İSTANBUL Modern’in kapılarını yemekli bir davete açması bir ilk.
AKP İstanbul milletvekili ve Türk-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Egemen Bağış’ın hem ABD elçisi Eric Edelman’a veda etmek, hem de dün KKTC’ye birlikte uçtuğu ABD Temsilciler Melcisi üyelerini ağırlamak için seçtiği yer İstanbul Modern Müzesi...
Bağış, müzenin kurucularından ve yönetim kurulu üyesi.
Dolayısıyla bir yemek için aklına ilk gelen yerlerden biri İstanbul Modern.
Seçimi son derece yerinde.
Misafirler önce devam eden Fikret Mualla Sergisi’ni geziyor.
Köprüyü, Kız Kulesi’ni, Sarayburnu’nu kucaklayan bir terasta içkilerini içiyorlar.
Nihayet Fahrünissa Zeyd tabloları arasında akşam yemeklerini yiyorlar. Atmosfer büyüleyici.
Bağış ile birlikte Amerikalı davetlileri ağırlayanlar arasında AKP milletvekili Reha Denemeç, başbakanın danışmanı Cüneyd Zapsu gibi isimler de var.
Amerikalı davetliler iki grup esasında.
Birinci grupta, kongredeki Türkiye Dostluk Grubu’ndan Ed Withfield, Nathan Deal ve Eddie Bernice Johnson var.
İkinci grup ile gelenler ise TOBB, Alman Marshall Fonu ve Türk-Amerikan İş Konseyi’nin desteğiyle yeni kurulmuş olan ‘ABD-Türkiye Kongre Çalışma Grubu’nun üyeleri.
Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Dr. Yılmaz Argüden, Amerikan Kongresi’nde şimdiye kadar sadece Almanya, Meksika ve Çin için ‘çalışma grupları’nın kurulduğunu hatırlatıyor.
‘Çalışma Grubu’nun kurulmuş olması ‘ABD’nin gözünde Türkiye’nin önemli bir yerde olduğu gösteriyor’ diyor.
‘Çalışma Grubu’nun üyeleri eski kongre üyeleri.
İstanbul Modern’deki davete dönersek, Egemen Bağış Amerikalı yeni ve eski kongre üyeleriyle gerçekleştirecekleri KKTC ziyaretinin ‘Adada tarihi bir gün’ olacağını söylüyor.
Amerikan kongre üyeleriyle KKTC ziyaretinin, Amerikan-Türk ilişkilerinin gergin olduğu bir döneme rastlaması elbette tesadüfi değil.
Kapalı kapılar ardında, ABD’nin Türkiye’deki ‘olumsuz imajı’nın düzelmesi için uğraşan think-tankler, TAİK gibi sivil toplum örgütleri var.
Çalışmaların ortaya koyduğu şu:
‘Türkiye’deki Amerikan karşıtlığı büyük oranda Washington’un Kuzey Irak ve KKTC politikasından kaynaklanıyor...’
İşte bu yüzden ilk adım KKTC ziyaretiyle geliyor.
Çerçeveletip asıyorlar
ERİC Edelman buruk ayrılıyor Türkiye’den.
Buruk olduğu veda konuşmasından anlaşılıyor.
Ne diyor Edelman?
‘Ankara’da elçilik binasında benden önce Türkiye’de görev yapmış olan Amerikan elçilerinin portrelerinin arasından geçiyorum çoğunlukla... Abramowitz, Mark Parris, Marc Grosmann, Robert Pearson bana bakarkan ben de şöyle düşünüyorum: Önce çerçeveletiyorlar sonra asıyorlar...’
Masadakilere soruyorum.
Herkes hemfikir.
Sözler yoruma hayli açık.
Edelman, 2003 Ağustos ayında gelmiş.
Geldikten kısa bir süre sonra Ermenistan sınırının açılmasıyla ilgili sözleri nedeniyle eleştiri oklarına maruz kalmış.
Geçen iki yıl zarfında da oklar hiç eksik kalmamış.
Edelman’ın söylemek istediği acaba Türkiye’de görev yapmak insanı ipe götürür mü?
Tabii kariyer anlamında.
Euro için sonun başlangıcı mı
FRANSA’nın ‘hayır’ı bekleniyordu ama yine de rahatsızlık yarattı.
Rahatsızlığın kaynağı Avrupa Birliği’nin geleceğiyle ilgili belirsizlikler.
Hollanda’dan da ‘hayır’ çıkacak mı?
‘Hayır’ların çoğalması AB’nin geleceğini nasıl etkiler?
Bu arada Euro’nun geleceği de belirsiz.
Hürriyet’in Pazar ekindeki benimle yaptığı röportajda Fransız ekonomist ve düşünür Jacques Attali’nin söylediklerini hatırlatayım dilerseniz...
‘Anayasa’nın öngördüğü gibi bir Avrupa Hükümeti kurulamazsa Euro tutunamaz. Hükümet olmazsa, Euro yok olur...’