San Francisco-Londra-İstanbul şarap hattı

İstanbul’da şarapseverleri son derece yoğun birkaç hafta bekliyor. Veritas Kursları tam 9 Master of Wine ünvanlı konuğu şaraplarımızı değerlendirmeleri için ağırlıyor. Mimolett’te de özel bir Kaliforniya şarapları yemeği var.

Bu ay hareket halindeyim. Senelik izin, eş, dost ziyaretleri bir yana, üç farklı durağı kapsayan bu seyahatin asıl amacı oğlum Tokay’ın birinci yaşını kutlamak. Şarap tutkusunun uç noktası insanın çocuğuna bir şarap ismi vermek olsa gerek. Umarım büyüyünce şarap sever de bize kızmaz. Bu Macar şarap bölgesi Türkler olmasaydı meşhur olamazdı zaten. Osmanlı korkusu hasadı geciktirince bölgenin tatlı şarap potansiyelinin keşfedildiği söylenir. Tokay da adı gibi tatlı mı tatlı, yerinde durmayan, bir o kadar da dengeli ve dingin, bir küçük şahsiyet.
San Francisco bölgesini kısa süreliğine de olsa geride bırakmak buruk geliyor. Şehir diğer metropollerin keşmekesinden uzak, Kaliforniya’ya ait bir huzurla salınıp duruyor. Bağlarda yeşilden arınmış çıplak asmalar hardal çiçeklerinin köreltici sarısıyla çarpıcı bir zıtlık içerisinde. Nice tadımlar, yemekler kaçadursun, İstanbul öncesi yolu çocuklara hafifletmek niyetiyle soluğu Londra’da alıyoruz. Müzeler, konserler de cabası. Üstelik dünya şarap ticaretine asırlardır hakim olan Londra son derece önemli bir merkez.
İngilizlerin uzun parmakları meşhurdur. Tarih boyunca keşifler ve sömürgecilikle dünyaya hüküm süren bir kraliyet bunu ülkemizin yaklaşık dörtte biri yüzölçümlü adasından başarmıştır. Fransız şarapçılığının en nadide ürünlerinden Bordeaux, Port ve Şampanya hep İngiliz etkisiyle ortaya çıkmıştır. Bu şaraplara ilham ve yön verenler, bugün bile önemli bir kısmına sahip olanlar yine onlardır. Fransızlar ne kadar duymazdan gelseler de Fransız şaraplarını İngiltere’nin ticari gücü ve pazarlama dehası bu günlere getirdi.
Çoğu gastronomun pek önemsemediği İngiliz mutfağı da aslen emperyal gücün etkisiyle dünyanın dört bir yanından zengin malzemeleri başarıyla birleştiren bir sentez. Malt, yani bira sirkesiyle yenen en basit pub yemeği olan fish&chips bile doğru yapıldığında şahsiyetli bir sunum. Adada neyin nasıl yenileceği bilgisi sonsuz. Örneğin Hint mutfağının en tanınan yemeklerinden Tikka Masala İngiltere doğumlu. Hatta krema ve bademden gelen Avrupai yönünü doğu baharatlarıyla buluşturan bu yemek ulusal bir hazine.

RÜZGARLAR ÜLKEMİZ YÖNÜNDE ESİYOR

İşim gereği sürekli çalıştığım büyük şarap tüccarlarıyla temaslarımda hep İngilizlerin yeni şarap bölgeleri arayışında olduğunu duydum. Güney Fransız mutfağının başarılı temsilcilerinden Roussillon’da enfes bir öğle yemeğinde sevgili dostum İsa Bal da ülkemiz şaraplarının önündeki bu fırsatlardan heyecanla bahsetti. Bu arada yolunuz Londra’ya düştüğünde şaraba ayıracak vaktiniz darsa, sadece iki metro durağıyla önemli bazı mağazaları ziyaret etmek mümkün.
Piccadilly Circus istasyonundan ulaşılabilen Berry Bros&Rudd üç asırı aşkın süredir dünyanın en köklü şarap mağazası olmayı sürdürüyor. Bir diğer rekor da kadrosunda beş adet Master of Wine bulundurması. Binlerce farklı şaraptan öte, bu ekip bedeli karşılandığı sürece her tür şarabı bulmaya hazır. Yakınındaki Fortnum&Mason’un şarap departmanı da dikkate değer bir çeşitle makul fiyatları birlikte sunuyor.
Knightsbridge istasyonuna yakın olan Lea&Sandeman da Burgonya ve İtalya ağırlıklı akılcı seçeneklere sahip. Yine buradaki meşhur Harrods’un müzeyi andıran şarap departmanı da tamamen nadide koleksiyon şaraplarına ayrılmış. Fiyatlara aman dikkat, çoğu el yakıyor. Hesaplı ama yine de rengarenk ve kaliteli çeşitleri olan Oddbins zinciri pratik ve keyifli alışveriş imkanı sağlıyor. Geniş zamanı olanlara da adeta büyükler için bir şarap Disneyland’ı olan Vinopolis’e de uğramalarını tavsiye ederim.
İstanbul’da ise son derece yoğun birkaç hafta şarapseverleri bekliyor. Değişim rüzgarları ülkemiz yönüne esmeye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın İngiliz yazar ve gazetecileri davetiyle devam ediyor. Bunun hemen ardından Veritas Kursları tam 9 Master of Wine ünvanlı konuğu şaraplarımızı değerlendirmeleri ve özel tüketici tadımları için ağırlıyor. Bunlara bir de Mimolett’te bizzat ilgilendiğim özel bir Kaliforniya şarapları yemeği eklenince gündem biraz daha da derinleşiyor.
Yazarın Tüm Yazıları