Paylaş
Yaman çelişkiyi bir yana bırakıp, 8 Mart haftası öncesi projektörü kadın girişimcilere çevirelim.
DEF’in patronu Klaus Schwab’ın kurduğu Schwab Vakfı’nın “2013 yılı Sosyal Girişimcileri” arasında B-fit’in kurucusu Bedriye Hülya var.
B-fit ile kadınlara özel bir iş modeli geliştiren Hülya, Schwab Vakfı’nın dünyadan seçtiği 24 sosyal girişimci arasına girmeyi başarmış.
Daha önce Endeavor ve Ashoka tarafından da ödüllendirilmiş olan Bedriye Hülya, orta sınıf altı kadınların hiç spor yapmadığı tespitinden hareketle 2006 yılında
“kadınlar için spor ve yaşam alanı” diye tarif ettiği B-fit’leri kurmaya başlamış.
Model küçücük bir bütçeyle kadınları spora teşvik ederken, iş sahibi olmalarının da yolunu açıyor.
Franchise sistemiyle kurulan B-fit’lerin sayısı 220’ye ulaşmış.
Hem de İstanbul’dan Siirt, Erzurum ve hatta Şırnak’a kadar geniş bir yelpazede.
65 bin liralık bir yatırımla iş sahibi olabiliyorsunuz.
Ancak imzaladığınız kontratın maddeleri arasında kadın üyelerinizi konser, seminer gibi kültürel bir etkinliğe dahil etmek de var.
Bu işe girişmeden önce Spor Bakanlığı’nda kendi deyimiyle “kamp kurarak” verileri toplayan Hülya’ya göre, kayıtlı spor salonlarının yüzde 40’ı bilardo salonu, yüzde 20’si ise halı saha.
Neticede kadın ve spor pek de yan yana gelmeyen iki şey.
Dolayısıyla B-fit’lerin yılda yüzde 30 büyümesine şaşmamak gerek.
“Yüzde 400 büyüdüğümüz dönem de oldu ancak dizginlemek zorunda kaldık. Franchise taleplerinin hepsine cevap vermek mümkün değil” diyor Bedriye Hülya.
“Yedi yılda sadece 14 girişimci işi yürütemedi. Tek kelimeyle mucize yarattık, web sitemizdeki başarı öykülerini okusanız yeter” diye ekliyor.
Şimdi iki hayalini daha gerçekleştirmek için yola çıkmış.
Kadınlara girişimciliği öğretecek meslek okulları ve B-fit’lerin İstanbul’un varoşları dahil Türkiye’nin en yoksul bölgelerde açılmasını sağlayacak bir model.
B-fit’lerin başarısını anlatmak için Schwab Vakfı tarafından Davos’a davet edilen Bedriye Hülya’yı izlemeye devam.
Patronu ortağı oldu
BORUSAN Holding CEO’su Agah Uğur geçenlerde “seni başarılı bir genç girişimciyle tanıştırmak istiyorum” diye bir mesaj atınca Roys Güreli ile buluştuk.
Güreli 3 yıl boyunca Agah Uğur’un asistanlığını yapmış.
Borusan’ın “yenilenebilir” enerjiyle ilgili projelerinin en başında yer almış.
Borusan’dan Stanford Üniversitesi’nde MBA eğitimi için ayrılmış ve iki yıl önce Türkiye’ye “girişimci” olarak dönmüş.
“Silikon Vadisi’nin enerjisinden etkilendim. Girişimcilik kültürü öylesine yaygın ki, herkes en küçük yaratıcı fikrinin hayata geçebileceğine, başaracağına inanıyor” diyor.
Başarıyı mümkün kılan yaratıcı fikre destek verenler.
Silikon Vadisi ve özellikle Palo Alto’da bunların sayıları hayli fazla.
“Stanford’da önce insanlara yatırım yapılıyor. Bir fikrin olunca yardımcı olmak isteyenler birbiriyle yarışıyor” diyor Güreli.
Belli bir ihtiyaca hitap edecek bir e-ticaret sitesi üzerinde araştırma yapıyor.
Annelerin istedikleri ürüne kolay ulaşabilecekleri bir site üzerinde karar kılıyor.
Stanford’da küçük e-ticaret sitelerini destekleyen iki fon şirketi DN Capital ve Richmond Park Capital aracılığıyla yatırımcıları buluyor.
En büyük yatırım desteği ise Türkiye’den Agah Uğur’dan geliyor.
İstanbul’daki eski patronu en büyük ortaklarından biri oluyor.
Güreli’nin 7 ay önce kurduğu annelutfen.com sitesi 0-12 yaş grubu çocuklar için 10 binden fazla ürün sunuyor.
Ayda yüzde 70 büyüyen ve ikinci kez yatırımcılara açılmaya hazırlanan annelutfen.com’dan alışveriş yapanların yüzde 50’si büyük şehirlerden, geri kalanı
Anadolu şehirlerinden.
Türkiye’de e-ticaret ile ihtiyaçlarını karşılayan kadın sayısının 6 milyona yaklaşması, 6 milyar dolarlık bebek ürünleri pazarında ise satışların sadece yüzde 2’si
internetten gerçekleşmesi Güreli’nin isabetli karar aldığını gösteriyor.
Paylaş