Bizim neyimiz eksik

Bizden yüz yıl önce bağımsızlığını kazanan Yunanistan, uluslararası şarap pazarını fethetmeye hazırlanırken ülkemiz şarapçılığı içinde bulunduğu politik kısırdöngüden kurtulamayacak gibi. Bizde eksik olanlar düzen, kanun, birlik ve saygı.

İki hafta önce sizlere Wine&Spirits dergisinin yılın en iyi yüz şaraphanesi tadımından izlenimlerimi aktarmıştım. Üç yüz küsur şarap arasından damağımda kalıcı iz bırakan elit bir gruptan bahsettim. Bunların büyük çoğunluğu alışılagelmiş bir avuç ülkedendi. Oysa beklemediğim derecede sivrilen ve yoğun ilgi gören bir kategori aklımı meşgul edip duruyor; Yunan şarapları.

Dünyanın tartışmasız en iyi şarap ansiklopedisi Oxford Companion’da Yunanistan ilk cümlede “Yeniden doğan ve bilhassa 7. yüzyıldan Roma’ya uzanan zengin şarap tarihli Akdeniz ülkesi” olarak geçiyor. Bu tanıma içim burularak katılmalıyım çünkü gerçeklerle örülü bir ifade söz konusu.

İşte bu “yeniden doğuş” Yunanistan’ı belki de tüm dünya şarap ülkelerinden ayıran konu.

Tarih boyunca ilişki ve görüşlerimizde, grilerden çok kara veya aklarla bahsedilen Avrupa Birliği üyesi komşumuz ülkemizden kat be kat sınırlı kaynaklarıyla şarapta da çoktan solladı gidiyor. Bizden yüz yıl önce bağımsızlığını kazanan Yunanistan uluslararası şarap pazarını fethetmeye hazırlanırken ülkemiz şarapçılığı içinde bulunduğu politik kısırdöngüden kurtulamayacak gibi. Dergiye göre bu yıl dünyanın en iyi yüz şaraphanesinden üçü Yunan. Bu sayı daha önce en fazla ikiydi. Bir de bu sene masaları yan yana dizilmiş, ortak bir sesle Yunan şaraplarını tanıtıyorlardı. Her ziyaretçiye gıpta edilecek kalitede 32 sayfalık ücretsiz bir kitapçık dağıtılıyordu. Dolmaya, dönere, baklavaya sahip çıkan zihniyet ilk cümlede; “Şarapseverler Eflatun, Aristo ve olimpiyatların yurduna iki bin yıl önce şarapçılık ve bağcılığın temellerini attığı için teşekkür etsinler” buyuruyordu. Bizler bunun düpedüz bir pazarlama yalanı olduğunu biliyoruz. Ama ortalama eğitimli helenofil Batılılar bunu gerçek olarak algılıyor. Kitapçığın yazarı tek Yunan WSET diploma sahibi bir hanımefendiymiş. Bu konuda ne denli yanıldığını aynı diplomaya sahip bir Türk olarak en kısa zamanda kendisine bildireceğim.
Geri kalan bölümler ise neredeyse tamamen gerçeklerden ibaret. Hatta girişteki tarihçede, cesurca Yunan şaraplarının 1960’lı yıllara kadar şahsen çamaşır suyu kadar itici bulduğum retsinadan ibaret olduğu gibi bir itiraf var. Yine bu yıllarda yeniden doğuşun öncüsü, Yunan devletini diğer Avrupa şarap ülkeleri izinde geniş çapta düzenleme ve yaptırımlı şarap kanunlarına geçmeye zorlayan bir başka hanımefendi. Dünya standardında bağcılık ve şarapçılık için kanımca elzem olan bu kanunlar olmasaydı Yunanistan’ın AB’ye girme süreci de gecikirdi. Çünkü AB mevcut kanunları dahi yetersiz bulup katılım öncesi yeniden gözden geçirilmelerini istedi. Birliğe alındıktan sonra Yunan şarapçılığına yapılan yardımın haddi hesabı yok. Bağ ıslahı, modern şarapçılık donanımları, eğitim ve pazarlama alanlarında ülkeye oluk oluk akıtılan bütçeler sayesinde retsinadan kırmızı halıya sadece 30 yılda gelindi.

TÜRKİYE POTANSİYEL ŞARAP CENNETİ

Derin bir nefes alıp kitapçığı incelemeye devam edelim. Kökeni Mezopoyamya olan amfora hakkında geniş bilgi ve sahiplenme var. Yunanistan’ın Şili ardından dünyanın en çok şarap üreten 13. ülkesi olduğu da öne sürülen bilgilerden. Etiket terimleri kılavuzunu Yunan apelasyon sisteminin kapsamlı bir incelemesi takip ediyor. Her apelasyonda izin verilen tarz ve üzüm cinsleriyle bir de lider şaraphane tanıtılmış. Ayrıca yerel üzümleri detaylı anlatan bir kısım ve basit bir harita da eklenmiş. Faydalı ve detaylı kaynaklar listesinin başında Master of Wine unvanlı tek Yunan olan Lazarakis’in İngiliz yayını kitabı verilmiş ve konuya etraflıca değinen dergi ile gazeteler sıralanmış.

Wine & Spirits’in seçtiği Boutari, Gaia ve Skouras kimi enfes Türk şaraplarından daha iyi değiller. Her iki ülkeden yakın zamandaki izlenimlerini okuduğunuzda Jancis Robinson bunu zaten öne sürüyor. Yunanistan zorlama bir şarap ülkesi ise Türkiye potansiyel bir şarap cenneti. Bizde asıl eksik olanlar; düzen, kanun, birlik ve saygı.
Yazarın Tüm Yazıları