Fenerbahçe’nin şampiyon olamamasının sorumlusu astroloji mi
Bu sefer olmadı... Pandemiyi, kuraklığı, depremleri öngören astrologların (bazılarının) seçim ve şampiyonluk tahmini tutmadı. Hal böyle olunca sosyal medyada ‘isyan’ çıktı! Çok kişi, ‘Boş umut verdiniz’ diyerek, astrologları hedef aldı. Astrolojiye ‘güven’ bir anda sıfırlandı. Bunun ‘bilim’ değil bir ‘öngörü’ olduğunun farkındalığı ile röportajlar yapan biri olarak ‘astrolojiden tam olarak ne bekleniyordu’ tam anlamasam da sanırım tarihte seçim sonucundan partisini, şampiyon olamamaktan da yönetimi, teknik adamı ya da futbolcuyu sorumlu tutmak yerine astrolojiyi ‘suç’layan ilk toplum da biz olduk. Astrologlar ve astrolojiye bakış konusunu da biliminsanları ile konuştum.
ASTROLOJİ FAL DEĞİL BİR ‘ÖNGÖRÜ’DÜR
ASTROLOG Aygül Aydın yılbaşında katıldığı bir TV programında depremlere dikkat çekmiş ve uyarmış, akabinde de Maraş merkezli depremler yaşanmıştı. Ama aynı programda ‘Şampiyon Fenerbahçe olur’ cevabı sebebi ile bugün sosyal medyada en sert eleştirilenlerden. Şöyle diyor: “O gün, ‘Depremi nasıl tahmin ettiniz’ deyip alkış tutanlar, bugün ‘Nasıl bilemediniz’ diyerek bizi yerden yere vuruyor. Bir kez daha söyleyeyim, bizler falcı- büyücü değiliz. Kehanetlerde bulunmuyoruz. Astrolojinin içinde bir matematik var. ‘Öngörü’ demek daha doğru. Astrologlar olasılıkları aktarır. Söylediklerimiz bazen gerçekleşir bazen de olmaz.”
GÖKYÜZÜ FENERBAHÇE LEHİNEYDİ
“Programdaki tek yanlışımız Fenerbahçe’nin şampiyonluğunun ihtimal olduğunun altını çizmemekti. Ben Galatasaraylıyım. Elbette takımım şampiyon olsun isterim ancak gökyüzü Fenerbahçe lehineydi, haritası fırsat veriyordu. Ki fırsat nisan ayında Fenerbahçe’nin ayağına geldi, Galatasaray’ın önüne de geçti. Ama bir şekilde bir sebeple Fenerbahçe ayağına gelen fırsatı tepti. Yani ben Jesus muyum? Ne yapabilirim? Filozof Seneca ne demiş: ‘Kim talihini aşan birini aşabilir?’ Galatasaray da Erdoğan da vizyonları ile kazanmıştır.”
YERDE BULAMADIĞINI GÖKYÜZÜNDE ARIYOR
ÇEVREMDEN de gözlemlediğim kadarı ile astrolojiye eskilerin deyimi ile ‘körü körüne’ bir inanç var. Dolayısıyla bir öngörü gerçekleşmediğinde hayal kırıklığı da büyük oluyor. Peki astrolojiye bu sonsuz güvenin sebebi ne? Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi, astrofizikçi Prof. Dr. Ersin Göğüş, astronomi ile astrolojinin yani ‘bilim ile sahte bilim’in karıştırıldığını belirterek, şu yorumu yapıyor: “Öncelikle şunu iyi anlamak lazım: Astronomi uzaydaki her türlü cismin hareket, yapı ve evrimini inceleyen bir bilim. Astroloji ise bilim dalı değildir, gökcisimlerinin konumu ve hareketlerinden yola çıkarak sadece tahminlerde bulunulur.”
