2007 turizmde kritik yıl ama tanıtım kampanyalarından ses yok

GEÇENLERDE turizmci bir arkadaşım panik içersinde aradı.

"Türkiye’nin turizmde dış tanıtımını hangi şirketlerin yapacağını biliyor musun? İspanya, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi çoktan kampanyalarına başlamışlar..."

Turizmci arkadaşımın uyarısı üzerine araştırdım. Dış tanıtım için bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açmış olduğu ihaleyi bir Alman ile bir Rus şirket kazanmış.

Hatırlayacaksınız. Türkiye’nin bu tür dış tanıtım kampanyalarını uzun yıllar DDF üstlenmişti.

Geçen yıl ise Atilla Aksoy’un Wunderman şirketi ihaleyi kazanmıştı. Aksoy’un bir yıl sonra havlu atması üzerine bakanlık bu yıl yeniden ihale açtı. Bu yıl ihaleyi kazanan şirketler arasında Türk şirketi yok. Alman ve Rus şirketin dışında başka şirket var mı? Bilinmiyor.

Türkiye’nin en önemli pazarları olan Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde kampanya yapacak Alman Sea Gmbh şirketini ise kimse tanımıyor.

Bu konuda bilgisine başvurmak istediğim Tanıtma Genel Müdürü Özgür Özaslan’a ulaşmak mümkün olmadı.

2007 turizm için "kritik bir yıl". Çünkü 7 yıldan beri ilk kez 2006 yılında bir "küçülme" yaşanmış.

Hangi turizmci dostumla konuşsam kaygısını dile getiriyor. Dış tanıtım bütçesi bu yıl iki katına yani 120 milyon dolara çıkartılmış ama nerede, nasıl bir tanıtım kampanyası yapılacağını kimse bilmiyor.

"Tanıtımda geç kaldık" diyenler çoğunlukta.

İspanya örneği veriliyor. Akdeniz çanağında Yunanistan ile en büyük rakibimiz olan İspanya en büyük pazarı olan İngiltere’de aylardan beri tanıtıma başlamış.

Gazetelerinde ilanlar, sokaklarda afişler İngiltere’de yer, gök İspanya’nın tanıtımıyla dolu.

Türkiye’nin aksine 2006’yı başarılı bir şekilde noktalayan İspanya üstelik fiyatlarını da arttırmış.

Türkiye İspanya’nın fiyat arttırmasından yararlanıp İngiliz pazarında daha atak davranabilirdi.

En büyük pazarımız olan Almanya’ya gelince.

Sık seyahat eden turizmci bir dostumun dikkatini çekmiş.

Alman dergilerinin pek çoğu Türkiye tanıtımında geçen yılki sloganımızı "Akdeniz ve fazlası"nı kullanıyormuş. Ocak ayındayız ve henüz ortada yeni bir slogan yok.

Bu durumda bizim turizmciler kaygılı olmakta haksız mı?

Turizm Stratejisi Raporu gerçeklerden kopuk mu

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı’nın "Türkiye Turizm Stratejisi" raporu hazır.

2023 yılına kadar turizm stratejilerini kapsayan rapora göz attığınızda yaman bir çelişki ile karşı karşıyasınız. Çelişkiyi şöyle açıklamam gerekiyor.

Dünya Turizm Örgütü’nün 2020’ye kadar çeşitli ülkelerde turizm trendlerini ne olacağını inceleyen raporu var. Bu rapora göre, dünyada tatilci sayısı artıyor ama kişi başına turizm harcaması düşüyor.

Yani artık dünyada daha çok kişi tatile çıkıyor ama kişi başına harcanan para daha az. Dünya turizminde trend böyle.

Bizim "Turizm Strateji" raporuna dönersek, buna göre önümüzdeki yıllarda kişi başına turizm harcaması ikiye katlayacak.

Raporu baştan sonuna okumuş olan turizmciler "Bu düzeyde bir çalışmanın dünyadaki trendi dikkate almaması şaşkınlık verici" diye konuşuyorlar.

Raporu "gerçeklerden kopuk" tanımlıyorlar. Ciddiyetsizlikten yakınıyorlar.

Söz konusu raporla bir başka eleştiri, turizmle ilgili "senaryoların" AB üyeliğimizine bağlı olarak yapılması.

AB üyesi olursak 2023 yılına kadar 63 milyon turist beklentisi var. Üyelik gerçekleşmezse bu sayı 25 milyon civarlarında.

"Türkiye turizmde büyük atılımı AB üyesi olmadığı halde yaptı. Üyelik askıya da alınsa, gerçekleşmezse de turizmde vizyonumuz aynı olmalı" diyenlere katılıyorum.

Mustafa Taşar’ı anarken

TURİZM konusuna değinmişken trafik kazası nedeniyle aramızdan vakitsiz ayrılan Mustafa Taşar’ı anmadan geçemeyeceğim. Taşar ile Turizm Bakanlığı sırasında tanıştık.

Birkaç kez yurtdışındaki turizm fuarlarına birlikte gittik.

Taşar turizmi sevmişti. Türkiye’nin 2020 turizm vizyonu ilk onun döneminde konuşuldu.

Mustafa Taşar heyecanını paylaşmayı seviyordu. "Turizm Şûrası", "Turizm Envanteri" gibi bizzat başlattığı çalışmaları anlatmak için telefona sarıldığı çok oluyordu.

Taşar
ile diyalog kurmak kolaydı. Çünkü ona ulaşmak kolaydı. Onu aradığınızda birkaç dakika sonra telefonun öbür ucundaydı.

Onun başlattığı "Turizm Envanteri" bildiğim kadarıyla Güldal Akşit’in bakanlığı sırasında tamamlandı. 5 ciltten oluşan, 2 bin 640 sayfalık envantere ne oldu?

"Turizm Stratejisi" raporu hazırlanırken Taşar’ın başlattığı bu çalışma göz önüne alındı mı?

Yoksa bu kadar kapsamlı bir çalışma bir kenara mı atıldı?
Yazarın Tüm Yazıları