Paylaş
OECD’ye göre rüşvetin dünya ekonomisine maliyeti 1 trilyon dolar.
Bu ağır maliyete çevresel ve sosyal yıkımları da ekleyin.
Bazı ülkeler yolsuzluğa aşırı tepkili, bazılarının kılı kıpırdamıyor.
Brezilya’da örneğin, petrol şirketi Petrobras’ın başındayken yolsuzluk yaptığı öne sürülen Devlet Başkanı Dilma Rousseff’in istifası için daha dün bir milyon kişi sokaklara döküldü.
Türkiye’nin “yolsuzluk karnesi” zayıf.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2014 raporunda yolsuzluk endeksinde bir yıl öncesine göre 5 puan gerileyerek 175 ülke arasında 64.sıraya yerleşti.
TÜSİAD’ın da geçtiğimiz aylarda yaptırmış olduğu ankette, Türkiye’de yolsuzluğun olduğu ve yolsuzluk algısının da arttığı ortaya çıkmıştı.
Gün geçmiyor ki, basında yolsuzluk haberi çıkmasın.
En son meslektaşımız Miyase İlknur’un haberinden Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım’ın göreve geldikten sonra gayrimenkul zengini olduğunu öğrendik.
Kiptaş’ın genel müdürlerinin de aynı şekilde “köşeyi döndükleri” iddiası konuşuluyor.
Hafta sonunda Çınar Oskay ile söyleşisinde Ahmet Altan’ın şu sözü oldukça çarpıcı.
“ Türkiye’deki yolsuzluk orjisi” diyor Altan.
Geçtiğimiz aralık ayında Avustralya’dan G-20 Başkanlığını devralan Türkiye’nin karşısına yolsuzlukla ilgili somut adımlar atacak bir fırsat çıkmıştı.
Çünkü “yolsuzluk” G-20 ülkelerinin en önemli gündem maddelerinden biri.
Peki bu fırsatı değerlendirdik mi?
Hayır. Zira G-20’lerin yolsuzluk gündemiyle ilgili her hangi bir hareket göremiyoruz yazık ki.
Davos sırasında konuya değinmiştim.
G-20’lerin iş dünyasını temsil eden, TOBB liderliğindeki B-20’nin çalışma grupları arasında “Yolsuzlukla Mücadele Grubu” da var.
Davos’ta, TOBB tarafından bu grubun başkanlığına atanan Murat Ülker’in görevi kabul etmediği ortaya çıkmıştı.
Davos’tan bu yana geçen süre içersinde “Yolsuzlukla Mücadele Grubu”nun başkanını hala tanımıyoruz.
Nedense sır gibi saklanıyor.
Önümüzdeki nisan ayında açıklanacağı iddia ediliyor.
Peki “Yolsuzlukla Mücadele Grubu”nun başkanı yok, üyeleri belli mi?
Geçenlerde bir araya geldiğim TEİD (Etik ve İtibar Derneği) Tayfun Zaman gruba dahil ama diğer üyelerin kim olduğunu bilmiyor.
Yolsuzluk grubuyla ilgili tık yokken B-20’nin diğer çalışma grupları boş durmuyor.
Örneğin başkanlığını Ali Koç’un yaptığı B-20 İstihdam Çalışma Grubu şubat ayı sonunda Antalya’da toplanmıştı.
B-20 KOBİ ve Girişimcilik Grubu ise çalışmalarına TÜRKONFED’i de davet etmiş.
B-20 çatısı altında “kapalı kutu” olan tek çalışma grubu “Yolsuzlukla Mücadele” grubu.
Tuhaf değil mi?
Yolsuzluk dünyanın ve Türkiye’nin en önemli sorunu ve bununla ilgili kimse elini taşın altına sokmak istemiyor.
OECD Yolsuzlukla Mücadele Danışma Kurulu’nda Türkiye’den tek üye: TEİD
TÜRKİYE Etik ve İtibar Derneği 2010 yılında yerli ve yabancı şirketler tarafından kurulmuş.
Bugün ciroları 135 milyar dolara ulaşan 106 şirketin üye olduğu derneğin Genel Sekreteri Tayfun Zaman “derdimiz yatırım ortamını şeffaflaştırmak” diyor.
“Şirket itibarı, sektör itibarı ve ülke itibari birbirine bağlı kavramlar. İtibarlı bir ülke olmak etik, adil, şeffaf ve hesap verebilir iş yapma kültürüyle mümkün” diye ekliyor.
Kurucu üyeleri arasında Borusan, Microsoft, Turkcell, Anadolu Holding gibi şirketlerin olduğu dernek yolsuzlukla mücadele bağlamında önemli işlere imza atıyor.
Türkiye’nin önde gelen 250 gümrük müşavirliği firması TEİD tarafından hazırlanan meslek etik standartlarına imza atmış ve yolsuzlukla mücadele programı başlatmış.
Gümrüklerin yolsuzluğa en açık birimler olduğunu düşünürsek önemli bir adım.
TEİD, OECD Yolsuzlukla Mücadele Danışma Kurulu’nda Türkiye’den tek üye.
Bilgi Üniversitesi’nde İş Etiği Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni hayata geçirmiş durumda.
Paylaş