Doğuda, güneyde, kuzeyde 3 İstanbul daha

Gelir uçurumunu azaltmanın çaresi.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’nin farklı yüzlerini gezdikçe daha çok görüyorsunuz.
Birkaç ay zarfında Trabzon, Eskişehir, Kayseri, Iğdır, Gaziantep, Malatya’ya gidince OECD’nin bizi Meksika, ABD, Çin ile birlikte “gelir dağılımı en bozuk” ülkelere arasında sayan raporu daha çok anlam kazanmıştı.
TÜRKONFED’in (Türk Girişim ve İş Dünyası) “Orta Gelir Tuzağı’ndan çıkış: Hangi Türkiye” başlıklı 2 raporu işte bu “gelir uçurumuyla” ilgili rakamları ortaya koyuyor.
Önceki gün TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça ile ikincisi geçtiğimiz günlerde sunulan raporları konuştuk.
Raporu kaleme alanlar arasında şimdi Yaşar Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Profesör Erinç Yeldan da var.
Profesör Yeldan’ı, 2002
yılında Porto Alegre’de katıldığı Dünya Sosyal Forumu’ndan beri izlerim.
O dönemlerde Bilkent’de olan Erinç Yeldan kalkınma ekonomisini iyi bilen iktisatçılardan.
“Orta gelir tuzağını” şöyle tarif ediyor:
“Gelir kişi başına 15 ila 16 bin dolara, sanayinin payı yüzde 30’lara gelince daha yüksek gelir seviyesine geçmek isteyenler tökezliyor. Çünkü bu aşamada inovasyonu, teknolojiyi, yeni üretim tekniklerini devreye sokmak gerekiyor”.
Teknoloji merdivenini tırmanan ülkeler bu “orta gelir tuzağından” çıkıyor.

PATATES CİPSİ Mİ, BİLGİSAYAR CİPİ Mİ?

Sanayileşmiş ülkeler dışında İspanya, Kore, Singapur gibi ülkeler bu tuzağı aşmış.
Yeldan’ın deyişiyle “patates cipsi üretiminden bilgisayar cipi üretimine” geçmişler.
Maalesef Türkiye bu kategoride değil.
Olmadığı gibi bölgesel gelişmişlik farkı, gelir uçurumu işi daha da zorlaştırıyor.
Onatça’yla sohbete dönersek “İki değil üç farklı Türkiye var” diyor.
1- Orta gelir tuzağı riski olmayan İstanbul ve çevresindeki 14 il
2- Orta gelir tuzağında çırpınan 40 il.
3- Orta-düşük gelir grubuna mensup, yoksullukla mücadele eden 27 il.
Yukarıda saydığım şehirlerden örnek vermem gerekirse Eskişehir birinci grupta, Kayseri ikinci, Iğdır, Gaziantep, Malatya ise üçüncü grupta.
Gerçi Iğdır (4 bin dolar) ile Malatya ( 6 bin 188 dolar) arasında kişi başı milli gelirde yaklaşık 2 bin dolar fark var ama her ikisi aynı kategoride sayılıyor.
Bunu özellikle Malatya gezisinden sonra vurgulamak istedim zira TÜRKONFED’in raporundaki bu veri ve analizler Malatya’nın ekonomisi için çaba gösterenlere yol gösterici olabilir.

EKONOMİK UÇURUM EĞİTİM UÇURUMU

Onatça’nın dikkat çektiği şu nokta da önemli:
Ekonomik uçurum eğitim uçurumuyla paralel gidiyor.
Türkiye’nin ortalama eğitim süresi 7 yıl .
Eskişehir’de 8,5 yıl ise Şanlıurfa’da 3,5 yıl.
Peki bu uçurumu kapatmak için çözüm nedir?
Süleyman Onatça diyor ki:
“İstanbul’un çevresindeki 13 ili nasıl etkilediği ortada. Dolayısıyla Türkiye’de güneyde, doğuda ve kuzeyde üç İstanbul’a daha ihtiyaç var”.
Soru şu:
3. köprü, 3.havalimanı, tüylerimi ürperten Kanal İstanbul gibi projelerle sürekli İstanbul’a yatırım yapmak yerine neden kaynakları başka bölgelere aktarmıyoruz?
3 İstanbul’un dışında başka öneriler nedir?
Kalkınma Ajansları’nın sivil toplumla daha iyi işbirliği kurmaları, Bölgesel Kalkınma Bankaları ve tabii ki eğitim.
Son olarak raporun özellikle üzerinde durduğu noktayı da aklımızda tutmakta fayda var:
Türkiye orta gelişmiş demokrasi tuzağından kurtulmadığı, katılımcı karar alma sürecini benimsemediği sürece ekonomi politikaları ne olursa olsun orta gelir tuzağından kurtulamayacak.

Haberin Devamı

Patent başvurusunda sıfır çeken iller

Haberin Devamı

TÜRKONFED’in birinci raporunda, orta gelir tuzağından çıkmanın önünü açabilen “marka” ve “patent” başvuruları mercek altına alınmış.
2011 verilerine göre, patent başvurularında 15 il “sıfır çekmiş”.
Şanlıurfa, Ağrı, Artvin, Mardin, Siirt, Kars, Iğdır gibi şehirlerimizden tek bir tane patent başvurusu yok.
Yine 2011 yılında en fazla patent başvurusu Manisa’dan, ardından Tekirdağ’dan olmuş.
İstanbul üçüncü sırada.
Buna karşılık marka başvurusunda birinci sırada, ikinci sırada ise Gaziantep var.
Gaziantep’in marka şehir olması için büyük çaba sarf etmiş olan eski Sanayi Odası Başkanı, AKP milletvekili Nejat Koçer, TÜRKONFED’in bu raporunu mutlaka okumalı.
“Marka Şehrin” neden 3. grupta yer aldığının cevabı bu raporda zira.

Yazarın Tüm Yazıları