Paylaş
Şarabın tanrısı belki Yunan ama tanrıçası Danimarkalı. Adı Mariann Fischer Boel. Yetmişine merdiven dayamasına rağmen yarı yaşındakilere taş çıkaracak kadar aktif bu hanımefendi Avrupa Birliği’nin (AB) Tarım ve Kırsal Kalkınmadan
Sorumlu Komiseri. Yaklaşık beş yıl kadar önce bu zorlu göreve atanalı beri kararlı adımları ve Avrupa şarapçılığını yeni bir boyuta taşıma uğruna canla başla mücadelesi ile tanınıyor.
AB bütçesinin yaklaşık yarısı onun sorumluluğunda. Güttüğü ortak tarım politikası CAP her ne kadar eleştiriye hedef olsa da son derece etkili. Kanımca dünyanın en iyi şarap dergisi olan İngiliz Decanter’ın her yıl belirlediği Powerlist, yani sektördeki en nüfuzlu kişiler listesinin 2009 versiyonunda ilk üçte yer alıyor.
Dünyadaki tüm şarapların her üç şişesinden ikisini AB üretiyor. Bunu toplam bağ alanının sadece üçte birine sahip olarak başarıyor. Bu iki istatistikten çıkarılacak ilk sonuç AB bağlarının dikim sıklığının Yeni Dünya’ya kıyasla çok daha yoğun olduğu.
ESKİ DÜNYANIN ŞARAP GÖLÜ
Şehirleşme ve endüstriyel büyümeye karşı sürekli mücadele veren tarım alanlarının giderek daralması söz konusu. Asırlardır bağ alanı olarak bilinen bölgeler çağımızın ihtiyaçları tarafından tüketilmekte. Buna rağmen Mariann Fischer Boel için en büyük düşman “şarap gölü”. AB son yıllarda tüketiminin ötesinde yaklaşık iki milyar şişe kadar akıl almaz bir üretim fazlasına sahip. Bu artığı etil alkole distile etmenin veya yakıta çevirmenin AB’ye yıllık maliyeti yarım milyar Euro’yu geçiyor.
Şarap gölünün arkasında açgözlülük ve sofralık seviyede aşırı verim yatıyor. Bunu önlemek için AB şarap gölünden sorumlu bölgelerde dikili bağları sökme teşviki uygulanıyor. Mariann Fischer Boel mevcut kaliteyi arttırmayı hedefliyor.
Bu istikrarlı projenin en önemli etabı bu hafta yürürlüğe girdi. Tüketiciye direkt etkisi ilk başta yok gibi görünse de 2009 rekoltesi itibarıyla etiketlere yansıyacak ilk değişiklik apelasyon şarapları için 1935’ten beri kullanılan AOC ibaresinin yerine AOP’ye, sofralık şaraplarda ise IGP’ye geçilmesi. Özetle, yöresel etiketlendirme kurallarında çember biraz daha daralıyor. Bir diğer çığır açıcı kararsa, tüm AB şaraplarında binlerce yıllık tarihin aksi yönünde Yeni Dünya’ya ait olan üzüm cinsine göre etiketlemeye izin verilmesi.
TÜM DÜNYANIN ŞARAP OKYANUSU
Yüzlerce yıldır etiketinde kocaman harflerle Chardonnay yerine adı hiç duyulmamış bir kasabanın adını yazan küçük üretici evrensel bu kategorinin artık bir parçası olabilecek örneğin. Tarihsel olarak AB’ye ait üzümlerin isimlerini etiketlere boy boy yazıp markalaştıran Yeni Dünya bunun benzeri basite indirgeme politikaları ve rengarenk, sınır tanımayan çarpıcılıktaki ambalajları sayesinde yüzde 3’üne
hakim olduğu global pazar payını yirmi yılda
yüzde 30’lara çıkardı.
Mesleğim icabı haşır neşir olduğum pastanın en ince dilimi olan koleksiyon şaraplarının ötesinde bir şarap okyanusu var. AB şarapları tüm dünyada şarabın kreması olarak bilinirken Yeni Dünya bazı konularda eskisini çoktan solladı. AB’yi şarapta ileri kılan katı kanunlar geri tepti ve tutucu zihniyete mahkum olundu. AB için değişen dünyaya ayak uydurma zamanı tam geldi, geçiyorken Mariann Fischer Boel bu gidişata dur demiş gibi.
Paylaş