme” den sonra 2010 İstanbul Ajansı’nın desteğiyle kurulan Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi’ni iyi biliyorum. Ancak Barış için Müzik, Genç Klasikçiler Festivaliilk kez duyduğumu itiraf etmeliyim. GENÇLERE KONSERİ İZLEME ŞANSI Barış için Müzik, kırsal kesimlerden şehre göç eden yoksul kesimlerin gençleri için 2005 yılında mimar Mehmet Selim Baki tarafından kurulmuş. Genç Klasikçiler Festivali ise özellikle Seyrantepe Sanayi bölgesiyle ve Kağıthane sakinlerine yönelik, Türk ve yabancı genç yetenekli buluşturan, tüm müzikseverlere açık bir oluşum. Bu örneklere bakınca İstanbul’da El Sistema’nın kurulması için uygun ortamın olduğu bal gibi ortada. Mesele bunun kurumsallaşması ve tüm Türkiye’ye yayılması. Abreu’nun da katılacağı bir panelde zaten bu tartışılacak. İKSV’nin ikinci önemli girişimine gelince, Önceki yılların “Bir Tam, Bir Öğrenci” uygulamasının benzerini Simon Bolivar Orkestrası için uyguluyor. Simon Bolivar Orkestrası’nı dinlemek için bilet alanlar, belirli bağışlarla 5,10, 20 ya da 100 çocuğun konseri dinlemesini sağlayabilecek. İKSV, yukarıda saydığım gençlik orkestraları müzisyenlerinin yanı sıra TOG; TEGV, Nesin Vakfı Matematik Köyü’nden de gençler için konserde kontenjan ayırmış. Gençlerin, dünyaca ünlü bir şefi Dudamel’i ve Simon Bolivar Orkestrasını dinleme şansını yakalamaları müzikseverlerin elinde. Gençlere bu şansı verelim.