İş dünyasının önde gelen isimleri Rahmi Koç ve Muhtar Kent’i yalnız bırakmamış.
Fener Rum Patriği Bartolomeos da davetliler arasında.
Ayvalık’ın karşısındaki Midilli Adası’dan da gelenler var.
Midilli Valisi Pavlos Vogiatzis, Yunanlı işadamları ve gazeteciler Cunda’daki açılışta.
EGE’NİN İKİ YAKASI
Neticede, Necdet Kent Kütüphanesi Ege’nin iki yakasının birleşmesi, kaynaşması için güzel bir vesile olmuş.
Açılış töreni sonrası Cunda’nın en gözde lokantalarından Bay Nihat’taki neşeli öğle yemeğinde Avrupa Parlamentosu’ndan gelen bir misafir ile de karşılaşıyoruz:
Avrupa Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komitesi Başkanı Nikos Sifounakis.
Sifounakis kilisenin ve değirmenin restorasyonunun son derece başarılı olduğunu söylüyor.
Gerçekten kilise avlusunda tanıştığımız Rahmi Koç’un taş ustası Gazi Özdemirci harikalar yaratmış.
Hem değirmen, hem küçük şapel asıllarına uygun.
Sifounakis sonuçtan memnun.
"Görüyorsunuz kültür denen şey halkların kaynaşmasına nasıl yardımcı oluyor" diyor.
Peki Midilli’de de aynı şekilde Osmanlı’dan kalma eserler restore ediliyor mu?
Sifounakis’in verdiği bilgiye göre, biri Molivos Köyü’de olmak üzere Midilli’de şimdiye kadar üç cami restore edilmiş.
"Bundan sonra daha çok Osmanlı eseri restore edilecek" diyor.
Yunanistan’ın eski eserlerin restorasyonu için Avrupa Birliği’nden aldığı fonlarla Yunan ve Bizans eserleri ayağa kaldırılmış.
Şimdi sıra Osmanlı eserlerine geliyormuş.
Sifounakis’in Avrupa Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komitesi Başkanı olarak Türkiye’yle yakından çalıştığı bir konu daha var.
İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinde emeği geçmiş.
"İstanbul 2010’da Avrupa Kültür başkenti olmayı çoktan hak etmişti" diyor.
EFSANE BÜYÜKELÇİ
Cunda’daki kütüphaneye adını veren Büyükelçi Necdet Kent’i açılış günü ananlar arasında 500. Vakfı koordinatörü Hanri Ojalvo da var.
Onun ağzından, 2. Dünya Savaşı sırasında Marsilya Başkonsolosu olan Necdet Kent’in 80 Türk Yahudiye Nazi kamplarına gönderilmekten nasıl kurtardığını duyuyoruz.
Kent, Gestapo’ya sözünü geçiremeyince Yahudileri taşıyan vagona atlamıştı.
Bir sonraki istasyonda vagondan ancak Türk Yahudilerin bırakılması koşuluyla inen Kent daha sonra bu olayla ilgili "yapmam gerekeni yaptım" demişti.