200 yıllık markanın Türkiye’de yeni yatırımı

200 yıl önce Karaormanlar’da sadece seramik mutfak eşyaları için yola çıkan Duravit bugüne gelince, Mısır’dan Çin’e Hindistan’dan Türkiye’ye üretim tesisleri olan dünyada bir vitrefiye devi.

Türkiye’de 2001 yılında üretime başlayan Duravit Yapı Ürünleri’nin kurucu ortağı ve Genel Müdürü Müfit Ülke ile Alman Feinert ailesinin başarısını konuşuyoruz.

“1980 yılına gelince aile artık yerel bir oyuncu olarak kalmak istemediğine karar veriyor. İhracatta global olmak için tasarımla farklılaşmak yolunu seçiyor” diye anlatıyor.

Nitekim markanın Fransız tasarımcı Phillippe Starck ile çalışmaya başlamasıyla banyoda devrim niteliğinde gelişmeler olmuş.

Ayaklı lavabonun yerine başka alternatifler ortaya çıkmış.

Bugüne gelince Starck 26 yıl sonra yine markayla ancak Duravit’in çalıştığı tasarımcılar arasında 1972 doğumlu Danimarkalı Cecilia Manz da var, 1935 doğumlu ünlü İngiliz mimar Norman Foster da.

200 yıllık markanın yolculuğu, 2000’li yıllarda Almanya ve Fransa’dan sonra Mısır, Türkiye’de üretim tesisleri açmasıyla  devam ediyor.

Müfit Ülke
 

2018 YILINDA 3 MİLYON EUROLUK YATIRIM

Ardından Çin, Hindistan ve Tunus’ta.

“Türkiye Avrupa’nın en büyük vitrifiye üretim üssü olduğu için zamanında Almanlara cazip geldi” diyen Müfit Ülke yeni bir yatırımın müjdesini veriyor.

2001 yılında Türkiye’ye 10 milyon euroluk yatırım yaparak bir fabrika açan Duravit önümüzdeki günlerde 1 milyon euroya mal olacak bir fırın için düğmeye basmış durumda.

“Türkiye’ye yeni yatırım bu ülkeyle güvenin ifadesi.  Duravit bu ülkenin potansiyeline inanıyor. 2018 yılında fırın ile birlikte Tuzla’daki tesislere yapacağımız yatırım 3 milyon euroyu bulacak” diyor Müfit Ülke.

Geçen yıl yüzde 23 büyüdüklerini, bu yıl ise yüzde 35’lik bir büyüme hedeflediklerini sözlerine ekliyor.

Üretimin yüzde 50’si ihracata gittiğini de söylüyor.

Yenilikçilik ve tasarımda “zamanın ruhunu” yakalamayı başarmış Alman markanın ürünleri ikinci fabrikasını açacağı Çin’de Almanya’dan pahalı satılıyormuş.

“Duravit Çin’de ikinci fabrikasını açmaya hazırlanıyor çünkü giderek zenginleşen bir orta sınıfı var” diyor Ülke.

ÇİN VE HİNDİSTAN'DA KADIN-ERKEK NÜFUSUNDA BÜYÜK DENGESİZLİK

ÇİN ve Hindistan son yılların yükselen değerleri.

Duravit örneğinde olduğu gibi yurt içinde ve yurt dışında hangi iş çevreleriyle konuşsam mutlaka Çin ve Hindistan gündeme geliyor.

Çin’in 1.3 milyarlık nüfusu ile Hindistan’ın 1.4 milyarlık nüfusu tabii ki iştahları kabartıyor.

Yalnız Washington Post Gazetesi’nin haberine göre bu ülkenin başında büyük bir “demografik dert” var.

İki ülkenin toplam kadın açığı 70 milyon.

Neredeyse Türkiye’nin nüfusu kadar.

Bunun 50 milyonu ise 20 yaş altındaki erkekler.

Peki bu demografik dengesizliğin sonuçları ne olabilir?

Uzmanlar sayıyor:

İşgücü piyasası etkilenecek , tüketim aşağıya çekilecek, erkekler evlenecek kadın bulamayacak ve ne yazık ki fuhuşta patlama yaşanacak.

İddialara göre, tüm bu olanlar ise sadece Asya ile sınırlı kalmayacak Avrupa ile ABD’de “demografik dengesizliğin” sonuçlarından etkilenecek.