Paylaş
ABD’NİN KENDİ VATANDAŞINI İADE ETMEK GİBİ BİR ZORUNLULUĞU YOK
Zanlı ile değil mağdur ile empati yapılır! Düsturum bu. Dünkü yazımı da bu bakış açısıyla yazmış “Ama” ile parantez açarak şunu sormuştum: “Annelik, hukukun ve vicdanın üzerinde bir mertebe mi?” Çünkü Eylem Tok, Murat Aci’yi ezerek öldüren oğlunu yurt dışına kaçırmasının ardından yaptığı açıklamada bu durumu “annelik içgüdüsü ile...” izah etmeye çalışmıştı. Cevapların yüzde 85’i “bu durumun annelik ile izah edilecek bir yanı yok!” derken yüzde 15 soruma “Evet” yanıtı vermiş, hatta Eylem Tok’un hareketini “annelik paniği ile yapılan bir hata” olarak görmüş. Yani bir kısım insan- bana göre gerçekten çok garip- hiç dememiş ki “henüz 29’unda hayattan koparılan Murat Aci de bir babaydı, 1.5 yaşındaki dünyalar güzeli kızı yetim, 27 yaşındaki gencecik karısı dul kaldı.” Bugün ortaya çıkan; yaralılara ait kayıp cep telefonunun annenin aracından çıkması, “her an dönebiliriz” açıklamasına rağmen oğlunu ABD’ye kaçırması, ilk günden bu yana tüm yaşananlara sessiz kalan doktor baba Bülent Cihantimur’un da kaçma ile ilintili olması gibi detaylar bakalım yüzde 15’in fikrini değiştirecek mi? Zira çocuğun yaptığı kaza olabilir ama sonrasından yaşananlar pek öyle annelik içgüdüsü ile açıklanamayacak gibi!
Timur Cihantimur - Eylem Tok
ANLAŞMA OLMASI YETMEZ
Peki, şimdi ne olacak? Şüpheli 17 yaşındaki Timur Cihantimur’un çifte vatandaş, yani hem Türk hem Amerikan vatandaşı olduğu öğrenildi. Bu durumda o ve annesi Türkiye’ye iade edilir mi? İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Profesörü, bu konuda kitapları da olan Bahadır Erdem Hoca’yı aradım. Diyor ki: “Doğrudur, Türkiye Cumhuriyeti ile ABD arasında ‘Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Antlaşması’ var. Siyasi suçlarda eğilim genellikle suçluların iade edilmemesi yönünde. Hatta FETÖ yargılamaları zamanında da benzer tartışmalar olmuştu hatırlarsanız. 17 yaşındaki şüphelinin işlediği suç ise hukuken iade kapsamında. Ancak ve ancak hiçbir devlet, bu durumda ABD, kendi vatandaşını iade etmek zorunda değil! Yani, ABD, kendi vatandaşını iade etmeyebilir.”
TÜRKİYE İADE İÇİN ÇOK SIKI BİR DOSYA HAZIRLAMALI
“Benzeri bir madde, Türk Ceza Kanunumuz ve hatta Avrupa Sözleşmesi’nde de mevcut. Bu noktada iade isteyen devlet yani Türkiye, yetkili makamlara yeterli delil sunmak ve iadenin mümkün olması için ciddi bir dosya hazırlamak zorunda. Yoksa, iki devlet arasında bir anlaşma var diye kimse kimseye vatandaşını ‘al hadi bakalım!’ diye vermez. Ki bence ABD bu çocuğu iade etmeyecek de...” Bu noktada anne Eylem Tok’a ayrı bir başlık açmak gerektiğine işaret ediyor Prof. Dr. Erdem ve “Önce anneyi geri almak gerek” diyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: “Bildiğimiz kadarı ile Türk vatandaşı. Bu durumda iade edilmemesi gibi bir durum olamaz. İkincisi de ortada bir kaza, bir ölü ve 4 yaralı var. Kaza sonrasında yaşananlarsa; olay yerindekilere yardım etmek yerine çocuğu kaçırmak ve ambulansı aramak yerine yaralıların cep telefonunu toplamak gibi, bu durumun cinayete teşebbüse varan bir rezalet olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Tüm bu detaylar dosyaya eklenmeli. Çünkü ABD Adalet Bakanlığı sistemine göre iade talebimiz önce bir duruşma görecek. Mahkeme, talebe ve delillere bakacak. Ancak yeterli bulunması halinde iade talebi çıkabilir.”
Bahadır Erdem
O AÇIKLAMAYI ZEMİN HAZIRLAMAK İÇİN YAPTI
“Türkiye neden çok sıkı bir dosya hazırlamalı biliyor musun? Çünkü benim bu dosyadan anladığım her adımın, özellikle anne tarafından detaylıca planlandığı. Ne dedi açıklamasında, ‘Ben’ dedi, ‘Kana kan olmasın diye kaçırdım çocuğumu. Hapiste başına bir şey gelebilir. Aileler yanıyor büyük bir ateş var. Çocuğumun güvende olmasını ve adil bir şekilde yargılanmasını istiyorum. Ülke bana desin ki ‘kana kan yok, çocuğa karşı bir şey yapmayacağız.’ Bu açıklamayı bence bilerek, zemin hazırlamak için yaptı. Şimdi bu ahlaksız kadın, oradaki adli makamlara ne diyecek biliyor musun? ‘Evladımın can güvenliği yok! Dönersek, ölen kişinin ailesi evladıma bir şey yapabilir. Ya da hapishanede başına bir şey gelebilir.’ Oysa bu kadın gözünün önünde yaşanan bir olayda ambulansı arayacak insaniyete bile sahip değil. Ayrıca çok rica ediyorum bu kadına sanki çok kıymetli, çok tanınan ve okunan bir yazarmış payesi vermeyin. Bunlar hep ‘pozitif’ etki yaratabilir o kadın üzerinde.”
PRENSİP OLARAK HİÇBİR ÜLKE VATANDAŞINI İADE ETMEZ
2010-2014 yılları arası Türkiye’nin ABD Büyükelçiliğini yapan, CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ı da aradım. ABD’yi yakından tanıyan bir diplomat olarak, ABD vatandaşı şüpheli Timur Cihantimur’un iade edilip, edilmeyeceği üzerine yorumunu merak ettim. Şöyle diyor: “Prensip olarak hiçbir ülke kendi vatandaşını iade etmez. Fakat kendisi (ABD) yargılayabilir diye düşünüyorum. Bu hadisenin taksirle işlenmiş bir suç olduğu görülüyor. Çocuğun yaşı da dikkate alınarak yargılanması gerekir. Bu yargılamanın hangi usul ve şartlarda yapılabileceğini ise en iyi ceza hukukçuları bilir.”
Namık Tan
Paylaş