Bizim petrolümüz Laleli’de

ÜNİVERSİTE yıllarımın geçtiği Laleli’ye nasıl haksızlık etmişim.

İstanbul’un bu eski, tarihi semti yıllar yılı gözümde iki şeyi simgelemişti:

İstanbul Üniversitesi ve bavul ticareti.

Ne büyük yanılgı.

Geçenlerde Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği kısa adıyla LASİAD’ın yönetim kurulu üyeleriyle eski Tayyare evlerinde hizmet veren Crown Plaza’da iki saat geçirdim.

Bu sayede Laleli’nin Türk ekonomisi için ne denli önemli olduğunu, ne müthiş başarı öyküleri barındırdığını öğrendim.

LASİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Altun’un dediğine göre, Beyazıt, Laleli ve Aksaray’da yaklaşık 100 bin kişinin istihdam edildiği 10 bine yakın tekstil ve konfeksiyon işyeri var.

Bu bölge üretiminin neredeyse yüzde yüzünü yurtdışına ihraç ediyor.

Altun, "Böyle bir yer dünyada yok" diyor.

Dünyada benzeri olmayan Laleli piyasasının Japonların dikkatini çektiğini ve buraya gelip incelemeler yaptıktan sonra "Sizin petrolünüz galiba burada yatıyor" dediklerini aktarıyor.

Altun, Laleli ticaretinin 6-7 milyar doları bulduğunu söylüyor.

AĞIRLIK RUSYA’DA

Başta Rusya olmak üzere, eski Sovyet Bloku ülkeleri, Kuzey Afrika, İran ve Ortadoğu dahil 50’den fazla ülkeye ihraç ediliyor burada üretilen mallar.

Çinliler ve hatta İtalyanlar gizlice kameraya çekip bunları taklit ediyormuş.

Eskiden biz İtalyan mallarını taklit ederken şimdi bunun aksi söz konusu.

Artık İtalyanları taklit etmiyoruz ama aşağıdaki başarı öykülerinde göreceğiniz gibi markalarımıza illa İtalyan adları vermekten vazgeçmiyoruz.

Neden?

Her neyse, Laleli’nin başarısı, piyasaya devamlı yeni ürün sürme yani hızlı moda yaratma, hızlı servis, markalaşma.

Orhan Altun, "Zor işler başarıyoruz. Türkiye’nin hem ekonomik, hem sosyal yaşamında önemli bir yerimiz var. Varoşlardan gelen kadınlar, gençler için ekmek kapısı Laleli" diyor.

Rusya’nın ağırlığı oldukça fazla Laleli piyasasında.

Antalya’nın yaşadığı "Rus turist patlamasının" Laleli’den kaynaklandığını zira buraya gelip giden Rus alıcıların Türkiye’nin tanıtımında büyük rol oynadığını söylüyor.

"Ruslara 100 bin ila 150 bin damat verdik. Türkiye-Rusya ilişkisinde Laleli’nin katkısı büyük" diyor.

Peki ekonomiye ve bunca katkısı olan Laleli’nin sorunları yok mu?

Elbette var.

KAYITDIŞI VE VERGİ SORUNU

Öncelikle imaj sorunu.

Laleli, "bavul ticareti", "kayıtdışı ticaret" gibi tanımlamalarla anılmak istemiyor.

Orhan Altun "Rusya’nın kayıtdışı ticareti 30 milyar dolar tutarında. Kuzey Afrika, İtalya ve başka ülkeler de bu ticaretini sürdürüyor. Ayağımıza gelen bu talebe hayır diyemeyiz" diyor.

Kaldı ki, Laleli’nin kayıtlı ihracatı yüzde 80 civarında.

Bir diğer sorun bu yaz aylarında Rusya ile yaşanmış olan "gümrükte tespit" uygulaması.

Hatırlatmak gerekirse, Türk TIR’ları bu tespit uygulaması yani malların gümrükte sayılması nedeniyle sınırda günlerce beklemişlerdi.

"Gümrükte tespit" uygulaması kısmen giderilmiş ama bir diğer sorun Rusya’nın uyguladığı yüksek vergi yerli yerinde duruyor.

Özellikle kriz döneminde, Laleli, potansiyeli nedeniyle bu gibi sorunların Türkiye ile Rusya arasındaki resmi kanallar tarafından çözülmesini hak ediyor.

Laleli’de üretiliyor, Aruba ve Curacao’ya gidiyor

LASİAD’ın 500 kadar üyesi var.

Crown Plaza’daki toplantıda yönetim kurulunun 22 üyesinden bazılarıyla tanışma ve onları dinleme fırsatını bulduk.

Başarı öykülerini dinledik.

İtalyan kumaşçı bir dostunun adını "Romano Botta"yı markasına veren Halit Kanpak örneğin Rusya’da tam 11 dükkan açmış.

2009 yılında bunlara dört dükkan daha ilave etmeyi planlıyor.

"Artık üretim yeterli değil. Talep yaratma ve marka vurgusu önemli" diyor.

"Dorafami" ve "Sicilyalı" markalarıyla ihracat yapan Osman Kaplan’ın ise Aruba ve yine Karayipler’deki Curacao Adası’nda bayileri varmış.

Laleli’den Aruba’ya uzanan bir hattı insan hayal bile edemiyor.

Flamingo-Gül markasını yaratan Ercan Gül, sadece Rus çocuklarına hitap eden modeller üretiyor.

Peki global ekonomik kriz nasıl hissediliyor Laleli’de?

Altun, "Talep daralması olacak ama döviz kurunun yükselmesi şimdi rekabet gücümüzü arttırıyor. Bizim kısa vadeli siparişlerdeki deneyimimiz krizde işimize yarayacak. Ancak mal sattığımız ülkelerde devalüasyon olursa sıkıntı yaşarız" diyor.
Yazarın Tüm Yazıları