Paylaş
Geçenlerde Visa Europe Bölge Genel Müdürü Berna Ülman ile konuşuyorduk.
Ülman’ın elinde Türklerin para harcama alışkanlıklarıyla ilgili ilginç veriler var.
Türkiye’deki mevcut kredi kartı sayısı 48 milyon.
Her yapılan 10 liralık harcamanın 3 lirası kredi kartıyla.
Yani kredi kartının Türkiye’deki tüketim harcamalarındaki payı yüzde 28.
Karşılaştırma yapmak gerekirse bu oran İngiltere’de yüzde 40.
Avrupa ortalaması ise yüzde 12.5.
Kredi kartı dendiğinde Avrupalı’yı geçiyoruz.
Ülman’a göre, harcamaların elektronik ortamda olması kayıtdışılığı önleme açısından iyi bir şey.
Kredi kartında iyi sayılacak bir performans sergileyen Türkler iş ‘paracard’a gelince duraksıyor.
Türkiye’deki banka kartı sayısı da 73 milyon.
Artık bunların pek çoğunu alışverişte kullanmak mümkün.
Ama biz alışveriş anında banka hesabından para çeken ‘paracard’ yerine ATM’lerden para çekmeyi tercih ediyoruz.
Elimizde banknotları görmeden rahat edemiyoruz.
Hayatımda paracard kullanmadığımı da itiraf etmek zorundayım.
Alışveriş anında bunu kasaya uzatmak hiç aklıma gelmedi doğrusu.
GENÇLERİMİZ BANKAYA İNANMIYOR
Sohbetimizde Berna Ülman gençlerle ilgili bir araştırmadan söz ediyor.
ERA Araştırma tarafından yapılan ‘Gençlik Araştırması’ gençlerin para yönetiminde sıkıntılı olduğunu ortaya koyuyor.
Örneğin belirli aralıklarla bütçe yapanların oranı yüzde 47’lerde.
15-30 yaşları arasında gençler arasında gerçekleştirilen araştırma, gençlerin yüzde 87’sinin ilerdeki satın alabileceği ev, araba gibi şeyler için para biriktirmediği gösteriyor.
Gençlerin sadece yüzde 44’ünün bankada hesabı var.
Bu durumda yüzde 56’sının bankayla ilişkisi yok.
Yatırım tercihleri incelendiğinde yüzde 66’sı altını tercih ediyor.
Yüzde 28’iyse bankaya koymamak şartıyla dövize yönelmiş.
Gazetelerdeki, televizyonlardaki o kadar banka reklamı gençleri hiç etkilememiş belli ki.
Zira yüzde 94’ü birikimlerini bankacılık sisteminin dışında tutmayı tercih etmiş.
ERA’nın ortaya koyduğu bu tablo karşısında Visa Europe, DPT, UNDP ve Habitat için Gençlik Derneği ile ortak gençlere yönelik ‘Paramı Yönetiyorum’ projesini hayata geçirmiş iki yıl önce.
Sonuç?
Berna Ülman “Finansal bilinçte gözle görünür bir artış var eğitimi alan gençler arasında. Bütçe yapma oranı eğitimden geçen gençlerde yüzde 75’e ulaşmış durumda” diyor.
Demek ki ‘finansal bilincin’ de eğitimi gerekliymiş.
PEKİ YA EMEKLİLİK? HABERİM YOK!
Berna Ülman’ın Türk gençleriyle ilgili elindeki verileri doğrulayan bir başka araştırmayı sigorta grubu Aviva yaptırmış.
AvivaSA Genel Müdür yardımcısı Emre Günerman’ın paylaştığı ‘Emeklilik Dönemi Tasarruf Açığı’ araştırması Türkiye, İrlanda, Fransa, İspanya, Polonya, Rusya’yı kapsıyor.
Buna göre, Türkiye’de 18-34 yaşları arasındaki her 10 gencin 6’sı geleceğini planlamak yerine anlık harcamalarını karşılamaya önem veriyor.
Yani bilinçli bir şekilde emekliliklerini düşünerek tasarruf yapmayı değil günü kurtarmayı tercih ediyorlar.
Emekliliğin gerçekleriyle yüzleşmek bizim gençlere uymuyor.
Türk gençleriyle ilgili paradoksal duruma Emre Günerman işaret ediyor: Araştırmanın sonuçlarına göre, Türk genci diğer ülkelerin gençlerine göre geleceği ve mali durumuyla ilgili daha çok kaygı taşımakla birlikte bu gibi konularda en az sorumluluğu alıyor.
Hindistan’ın kara elmasına yılda 140 milyon euro
Hindistan’ın ‘kara elması’ kömür filan değil.
Hintli kadınların simsiyah saçları. Çünkü bunlar Batı’da peruk yapımında kullanılıyor.
Geçenlerde Fransız Figaro Magazine dergisini karıştırırken konu ilgimi çekti.
Hindistan’da dini inançlarından ötürü güzelim saçlarını Şiva, Vişnu ya da Murugan gibi tanrılara sunan genç kadınlar ‘Black Diamond Business’ diye bilinen bir ticaretin odağında.
Tanrılara sunulan tonlarca saç ülkenin güneyindeki dört büyük eyaletin tapınaklarında yılda bir kez açık arttırmayla satılıyor.
Hindistan’ın yılda 500 ton saç ihraç ederek 140 milyon Euro elde ediyor.
Uzmanların söylediklerine göre, Asyalıların saçları en dayanıklı olanı.
Afrikalılarınki ise en az dayanıklısı.
Hintlilerin saçları özellikle kaliteli.
Batı’da son 15 yıldan beri görünen ‘saçları uzatma’ modası ‘kara elmas’ satışlarında patlamaya yol açmış.
Hindistan’dan sonra saçlarını dünya pazarına sunan ikinci ülke ise Brezilya.
Paylaş