Bizim yakada köfte karşı yakada lokma

Minik Furni Adası’nda Ege Denizi’nin iki yakasından insanlar kızgın bir yağ tenceresinin başına üşüşmüş. Furni’ye özgü bir lokma yapılacak.

Un, su, maya, tarçın ve sakız karışımını kızgın yağa atıp kızartmak, ardından lokmayı bal ve cevize daldırmak zevkli bir iş. Siyah başörtüsüyle lokmanın kıvamına karar veriyor Furnili yaşlı bir kadın. Yunanca endaksi yani tamam dediği anda lokmalar kızgın yağdan çıkartılıp karşılıklı ikram ediliyor.

Birinci sahne Şirince Köyü’nden. Yamaçtaki evlere bakan eski Rum ilkokulu binasındaki Artemis Lokantası’nın bahçesine uzun, upuzun bir sofra kurulmuş.

Sofranın üzerinde minik bakır kaplardaki kıyma İzmir Köftesi’nin ya da Sucukakia Zmirnika’nın malzemeleriyle yoğrulmuş.

Kuşadası’ndan yola çıkmış bir grup Yunanlı ile Türk, ellerinde kullan-at tipi eldivenlerle harıl harıl köftelere şekil veriyor.

Kıymanın kıvamına, köftelerin şekillerine karar veren yemek kültürü yazarı gazeteci Nedim Atilla. Atilla, orkestra şefliğini, İstanbul Rum Mutfağı, Kapadokya Mutfağı gibi kitapların yazarı Sula Bozis ile paylaşacaktı.

ENDAKSİ, LOKMALAR TAMAM

Ama Sula Bozis gelmeyince, bu işi şimdi İtalya’da yaşayan İstanbullu Rum, üniversite hocası Markiz Isabella Bernardini d’Arnesano üstleniyor.

Öğle saatlerinde mangalda pişmekte olan köfteleri beklerken Yunanca, Türkçe birbirine karışıyor. Kahkahalar Şirince’nin sokaklarında yankılanıyor.

İkinci sahne Ege Denizi’nin en ücra köşesindeki minik Furni Adası’ndan.

Uzun sofra bir kafenin bahçesinde. İki yakanın insanları bu kez kızgın bir yağ tenceresinin başına üşüşmüş.

Furni’ye özgü bir cins lokma yapılacak. Un, su, maya, tarçın ve sakız karışımını kızgın yağa atıp kızartmak, ardından lokmayı bal ve cevize daldırmak zevkli bir iş.

Orkestra şefimiz, başında siyah başörtüsüyle lokmanın kıvamına karar veren Furnili yaşlı bir kadın.

Yunanca endaksi yani tamam dediği anda altın rengini almış lokmalar kızgın yağdan çıkartılıp Furni’nin meşhur balına daldırılıyor. Sonra karşılıklı ikram ediliyor.

Önce Şirince’de, ardından Furni’de Barışa Kurulan Sofralar, 7. Türk Yunan Festivali’nin sadece bir faaliyeti.

Türkiye’de Defne, Yunanistan’da ise Nea Dafni’nin ortak çalışması sonucu bu yıl yedincisi yapılan dostluk festivalinde Aydın’da Leman Sam ile Yunanlı sanatçı Pandelis Talasinos’u dinledik.

İSTANBUL’DAN GELEN ŞARKICI

Sonra Furni kıyılarında adalıların karşısına inanılmaz bir Rumca şarkı repertuvarıyla çıkan Gülşen Karanlık’a kulak verdik.

Özellikle yaşlı Furnililerin İstanbul’dan gelip Rumca şarkı söyleyen şarkıcıyı nasıl kucakladığını gördük.

Furni Meydanı’nda kutukaki (küçük kutu) adını verdiği avuç içi kadar dükkanında kalamar ve zeytinden oluşan mezeleri satan Vasil’in ailesi Sivrihisarlı.

Furni’nin iki saat uzağındaki Patmos Adası’nda rastladığım Stavros’un ailesi Trabzon’dan.

İstanbul’dan bizimle yola çıkan Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi İrini Banyas’ın ailesi Kuşadası’ndan Samos’a gitmiş.

Kuşadasılı Safiye Çiftçi dokuz yıl önce Furnili bir denizciye gönül vermiş. Şimdi onunla birlikte adanın bir köyünde yaşıyor.

Köfteyle, lokmanın paylaşıldığı sofralar bir tane değil bin tane.
Yazarın Tüm Yazıları