BİLİM VE SAHTESİ
“Erişilemeyen yıldızlara hayranlık duyulan, yerde bulanamayan soruların cevaplarının gökyüzünde arandığı, istatistik biliminin ve bir takvimin olmadığı binlerce yıl önce gökyüzü olaylarının günleri, ayları, mevsimleri belirlediğini keşfeden insanlık, ‘Belki bizim hayatımızı da belirliyordur’ diyerek ne zaman ekim yapılacağı ne zaman savaşa çıkılacağı gibi konularda tahminler üretmeye başlamış. Bu tahminler zamanla genişlemiş ve hatta tahminlerin bir kısmı da tutmuş. Ama bu o dönem yani doğada döngüsellik olduğunun bilinmediği zamanlar için geçerli idi. Yıl 2023! Gökyüzüne dair gizemlerin birer birer ortadan kalktığı bu yüzyılda, ‘yıldızlara bakarak tahmin’ işi artık bir sömürü haline gelmiştir. Sen hiç ‘Yarın zengin olacaksın’ ya da ‘Öleceksin’ diyen bir astrolog gördün mü? Göremezsin. Hep muğlak ifadeler... İyiden de kötüden de bir parça söylenir. İnsanlar ise hep iyiyi duymak-inanmak ister. Astroloji işte bu ‘sığınma’ ihtiyacının, umudun bir parçasıdır. Bilim ise zordur. Kimse gerçek ile uğraşmak istemez. 2008’deki futbol şampiyonasında Almanya’nın oynayacağı 6 maçtan beşini doğru tahmin eden ahtapot Paul’ü hatırlar mısın? Astroloji de aynı! İlla bir iki tahmin tutar.”
AYAĞINA GELEN ŞANSI TEPENE ASTROLOJİ NE YAPSIN
AYNI programa katılan ünlü astrolog Hande Kazanova da diyor ki: “Bu sene seçim konusuna fazla girmek istemememin de sebebi buydu işte. Çünkü kimin lehine bir şey söyleseniz hemen öte taraf celalleniveriyor. Hemen hemen her konuda fanatikleşen, kutuplaşmış bir durum var. Astrolojinin nasıl çalıştığını anlatamadık bir türlü. Astroloji; kurumların/insanların doğum/kuruluş yıllarına göre çıkarılan haritalara bakarak yapılan yorum ve öngörülere dayalıdır. Bir ‘olasılıklar’ bütünüdür. Söyledikleriniz her zaman gerçekleşecek diye birşey yok! Zaten bizler her şeyi biliyor olsaydık bugün bir
elimiz yağda bir elimiz balda olurdu.”
‘OLASILIKLAR’ BÜTÜNÜ
“Bizim tek hatamız, bizden net cevaplar beklendiği için kesin konuşmak, Fenerbahçe demiş olmak. Bunun ‘olasılık’ olduğunu tekrar etmeliydik. Bir örnek daha vereyim size; 16 Mayıs itibarı ile ‘Jüpiter Boğa burcuna geçti, Boğa burçları çok şanslı’ diyoruz ama evde oturan, şansın ayağına gelmesini bekleyen ya da ayağına gelen şansı tepene astroloji ne yapsın? Şans, eylem demektir. Fenerbahçe, Galatasaray’a göre çok daha şanslıydı ama bunu değerlendirmek onların işiydi! Böyle bakmak lazım astrolojiye. Astroloji her şeyin cevabı değildir.”
BİLİMDIŞI İŞLERE İNANMAYIN
OKUL okul dolaşarak öğrencilere astronomi ve bilimi sevdirmek için çalışan, ‘Kaostan kozmosa evrenin hikâyesi’ adlı kitabın yazarı, astrofizikçi Doç. Dr. Selçuk Topal, YouTube yayınında şunları söylüyor: “Astronominin önündeki en büyük engel astrolojidir. Oysa bilim olan astronomidir. Temel problem ikisi arasındaki farkı bilmemek, anlamamak... Bu farkı bilmeden uzaya çıkamayız! Evleneceğiniz kişinin karakterini, iş başvurunuzun sonucunu, sevgilinizin arkanızdan iş çevirip çevirmediğini veya altının mı doların mı daha fazla getiri yapacağını ne Güneş ne Ay ne de diğer gökcisimleri bilebilir. Ay en basit tabirle bir kaya parçası, Güneş ise kendi adıyla anılan sistemin merkezindeki bir yıldızdır. Bilim bize gerçekleri sunar. Mantık ve bilimdışı işlere ne inanın ne de paranızı kaptırın.”
