Paylaş
SANAL DEĞİL ‘GERÇEK DÜNYA’
PSİKOLOG-yazar Esra Ezmeci özellikle sosyal medyanın yaygın kullanımıyla ünlüler ile hayranlarının artık aynı platformda olduklarına dikkat çekiyor. Haliyle nerede yiyip içtiklerinden, nelerden hoşlandıklarına ve hatta ne pijama giydiklerine kadar her hal ve durumlarını bilmek onları ‘evimizden biri’ yapabileceği gibi şiddet ve tacize de açık hale getiriyor. Ezmeci, takıntılı kişilerin tam da bu durumdan beslendiğini söylüyor ve “Bir ünlü bir paylaşım yaptığında kendimizi o işe dahil hissederiz. Bu durum bazı kişilerde ‘takıntılı’ boyutta hayranlık ve aşk beslemeye yol açar. Zira bir şeye çok fazla odaklandığınızda hayal dünyası yaratıp o hayal dünyasında yaşamanız olası. Böyle durumlarda gerçeklik algısı da bozulur. Kişi bunun sanal değil, gerçek dünya olduğunu varsayar, ünlü kişinin her paylaşımına gereğinden fazla anlam yükler ve kendisine ‘sinyal’ vermeye çalıştığını düşünür. ‘Bunu benim için paylaştı’ diyerek paranoid düşünceler geliştirebilir. Bu kişiler illa zihinsel hastalıkları olan kişiler olmayabilir. Siz de ben de pekâlâ kolaylıkla sanal dünyanın esiri olabiliriz” diyor.
ÂŞIK OLAN DA NEFRET EDEN DE VAR
Ezmeci şöyle devam ediyor: “Bir noktadan sonra bu kişilerin tüm dünyası ‘takıntı’ haline getirdiği ünlü oluverir. Kendini o ünlü kişinin sevgilisi, arkadaşı, dostu gibi görür. Oyunculuğuna ya da canlandırdığı karaktere duyduğu hayranlık takıntısını daha da perçinler. Unutmamak gerekir ki aşk ile nefret beraber hareket eden iki duygudur. Ünlü kişinin olumsuz bir eleştirisi, sözü ya da gerçek hayattaki sevgilisi, eşi ile yaptığı bir paylaşım kişideki ‘nefret’ duygusunu da alevlendirebilir.”
İLETİŞİM KURMAYIN
Psikolog-yazar Ezmeci’nin sadece ünlüler değil bu konudan mustarip herkese bir de uyarısı var: “Yapacak tek şey o kişiyi engellemek, hiçbir koşulda iletişim kurmamak. Bu tarz takıntılı kişiler siz ona hakaret etseniz, kötü söz söyleseniz dahi en ufak bir mesajı bile ‘Bana cevap verdi’, ‘Benimle bağı var’ diye algılayacak, gerçekten sevgilisi ya da arkadaşıyla kavga etmiş gibi davranacaktır. Çok zor olsa da duruma kayıtsız kalmak o kişinin vazgeçmesini de sağlayabilir.”
CEZASIZLIK TETİKLİYOR
BİLİŞİM suçları konusunda uzman avukat Özlem Kurt teknolojinin hızla hayatımıza girdiğini ve dönüştüğümüzü, ancak hukukun aynı derece ve hızda dönüşemediğini belirterek söze giriyor. Demek istediğini şöyle özetliyor: “Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan ve kişilerin temel hak ve hürriyetlerini engelleyecek, tacize varabilecek nitelikte davranış ve suçların kanunda tanımı olmadığı gibi yaptırımı da maalesef yok!” Kurt şöyle devam ediyor: “Sosyal medya üzerinden yapılan ‘taciz’ ve ‘tehdit’ hafif suçlar kapsamında. Fiziki ya da maddi zararın bir şekilde cezaya hükmedilir şekilde karara bağlanması daha mümkünken, psikolojik zarar söz konusu olduğunda bunun ispatı, böyle bir düzenleme de olmadığı için neredeyse imkânsız sayılıyor.”
SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ ŞART
Kurt, “Sosyal medya düzenlemesi bu tarz suçların cezasız kalmaması adına bir çare olacaktır. Suçu işleyenler hapisle karşı karşıya kalacaklarını bildiklerinde sosyal medya üzerinden yapılan ‘taciz’, ‘takip’, ‘ısrar’, ‘tehdit’, ‘hakaret’ gibi her türlü kişilik haklarını ihlal eden davranışın da azalacağını düşünüyorum. Yalnız buraya bir şerh koymak isterim. Zira ‘Yasa başka dertler yaratır mı?’ endişesi de taşıyorum. O nedenle uygulama dengesinin doğru sağlanması şart” diyor.
İNTERNETTE ‘İZ’ BIRAKMAYIN
Bilişim uzmanı Osman Demircan, takıntılı kişinin ‘takıntı’ haline getirdiği kişiyi ‘stalk’ yani bir dedektif hassasiyetiyle takip edebileceğini hatırlatıyor. Bu noktada yapılacak en önemli şey ‘iz’ bırakmamak. Demircan “Ünlüler, işleri ya da reklam anlaşmaları gereği gittikleri mekânları etiketliyorlar ki bu durum bir ‘stalker’ için çözmesi en basit denklem. Diyelim evinizin önünde bir fotoğraf paylaştınız. Harita uygulamalarından o evin nerede olduğunu bulmak çok kolay. Gittiğiniz restoranı ‘tag’lediniz diyelim, ‘tacizci’ kişinin açık hedefi haline gelebilirsiniz. Bu tarz paylaşımlar en aza indirilmeli” diyor.
ENGELLEMEK TEK ÇARE
Demircan şu an ki sosyal medya platformlarında takıntılı kişileri engellemek ya da şikâyet etmekten başka çarenin olmadığına dikkat çekiyor ve Almanya örneğini veriyor: “Kişiyi sosyal medya üzerinden taciz ve ölümle tehdit etmek ‘nitelikli suç’ kapsamında.” Demircan şahsi anlamda yapılabilecekleri ise şöyle sıralıyor: “Size gönderilen mesaj ya da fotoğrafların delil niteliği taşıdığını unutmayın, ekran görüntülerini alın. Sonra da o kişiyi engelleyin. Milyonlarca takipçisi olan bir kişiyseniz elbette o kişi sizi sahte başka bir hesaptan takip edebilir. Belki en azından birr süre hesabınızı kilitlemelisiniz. Gönderilen linklere ise asla tıklamayın.”
TÜRKİYE’de öğrenci olan İranlı bir genç, Hazal Kaya’ya hayranlığının dozunu kaçırınca ünlü oyuncu yargıya başvurmuştu. Hazal Kaya, kendisine yüzlerce mesaj atan 27 yaşındaki hayranı hakkında dört ay uzaklaştırma kararı çıkarttırdı.
İREM Derici’nin ‘sapık’ bir hayranı ise sanatçının ikamet ettiği evine gitmiş, kapıyı açan yardımcısına “Ben İrem Derici’ye âşığım” diyerek kaçmıştı. Paniğe kapılan şarkıcı polise başvurdu ve evini değiştirdi.
Paylaş