Çok değil daha birkaç ay öncesine kadar Kopenhag ile yatıp kalkıyorduk.
Toplumca yakın geleceğimizi daha fazla ilgilendiren Irak'a kilitlenmişken, Avrupalı parlamenterler,
‘‘ev ödevlerimizi’’ nasıl yaptığımızı yerinde görmek için buradalar.
AB'yi sanki biz unuttuk, onlar unutmadı.
Hafta sonunda bir grup parlamenter gazeteyi ziyaret edip,
‘‘reformlar nasıl gidiyor’’ diye bilgi aldı.
Ardından Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Hollandalı
Joost Lagendijk, Pera Palas'taki
‘‘Güncel Gelişmeler Altında Türkiye-AB İlişkileri’’ toplantısına katıldı.
Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilciliği'nin düzenlediği toplantıda
Lagendijk'i dinlerken hayatımıza giren bazı şeylerin aynı hızla hayatımızdan çıktığını düşünüyorum.
Mesela eski Fransa Cumhurbaşkanı
Valery Giscard d'Estaing'in
‘‘Türkiye Avrupalı değildir’’ sözleri.
Lagendijk, bu sözlerin Avrupalı aydınlar arasında hálá tartışıldığını, Kopenhag'dan çıkan kararın
d'Estaing'e verilecek en iyi yanıt olduğunu söylüyor.
Gazeteyi ziyaret eden diğerleri gibi
Lagendijk de reformlar üzerinde duruyor.
‘‘Tamam bunları Meclis'ten geçirdiniz ama uygulama nasıl gidiyor?’’
İfade özgürlüğü, azınlık haklarında nasıl gelişmeler kaydedilmiş?
‘‘2004 yılı sonuna kadar ifade özgürlüğüyle ilgili bir tek vakanın kalmamış olması gerek’’ diyor
Lagendijk.
AB'nin Kürtçe dilinde bağımsız bir medya görmek istediğini, resmi kanallarda 2 saatlik Kürtçe programı
‘‘ciddi’’ bulmadıklarını da ilave ediyor.
‘‘Türkiye'nin 2004 yılından önce değişmesi gerek.’’
Ne var ki Irak faktörünü unutmamak lazım.
Zira Kuzey Irak'ta neler olacağı belirsiz...
‘‘Reformların hızının Irak ile bağlantılı olduğunu biliyoruz. Kuzey Irak'a Türk Ordusu'nun müdahalesi birçok reform girişimini sekteye uğratabilir. Dikkatlı olmak gerek.’’
Avrupalı parlamenterin şu uyarısı da dikkat çekici:
‘‘Avrupa Komisyonu'nun 2004 sonu vereceği rapor olumsuz çıkarsa üyelik şansını ancak 10 yıl sonra yakalarsınız.’’
Peki Avrupa, Türkiye'nin Irak politikasını nasıl görüyor?
‘‘Türkiye'ye ABD'nin
ajanı gözüyle bakan Avrupalılar rahatladı. Zira savaşa karşı olan Türk kamuoyu aynen bizler gibi reaksiyon gösterdi. Bu bile tek başına
Türkiye'nin Avrupalı
olduğu gösteriyor.’’ Siirtliler gecesinde niye kadın yoktu?
9 Mart'ta Siirtli seçmenlerden oy isteyecek olan AKP lideri
Recep Tayyip Erdoğan bu şehirde sadece erkeklerin oylarını mı hedefliyor?
‘‘Siirtli kadınların oyları olmasa da olur’’ mu diyor?
Siirt Sivil Dayanışma Platformu'nun
Erdoğan için düzenlediği geceden söz ediyorum.
CNN'den duydum, Eresin Otel'de düzenlenen geceye katılan 360 davetli arasında bir tek kadın yokmuş...
Siirtli kadın 1920'lere dayanan oy kullanma hakkından yoksun değil herhalde.
Üstelik AKP liderinin eşi
Emine Erdoğan Siirtli.
Kendisine bu yüzden
‘‘enişte’’ diye hitap ediliyor.
Diğer yanda, AKP, kadın ve erkeğin omuz omuza yürüyeceği modern bir Türkiye'nin sözcüsü olma iddiasında.
Ama yine de 360
kişinin katıldığı davette kadın yok.
Gece Siirt Sivil Dayanışma Plaformu tarafından düzenlenmiş.
Platformu oluşturan 15'e yakın kuruluşun çoğu sağ eğilimli ve AKP'ye yakın.
Sadece İstanbul SİDER (Siirtliler Dayanışma
Derneği) sol eğilimli.
Zaten 1999 yılından beri bu derneğin başkanı
Başar Akyürek de kadınsız
‘‘maço’’ bir gece fikrine karşı çıkmış.
‘‘Bizim dernekte toplantılar daima eşli yapılıyor’’ diyor.
Siirt seçiminden başbakan olarak çıkmak isteyen
Recep Tayyip Erdoğan'ın böyle bir geceye eşini getirmemiş olması yazık...
Amerikalı asker Irak'a aileler tatile Antalya'ya
ÖYLE görünüyor ki Irak nedeniyle turizmden 6 milyar dolarlık kaybın bir bölümünü Amerikalılar dolaysız yollardan yani pazarlıksız filan telafi edecek.
Baksanıza, Güneydoğu Anadolu'daki oteller Amerikalı askerler için yapılan rezervasyonlarla dolmuş.
Aldığım bazı bilgilere göre, Antalya'ya da talepler gelmiş.
Geçenlerde, Antalya'yı ziyaret eden Adana Amerikan Konsolosluğu'ndan bir ekip özellikle Belek civarındaki 5-6 otelden fiyat almış.
Amerikan askerlerinin aileleri için marttan itibaren 2 aylık süre için 850 ila 1000 yatak kapasiteli bir otel kapatılmak isteniyormuş.
Oteller fiyatlarını bildirmiş.
Amerikalılar kararlarını bu hafta içersinde verecek.
Böyle bir oteli kapatmanın maliyeti yaklaşık 1 milyon dolar.
6 milyar dolarlık kayıp için kaç şehirde, kaç otel daha kapatmaları gerek siz hesaplayın artık.