Daha az nüfus daha az büyüme

ÇOCUKLARIMIZA nasıl bir dünya bırakacağız?

Haberin Devamı

Daha yaşanabilir ve adil mi? Yoksa bugünkünden daha beter mi?
Soruların yanıtlarını Norveçli bilim insanı, sürdürülebilirlik, iklim stratejileri ve modelleme uzmanı Profesör Jorgen Randers veriyor.
“2052: Gelecek 40 yıl için Küresel Öngörüler ” kitabının yazarı Boğaziçi Üniversitesi’nin 150. ve Endüstri Mühendisliği’nin 40. yıldönümü etkinlikleri için İstanbul’daydı.
Randers’in de yazarları arasında olduğu “Büyümenin Sınırları” kitabı 40 yıl önce ilk kez “iklim değişikliği” ne dikkat çekmişti.
İnsanlara 40 yıl boyunca “sürdürülebilirliliğin” yararlarını anlatmaya çalışan Jorgen Randers başarısız olduğunu görünce taktik değiştirmeye karar vermiş.
“Nasıl bir geleceğin beklediğini önlerine koydum ve karar sizin dedim” diye konuşuyor.
Randers’ın 2052 senaryoları şöyle:
· Dünya nüfusu 2040 yılında 8 milyar kişiyle zirveye ulaşacak, sonra düşüşe geçecek.
· Bunun nedeni istihdama katılan kadınların daha az çocuk yapmaları. 1970’lı yıllarda ortalama 4,5 çocuk yapan kadın, 2010 yılında ortalama 2,5 çocuk yapmış. 2050’yı gelince ortalama 1,5 çocuk yapacak.
· Lütfen altını çizelim. Dünyayı kadınları kurtaracak.
· Dünya ekonomisinin büyümesi yavaşlayacak. Geçtiğimiz 40 yılda 4 kat büyüyen ekonomi 2050’de bugüne göre sadece 2 kat büyümüş olacak.
· ABD gibi “olgun ekonomilerde” verimlilik düşüşte zira iş gücü giderek hizmet sektörüne kayıyor. Bugün bile iş gücünün yüzde 14’ü yaşlanan nüfus nedeniyle sağlık sektöründe.
· Küresel tüketim 2045 yılında zirveye çıkıyor sonra düşüşe geçiyor.
· Karbon salımı 2030 yılında en tepe noktasına çıkacak. İklim felaketleri sıklaşacak.
· Dolayısıyla 2030’a kadar zirvede olan fosil yakıtlar “mecburiyetten” “yenilenebilir enerji”ye bırakacak.
· Dünyanın gıda sıkıntısı yok ama gelir uçurumu nedeniyle “açlık” 40 yıl sonra da olacak.
· Çin bugüne 40 yıl sonra 5 kat daha göre zenginleşecek.
Jorgen Randers’in senaryolarına www.2052.info dan ulaşmak mümkün.

Haberin Devamı

ZENGİN ÜLKELER DE 1 ÇOCUK YAPSIN

Peki 2050’lerde daha “yaşanabilir bir dünya” için neler öneriyor Randers?
· Nüfus artışını düşürmek için öncelikle zengin ülkeler 1 çocuk politikası uygulasın.
· Karbon emisyonunu düşürmek için yine önce zengin ülkeler kömür, petrol, gazı yasaklasın.
· Yoksul ülkelere iklim dostu enerji sistemleri (güneş) sağlansın.
· Zengin ülkelerin ekolojik ayak izi azaltılsın… Yeterince zenginleşmiş olan insanlar artık çalışmasın.
· Dünyanın sorunlarıyla uğraşacak devletler üstü kurumlar oluşturulsun.
· Gelir artışına odaklanmak üzerine insanların daha az parayla nasıl mutlu olacaklarına odaklanın.
Jorgen Randers aslında “daha güzel, daha adil bir dünya” isterken kapitalist sistemi sorguluyor.
Kapitalist sistemin değişmesi için de “ABD’de devrim olması gerektiğini” söylüyor.
Tabii bunun pek mümkün olmadığını da itiraf ediyor.

Haberin Devamı

Amerikalılar zenginliklerini paylaşmak zorunda

JORGEN Randers uzun yıllar ABD’de yaşamış, şimdi kendi ülkesi Norveç’te.
İnsanların mutluluğu açısından Avrupa Birliği’nin ABD’ye göre daha iyi bir yolda olduğuna inanıyor.
Ancak, ABD’nin gelir dağıtımındaki adaletsizlikten yakınan Amerikalılar da var.
Clinton döneminde, 1993-1997 arasında Çalışma Bakanlığı görevini üstlenmiş olan ekonomist Robert Reich, annelik izni, asgari ücrette artış, çalışanların yeni teknolojilere adaptasyonu programı arkasındaki isim.
Halen Berkeley Üniversitesi’nde ders veren Reich, dev boyutlardaki gelir eşitsizliğini sorguladığı “Herkes için Eşitsizlik” diye bir film yapmış.
Fransız L’Express Dergisi’nde bir söyleşisini okudum.
Verdiği rakamlar ürkütücü.
1978 yılında ABD’de maaşlının geliri ortalama 48 bin dolar, zenginin geliri 393 bin dolar.
Bugün maaşlının geliri 34 bin dolara gerilemiş, zenginin geliri ise 1.1 milyon doları geçiyor.
Reich “Sadece 400 zenginin varlığı 150 milyon en yoksul Amerikalının varlığına eşit” diyor.
Ekonomik büyümenin yüzde 95’inden sadece ABD’nin en zengin yüzde 1’lik dilimi yararlanıyormuş.
Bunun demokrasi için tehlikeli olduğunu belirten Robert Reich’e göre, Amerikalılar zenginliklerini paylaşmadıkları takdirde durum vahim.

Yazarın Tüm Yazıları