Paylaş
GELENEKSEL TEKNİKLER İLE ÖZGÜNE DÖNÜYORUZ
Restorasyon uzmanı ve mimarlık tarihçisi de olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, ‘Kız Kulesi yıkıldı’ eleştirileri karşısında şaşkın:
“Türkiye’de bazen tarihi yapılar özelinde ‘acayip’ işler de yapılabiliyor. Sanırım o nedenle insanlar kaygı duydu. Tabii bir de iskele kurulu, kule komple kapalı. ‘Arkasında ne oluyor?’ endişesi yaşanmış olabilir. Hepsini anlıyorum. Yapılan işlemleri anlatmak için bir web sitesi kuruldu (kizkulesi.com.tr) ama yeterli gelmedi sanırım. Keşke olay buralara varmasaydı. Yapılan her işlem yetkililer tarafından daha detaylı kamuoyu ile paylaşılsaydı. Ama şu da bir gerçek: Tarihi yapıları ziyaretçilere açarken can güvenliğini sağlamak zorundasınız. Burada da ciddi bir sorun vardı. Burada da yapılmak istenen kulenin yüklemelere dayanıklı, özgününe yakın hale dönüştürülüp ziyaretçilerine açılmasıdır.”
1944 HATASI
Peki, şu an ne yapılıyor? Prof. Dr. Ahunbay şöyle yanıtlıyor:
“Teras kotu üstünde kalan ve özgününde ahşap iskeleti olan çatı bölümü 1944’te restorasyonda betonarme olarak inşa edilmiş. Mühendisler yakın bir geçmişte kulenin olası bir depreme dayanıklılığını incelendiler ve betonarme bölümlerdeki demirlerin çürüdüğünü tespit ettiler. Miadını doldurmuş durumda. O sebeple yapıya sonradan eklenen betonarme kısımların sökülmesi gerekliliği ortaya çıktı. 1944’teki restorasyonda kulenin sadece dış görünüşü korunmaya dikkat edilmiş. Deniz kumu kullanımı, harcın elle hazırlanması, tasarımda da hata ve eksiklikler çok. Biz de üst bölümün, gerçekte kulenin özgün malzemesi de olan ahşap ile yeniden yapılmasını önerdik. Endişeye mahal yok, olması gerektiği gibi oluyor...”
SÖKÜLEN BÖLÜMÜN TARİHİ DEĞERİ YOK
Teknik konulardan anlamadığım için direkt soruyorum: ‘Üst kısmın komple yıkılması Kız Kulesi’nin tarihi değerini yitirmesine sebep değil mi?’ Prof. Dr. Ahunbay, yapının o bölümünün 1944’te zaten tarihi değerini yitirdiğini belirterek, “Restorasyon demek yanlış ya da güvensiz olan bir şeyleri de değiştirmek anlamını taşır. 1944’te belki de kolaylarına geldiği için, bilemiyorum, yığma kargir yapının üstüne betonarme çıkılmış, bu yanlıştır. Dolayısı ile bu bölüm tarihi değer taşımıyor, bir inşaat haline gelmiş. Tarihi değer taşımadığı için de kaldırılmasında bir sakınca yoktur” diyor.
KULE-İ DUHTER’İN BALKON KISMINA NE OLDU
Mimar-Restoratör Seda Özen Bilgili, restorasyonun yapılış şeklini özetleyecek harika bir paylaşım yaptı. Aradım. Ama önce o paylaşımı mercek altına alalım.
BETONARMELER SÖKÜLDÜ: 1 ve 2 numaralı kısımlar 1940 onarımında betonarmeye çevrildiği için sökülüp ahşap olarak tekrar inşa edilecekler bölümler. 3 numaralı çatı ise muhdes, sonradan yapıldığı için inşa edilmeyecek.
ÇATI KALKTI: Kız Kulesi’nin yıkıldığını düşündürten video/fotoğrafı ve restorasyon iskelesini eşleştirdim. Dendanlar üstündeki 3 numaralı çatı kalktığı için vapur geçerken siluet rahatlıkla görülebiliyor.
BU YIKMAK DEĞİL ARINDIRMADIR
Mimar-Restoratör Seda Özen Bilgili:
“Kız Kulesi’nde yapılan, muhdes denilen niteliksiz eklemelerin kaldırılması işidir. Çatının kaldırılması da bu kapsamda. 1944’te yapılan betonarme bölümün yapıya ağırlık verdiği ve zeminin çatlamasına sebep olduğunu düşünüyorum. Dolayısı ile bu bölümler çıkarılıp yapıya özgün malzemeler kullanılarak, alttaki taş gövde-nin korunması adına üst bölümün ahşap ile hafifletilmesi, doğru bir planlamadır ve bu rekonstrüksiyon (yıkmak) değil, arındırmadır. İki bin beş yüz yıllık tarihi olan göz önünde bir yapı ve kocaman perdelerle kapalı. Restorasyon perdesi kapatma gibi değil de üstünde İngilizce-Türkçe açıklamaların olduğu bir perde şeklinde olsa bunlar yaşanmazdı. Durumun önemli bir iletişim hatası olduğunu düşünüyorum.”
RESTORASYON BİTİNCE BÖYLE OLACAK
kizkulesi.com.tr hesabı restorasyon sonrası Kız Kulesi’nin nasıl görüneceğine dair bu fotoğrafı paylaştı.
Paylaş