Boris’in pek muammalı kökleri

Boris Johnson: Londra’nın yeni belediye başkanı eksantrik olmayı seviyor.

Bir televizyon kanalında Ali Kemal’in "üvey torunu" olduğunu işitmiştim. Ama kendi ağzından aile bağlarıyla ilgili ayrıntılı bir açıklama gelmedi. Sanki Osmanlı torunu olarak tanınmayı seviyor. Keşke İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş onu davet etse de bu kökleriyle ilgili muamma çözülse.

Londra’nın yeni Belediye Başkanı Alexander Boris de Pfeffel Johnson konusunda kafamda bazı soru işaretleri var: İddia edildiği gibi gerçekten Boris Johnson Türk kökenli mi? Gerçekten bir dönem bakanlık da yapmış gazeteci Ali Kemal’in torunu mu?

Bir televizyon kanalında Ali Kemal’in "üvey torunu" olduğunu işittiğimden eminim. Ali Kemal’in İngiliz eşiyle evlendiğinde kadının çocuklu bir dul olduğu ve esasında Boris Johnson’un büyük büyük dedesinin bu çocuk olduğu iddiası var. Durum biraz karmaşık gibi.

Zira Boris Johnson’un kendi ağzından aile bağlarıyla ilgili ayrıntılı bir açıklama gelmedi. Sanki kendisi de gizemli bir geçmişten, değişik aile köklerinden hoşlanıyor gibi. Sadece Türk değil, İsviçre, Fransız ve Yahudi kökleri de bulunduğu söyleniyor.

Londra’daki arkadaşlarımla iddiaları sordum. Hiçbirinden doyurucu bir cevap alamadım. Biri "Boris Johnson kendisini Osmanlı torunu olarak tanıtmayı seviyor" dedi.

"Osmanlı torunu" yeni belediye başkanının "eksantrik" özelliklerinden sadece bir tanesi.

İSİM BABASI BİR RUS

Taşıdığı Rus adı "Boris"in de ilginç bir hikayesi var: Buna göre, annesi ona hamileyken babasıyla birlikte Meksika’da tatilde. Doğum sancıları tutuyor. Yolculukları sırasında tanımış oldukları Boris adındaki bir Rus genç çifte doğum için bir New York bileti hediye ediyor. Minnet borcundan olsa gerek bebeğe Boris adı takılıyor. Zaten aile içindeki adı da Alex.

Eğlenceli biri Londra’nın yeni belediye başkanı. Hayattaki en önemli kriterinin "eğlenceli" ve "sıkıcı" olduğu söyleniyor.

The Guardian muhabirlerinden Jon Henley’e göre Londralılar gülmeyi sevdiği için kendilerini eğlendirecek bir belediye başkanı seçmiş.

İriyarı, sarı saçları boyalı gibi, koşarken tuhaf şortlar giyiyor ve gaflarıyla ünlü.

Bir keresinde bir köşe yazısında Papua Yeni Gine’nin bir "yamyamlar ülkesi" olduğunu yazmış. Gelen tepkiler üzerine Papualılar’dan özür dilemiş.

Geçenlerde gazetede bir fotoğrafı vardı. Kocaman cüssesiyle bisikletini sırtlamış evinin merdivenlerinden iniyordu. Londra’nın 14 milyar Euro’luk bütçesinin sorumluluğunu yüklenecek biri gibi görünmüyordu.

DAVET SIRASI TOPBAŞ’TA

Hatırladığıma göre, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, Londra eski belediye başkanı Ken Livingstone ile yakın ahbaplığı var. Topbaş, Londra’ya her gidişinde mutlaka Livingstone’u ziyaret ederdi. Doğrusu Livingstone’un İstanbul’u ziyaret edip etmediğini bilmiyorum.

Diyorum ki, Kadir Topbaş Londra’nın yeni belediye başkanını İstanbul’a davet etse. Boris Johnson eğer gerçekten kendisini "atalarının" topraklarında hissederse kendisini tutamaz Türk kökleriyle ilgili açıklamalar yapabilir. Muamma haline gelen bu kök meselesi nihayet açıklığa kavuşur.

Hem Topbaş’ın Boris Johnson ile anlaşacağından hiç kuşkum yok.

Johnson Londralıları eğlendiriyor, Topbaş İstanbulluları doyuruyor.
Yazarın Tüm Yazıları