Paylaş
Avrupa'da halen iadeleri tartışılan üç kişi var. Biri hepimizin bildiği gibi, Roma'da bir villada dinlenmekte olan Apo.
İkincisi Londra'da bir hastanede yatan eski Şili diktatörü Sayın Pinochet.
Üçüncüsü ise öyle pek bildik bir olmamakla birlikte boyundan büyük işlere kalkışıp, sığındığı Fransa'dan İngiltere'yi karıştıran bir casus: David Shayler.
Bay Shayler 32 yaşında. Yüzünün yarısını kapatan dağınık saçları ve tombulluğu ile kadınların ayılıp bayıldığı James Bond tiplerinden hayli farklı. Görünüşe aldanmayın çünkü Majestelerinin casusu onlardan daha zeki.
David Shayler hayata gazeteci olarak atılıyor.
Sunday Times'ta kısa bir staj döneminde sonra işsiz kalıyor ve günün birinde gazetede şöyle bir ilana rastlıyor ‘‘Godot'u hala bekliyor musunuz’’.
İlanı veren İngilizlerin ünlü gizli servisi M15.
Godot'u daha fazla beklemeye tahammülü olmayan David Shayler derhal başvuruyor ve işe alınıyor. Yıl 1991. Beş yıl boyunca gizli servisin Libya ve İRA'dan sorumlu dairelerinde çalışan casusumuz 1996 sonbaharında yaptığı işten sıkılıp istifa ediyor. Ancak M15 ile ilişkisini keser kesmez konuşmama sözünü unutuyor, sağda solda gizli servisin sırlarını anlatmaya başlıyor.
İş bu kadarla kalsa iyi...
David Shayler'ın casusluk anıları günün birinde Mail on Sunday Gazetesi'nde yayınlanmaya başlıyor. İngilizler tefrika halinde, M15 ajanlarının beceriksizliklerini, içkiye ve kadına nasıl düşkün olduklarını okumaya başlıyor. Tabii bu arada zeka küpü David Shayler, kendisi gibi örgütten istifa etmiş olan sevgilisi Annie Machon ile birlikte Fransa'ya kaçıyor.
Burada da rahat durmuyor. Mail on Sunday ile yeniden anlaşarak peşpeşe bombalarını patlatıyor. M15'in kirli çamaşırlarının geri kalan bölümünü ortalığa saçıyor. Örgütün, John Lennon'dan, eşcinsel Bakan Peter Mandelson'a kadar sayısız İngilizin telefonlarının dinlettiği anlaşılıyor.
Shayler'ın en son ve en müthiş bombası Kaddafi ile ilgili.
Dünya, İngiltere'nin Kaddafi'yi öldürtmek istediğini ama ne yazık ki başaramadığını ondan öğreniyor. Paniğe kapılan M15 geçtiğimiz ağustos ayında Fransa'ya giderek isyank*ar casusun tutuklanmasını sağlıyor.
David Shayler dört ay, Çakal Carlos da dahil en azılı teröristlerin ikamet ettiği Paris'teki ünlü Sante Cezaevi'nde yatıyor.
İngiltere iadesi için mahkeme açıyor ve tam bugünlerde davayı kaybediyor.
Fransa casus Shayler'i İngiltere'ye iade etmeyecek.
Lordlar Kamarası'nın yargılanmasına karar vermesinden sonra hiç utanmadan ‘‘deli raporu’’ alan Pinochet'nin İspanya'ya iade edilip edilmeyeceği meçhul
Apo'ya gelince. PKK lideriyle ilgili sayısız yorumlardan bir tanesi pek hoşuma gitti. Brüksel'deki bir Avrupa Topluluğu yetkilisi şöyle diyor: ‘‘Apo kaynar sudan çıkan haşlanmış bir patatese benziyor. Yanarım korkusuyla kimse patatesi tutmak istemiyor’’.
Paylaş